13.Bölüm (Savaş Anlaşması)

371 38 8
                                    

Lütfen oy vermeyi unutmayalım. 

Bende sizin için buraya bir yıldız bırakıyorum. ⭐

Bu arada medya Dağ evi. 

Gelecek bölümde görüşmek üzere keyifli okumalar. 

Bazen kendini kaybeder insan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazen kendini kaybeder insan. Kaybeder ve olayları, yapılanları en önemlisi yaptıklarına anlam veremez. Olan çoktan olmuştur. Aslında amacınız da düşünceniz de o değildir ama dedimya olan çoktan olmuştur. O an kavraya bildiğiniz tek şey yaptığınız şeyin sonucudur. Tıpkı şuan benim kavradığım gibi... 

Yaptığım tek şey acıdan kendini kasmış Adara bakmaktı. Kaşları çatılmış ve kendini ayakta durmaya zorlar bi hali vardı. Ne yapmam gerektiği bilmiyordum. Bunu nasıl yapmıştım onuda bilmiyorum. Ellerim hala bıçağın kabzasını sıkı sıkıya tutuyodu ve Adarın elime bulaşan sıcak  kanını hissediyordum. 

Hızla bıçağı bırakıp bir kaç adım geriledim. Beyaz tişörtüm ve açık gri eşofmanımın büyük bir kısmı kandı. Kandan tiksinmezdim yada korkmazdım ama bu kanın akmasına sebeb olduğumu bilmek olmayan şirazemin tamamen kaymasına neden olmuştu. Düşünemiyordum. Başım dönüyodu. Üstüme bakmayı bırakıp Adara çevirdim bakışlarımı. 

Sol eliyle tezgahdan destek alarak ayakta duruyodu. Derin derin nefes alışlarını duyuyordum. Üstelik çok kanaması vardı ve onun üstündeki beyaz tişörtüde kırmızıya boyanmıştı.Kendini kasmasından olsa gerek kol damarları patlayacak gibi duruyodu. Çok sürmezdi en fazla 2 dk içinde dengesini kaybedip düşerdi. 

Benim gözlerim onun üstündeydi ama onun gözleri hala karnın da saplı olan bıçaktaydı. Ani bir hareketle sağ elini kaldırıp büyük bir iniltiyle bıçağı çekip şuan ilgilenmediğim bi köşeye fırlattı. Fırlatmasıylada yere dizlerinin üstüne çokmesi bir oldu. 

Neden bir şey yapmıyorum, neden kımıldayamıyordum hiç bi fikrim yoktu. Bu aralar girdiğim kaçıncı şoktu bu acente . Zor olsada beynime giden bi komutla iki adım daha geriledim. Vücudum şoktan olsa gerek titriyodu. 

'Ne yaptım ben' 

'Ne yaptım' 

Kendi kendime mırıldandığım kelimeler yaptığım şeyin vahametini daha da anlamamı sağlıyordu. Korkuyordum. Katil olmaktan, birinin canını almaktan deli gibi korkuyodum. Yere çökmüş yarasına bastıran Adarın görüntüsüde bu korkumu dahada tetikliyordu. Ne yaptığımı bilmeyecek kadar sarhoşlamıştı kafam. Ani bir haraketle arkamı dönüm ilerlemeye başladım. Ama bi kaç adımdan sonra Adarın fısıltıdan olan sesi ilerlememi engelledi. 

Hafif bi açıyla sağa dönüp adarla göz göze geldim. Zorlandığı ve anlında oluşmuş ter damlaları burdan bile belliydi. 

'Nef.. Nefes' 

Kesik kesik aldığı nefeslerden dolayı konuşması güçdü. Derince bir nefes alıp yutkundu. Konuşmaya güç toplamış olacak ki devam etti. 

'An...Anahtarlar masada.. Bu saatde buralar tehlikeli. Arabayı al.' zar zor kurduğu cümleyi tamamlayarak yüzünü buruşturdu. 

Kaderin Bağladığı ZincirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin