28.Bölüm(Teslimiyet)

280 25 90
                                    

Ben geldimmmm... Evet evet çok geç geldim biliyorum . Ama ne demişler geç olsunda güç olmasın değilmi? 🙈🙉🙊

Neyse öncelikle gecikme için özür diliyorum ve nerdeyse 10.000 bin kelimelik bu bölümle telefi ederim diye düşünüyorum. 🤩😍🤩

Fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırak istiyorum ama en azından emeğime karşılık oylarınızı ve yorumlarınızı esirgememenizi rica ediyorum sizden. 🥺🥺🥺

Bu arada medyada ki fon müzikle okumanızı da tavsiye ediyorum. Ben yazarken çokca dinledim kendilerini. 😂😂😂

Bende her zaman ki gibi sizin yıldızınızı buraya bırakıp kaçıyorum. Bölüm sonu sorularımız da buluşmayı unutmayalım.⭐ 

Gelecek bölüm de görüşmek üzere. Keyifli okumalar.... 🧡🧡🧡


 🧡🧡🧡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Git.. 

Üç harf tek kelime...

Ne kadar da basitti  söylemesi. 

Adar da git demişti  az önce değil mi? Gitmek ne demek bilir miydi ki . O kısacık kelime kimileri için hayat gibi kıymetli, kimileri için de can alıcı bir kurşun değerindeydi. Herkesin 'Gitleri' kendi içinde bi fırtınaydı. 

Benim fırtınam da kopmuştu içimde ama ben kaçmak yerine fırtınanın içinde sadece durmakla yetiniyordum. Gitmeliydim. Tam da şimdi bu odadan çıkıp gitmeliydim. Peki neydi beni tutan neden. Neydi ayaklarımı buraya mıhlayan şey. Korku mu, şaşkınlık mı yoksa başka bir şey mi?  Belkide hala idrak edememiştim karşımdaki adamın bana git diye bilmesini. Şaşkınlıkla aralanan dudaklarım ve bi anlam ifade etmeyen kelimelerimin cümle kurmaya çalışması da ondan olsa gerekti. 

'Sen.. Ne.. Ama.. Nasıl..' gibi bi çok soruya açılan kelimelerimi Adar konuşarak kesmese toplayamazdım emindim. Şaşkınlığımın ve bunu beklemediğimin farkındaydı. 

'Duydun işte Nefes... Tehdit yok, zorlama yok. Düşünmen, endişelenmen gereken kimse yok. Kimseye bir şey yapmayacağım.' dedi hala cebinde duran elleriyle rahat bi şekilde. 

Anlamıyordum. Gerçekten anlamıyordum. Bir anda nasıl böyle bir karar verip beni bırakabilirdi. Sorgulamamam gerekirdi belki de ama yapamıyordum. Ben buraya geleli nerdeyse 6 ay olmak üzereydi. Geçen bu zamanda ne yaparsam yapayım bırakmayan adam nasıl  şimdi bu kadar basit bi şekilde git derdi. 

Korkuyordum.. Anlayamadığım bu şeyin altından çıkacaktan çok korkuyordum. 

'Anlayamıyorum...'dedim kısık bir sesle başımı olumsuz anlamda sallayarak.' Sen nasıl birden bunu söyleye.. 'demiştim ki yine kesti lafımı hızla. Normalde bu hareketine kızardım ama şu an pekte mantıklı konuşup kendimi anlatabildiğim yoktu. 

' Sıkıldım artık Nefes... Gerçek anlamda sıkıldım aramızda ki bu çekişmeden. 'derken aramıza koyduğu mesafeyi bir adım atarak kapattı sakince. 

Kaderin Bağladığı ZincirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin