~12~

39 1 0
                                    







15 Nisan 2019

Ali bugün Savaş ile aramda olan durumu öğrendi. İşin açıkçası bu durumu Sevgi'den bile daha iyi biliyor.

Ali ile aramda çok başka bir ilişki var. Onunla aramdaki herkesten farklı bir his. Beni hiç yargılamacağını en iyi bildiğim, ne demek istediğimi hep en iyi bilen, beni hep en iyi anlayan oydu. Bir abim olsaydı bu Ali olurdu diyeceğim noktada vazgeçiyorum. Belki abim olsaydı ona da bu kadar rahat bir şekilde anlatamazdım. Bunun sebebi utanmam gibi bir şey değil. Sebebi sanırım Ali'nin hayatımda en başından beri olmamasına rağmen beni olanlardan daha iyi tanımasıyla alakalı. Bana daha iyi hissettirmesiyle alakalı. Hayatımda iyi ki var diyebildiğim, bunu en hissedilebilir ve en iyi şekilde diyebildiğim tek insan.

Kimse sesimi duymasın diye girdiğim o en acı dolu duş anılarım bir yana onun yanındayken göz yaşlarımı hiç saklamıyorum. Göz yaşlarım zayıflık değil. Fakat üstümde tuttuğum kalkanları indirdiğim tek an. Her saniye gelebilecek en yaralayıcı, en ölümcül okun göğsüme saplanmasına izin vermemek adına bunu kimsenin yanında yapamazdım. Fakat Ali'nin hiçbir zaman o oku bana doğrultmayacağını biliyorum. Çünkü o, her zaman içime işlemiş olan okları kırmak; sökemese dahi bunu en az acıda tutabilmem için hep yanımdaydı. Bu yüzden ona en içimde yer açtığım adamı anlatabilirdim. Beni ve duygularımı anlardı. Ki anladı da. Anlayışını öylece söylemiş bir sözle değil, mavi gözlerini bana çevirip baktığında bilirdim. Tıpkı bu akşam olduğu gibi.

Sanırım Savaş ile aramdakilerin kaygısını taştığı tek şey onunla aramdaki resmiyetin varlığı. Fakat bunu Ali'ye anlattım. Yaşananları kendisinden başka hiç kimse tam anlamıyla bilmiyor. Kimsenin bilmemesi hem Savaş açısından hem de benim açımdan oldukça doğru ve olması gereken bir gerçek gibi.

Konuşmamızın devamında Ali beklediğim şeyi yapıp Sevgi'ye olan duygularından da bahsetti. Onlar birbirleri için biçilmiş bir kaftan gibi. Bu nedenle onlar adına şimdiden oldukça mutluyum.

18 Nisan 2019

Aylardır tek sırdaşım olan bu deftere yaralı yanlarımla yazmaktan çok artık kendimi daha iyi hissettiğim bugünlerde yazıyor olmam mutluluk verici. Toz toprak olarak yıkılan her şeyden sonra yepyeni bir düzen var artık hayatımda. Artık bu düzene sahip biri olarak yazıyorum. Eskisinden daha farklı bir hayatım var artık. Geride kalan her şey bana tamamen yabancı.

20 Nisan 2019

Bu başka bir duygu, ilk kez bu kadar hissettiğimi fark ediyorum. İlk kez birinin yanında gerçekten nefes alabiliyorum. Onunlayken canım hiç yanmıyor. Yaralarım kabuk bağlıyor. Hatta ne varsa unutup kaybediyorum. Onun yanındayken ilk kez gerçekten sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi geliyor.

Zor yanları da var. Sanki birbirimizle alakamız yokmuş gibi davranmak, yakınken uzak kalmak beni yoruyor. Üstüme sis gibi çöken tüm kötü hislerim o yokken kendini gösteriyor ve ben yaşayabildiğimi fark ettiğim o tek yere yeniden ulaşabilmek için can atıyorum. Tıpkı bir balığın ulaşmak istediği deniz gibi. Bir çiçeğin köklerini bağlamak istediği toprak adına verdiği savaş gibi.

25 Nisan 2019

Bugün onunla birlikte daha önce hiç gitmediğim sahil kıyısında bulunan bir yere gittim. Hava güzelken biraz yürüdük, konuştuk. Sonra da bir banka oturduk. Burnuma vuran denizin kokusunu içime çektim. "Bu kadar çok mu seviyorsun denizi?" Dedi Savaş yol boyunca çektiğim derin nefeslerden sonra. Ona gülümsedim. Güneş gözlerimi yakarken ben inatla yüzüne baktım. Güneş bile onu görmeme engel olsun istemiyordum çünkü. "Bütün ömrümü bir deniz kenarında geçirebilecek kadar." Dedim sorusuna karşılık olarak. Kim istemezdi ki? Tüm karmaşadan uzak kalmak, yalnızca dalgaların sesini dinlemek, her gün derince nefes alabilmek, her göz açışında mavi suların gözbebeklerine kadar yansımasını kim istemezdi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin