14.Bölüm(Kanada Düşen Yangın)

421 34 20
                                    


Selammm... Ben geldim... Biraz uzun sürdü kusura bakmayın ama tamamlar tamamlamaz atıyorum bölümü.

Lütfen oy vermeyi unutmayın ve bol yorum yapın. Bu minik desteğinize ihtiyacım var. 🧡

Bende sizin için bir yıldız bırakıyorum buraya⭐

Gelecek bölümde görüşmek üzere keyifli okumalar. 🌼

Ne garip değil mi? İnsanlar ölümden korkuyor, oysa insanı yaşam öldürüyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne garip değil mi? İnsanlar ölümden korkuyor, oysa insanı yaşam öldürüyor. Aslında ölüm kurtuluştu ama biz insanoğlu bunu anlamayacak kadar kördük. Yaşamak için, hep dahası fazlası için debelenip duruyorduk. Hatta ölene kadar yaşayacağımız kıymetli anlarıda debelenerek heba ediyorduk. Yetinmeyi bilmiyorduk. Başkalarına bile zarar veriyorduk ama bunlara kör olup kapatıyorduk vicdan kapılarımızı.

Ben yapamamıştım ama. Birine vermiş olduğum zararın suçluluk duygusu altında kalmıştım. Es geçememiştim vicdanımı. Geçseydim ben olmazdım ki. Dönüp gitseydim arkamı devam edemezdim olmayan hayatıma. Düşünüyorum da aslında merhametim bile kendimeydi. Adara acıdığımdan değil kendimi katil olmaktan kurtarmak için yapmıştım herşeyi. Tamam kabul ediyorum biraz acımışta olabilirim ama bu Adar olduğu için değildi. Onun yerinde başka bir insanda olsa yapardım bunu. Bana yaşattıklarından sonra yaşamayı hakettiğini düşünmüyordum elbet ama onun kanını elime bulaştırmak isteye bilecek kadar da kötü bir kalbe sahip değildim.

Düşünmekten beynim yorulmuştu artık. Bir söz vardı neydi;

'Hiç birşey yapmadanda yoruluyor insan, Düşündükleri ağır geliyor mesela...'

Çok doğruydu Adarla konuşmamızın üstünden 3 gün geçmişti ve yarın artık konağa dönecektik ama ben düşünmekten yorulmuştum. Üstelik açtığım savaş daha başlamamıştı bile. Hakkını yemeyelim şimdi Adar bu üç günlük sürede asla beni rahatsız etmemiş, konuşmamış hatta karşıma bile çıkmamıştı. Sadece yemek vakitlerinde karşı karşıya geliyorduk ve sessizlik içinde yenen yemekten sonrada konuşmadan uzaklaşıyorduk. Onun haricinde onu hiç görmüyordum. Bir yere gitmiyordu arabası hep aynı yerdeydi ama nerede ne yaptığınıda bilmiyordum. Anlaştığımız günün akşamında orta yaşta var saydığım adının reyhan olduğunu öğrendiğim yardımcı bir kadın gelmişti. Aslında buraya gelip önceden hazırlık yapmış ve normalde Adarın asıl ayarladığı zamanda da burda olcakmış ama tabi biz yine vakitsiz bir zamanda Adar tarafından buraya sürüklendiğimiz için erken gelmiş ve olmaması gereken anlar yaşamıştık.

Geçirdiğim üç gün boyuncada dediğim gibi hiç birşey yapmamıştım. Genelde günümü dışarda etrafı seyrederek açık havda geçiriyordum. Kalan kısımınıda uyuduğum odada tavanı seyretmekle. Aslında artık sıkıntıdan patlamak üzereydim ama içten içede bu üç günlük dilimin bitmemesini istiyordum. Nedense konağa döndüğümüzde bu zamanları mumla arayacakmışım gibiydi. Ve itiraf etmek gerekirse sabrımı zorlayacak bir çok anın yaşanacağının bilincinde olmak olmayan moralimi dahada bozuyordu.

Kaderin Bağladığı ZincirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin