17 Mart 2019
Kendi içimde açılan koca boşluğu anlattığım bu defterde artık o karanlığı yazmak istemiyorum. Eskiye sünger çekip her şeyin arkada kalmasını istiyorum.
Artık eskiden söz edip yaralarımı ezberlemeyeceğim. Eskiyi tamamen unutacağım. Ne kötülüklerini ne güzelliklerini peşime almadan devam edeceğim. Eski, tamamen yok olacak. Yeniden adım atıyorum. Geçmişi olmayan biri olarak.
18 Mart 2019
Ne zaman içimde onunla ilgili biriken bir şeyler olsa ve bunu deftere yazmak istesem nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bu sadece deftere özgü değil. Kendime, kendi gerçeğimi sorarken de böyle.
O bana böyle davranırken her şey daha zor. Onu tanıdığım günlerdeki gibi değil. Hayır, kendimi avutmuyorum. Özellikle kendime çok acımasızım. Fakat en acımasız olduğum halde bile fark edilebilir bir değişiklik var. Bunu, her şeyi gerçekçi bir şekilde ele alırken görmezden gelemiyorum.
Ne zaman dersine girsem bana baktığı o saniyelik bakışından, ona bakmadığımı düşündüğü her anda beni izlerken yakaladığımda, odasına yazı için her girdiğimde bunun ne olduğunu; giderek neye evrildiğini biliyorum.
Küçük bir kız çocuğunun saçma bir hayranlığı değil bu. Öyle olmasını belki de her şeyden daha çok isterdim. Çünkü olanlar her ne kadar gerçekse benim de içine sürüklenmem o denli güçlü bir hal alıyor.
Onunla tahmin ettiğimden daha fazla zaman geçiriyorum artık. Her ne hakkında konuşuyorsak konu çok kolay bir şekilde yolundan sapıyor. Onun soruları arasında buluyorum kendimi. Bugün neden durgunum? Ailemle mi yaşıyorum? Bu yüzden mi bu kadar kendimi soyutluyorum? Yapmaktan hoşlandığım hiç mi bir şey yok?
Bazı zamanlar sıra bana geliyor. Her nedense beni merak ettiği kadar onu merak etmiyor gibiyim. Daha doğrusu onun etrafındakileri. Asıl merak ettiğim kendisi. İçinde gizli tuttuğu Savaş'ı. Sanırım bu cümle oldukça ironik oldu. Her iki bakımdan da merak ettiğim, mantıklı duran bir cümle.
Doğrularına oldukça bağımlı biri olarak sanırım aramızdaki resmiyet yüzünden onun için en yanlış kişi benim. Bu ikimizin de bir noktadan sonra durup elimizdeki işe geri odaklanmamıza veya o günü tamamen sonlandırmamıza neden oluyor.
Onunla zaman geçirmek anlam veremediğim bir huzuru kucağıma bırakıyor. Konuşmamıza dahi gerek kalmadan, aynı ortamda bulunmak bile yeterli. Gözlerinin değdiği buz tutan her yer ısınıyor sanki. O varken her şey nasıl bu kadar kolaymış gibi?
Bugün yağan yağmurun altında ıslanmamak için bir kenarda durduğum, soğuk rüzgarın estiği bir anda yanımdan geçerken burnuma dolan kokusu hala hatıramda. Yepyeni bir an olarak kenarda birikenlerin yanında öylece yerini aldı.
Önceden hiç duygusal anlamda bir ilişki yaşamamış değildim. Fakat bu her zamankinden daha farklı. Sanki kendimi biraz daha geri çekmemiş olsam ruhuma dahi dokunabilecek gücü varmış, beni zayıf bırakacakmış gibi. Tamamen yaklaşamıyorum, kendimi uzak tutamıyorum. Neye sürüklendiğimi bilmeden kendimi dalgaların arasına bıraktım. Beni savuracağı sahili bekliyorum.
22 Mart 2019
Artık korkuyorum. Hayatımın bir daha hiçbir zaman dingin bir hal almayacak oluşundan korkuyorum. Sanki bir yerlerde bir ayar bozulmuş, bazı kısımlar aynı şeyi tekrar edip duruyor. Her şey sakinmiş gibi başlıyor, devamında büyük bir fırtınayı peşinden sürüklüyor. Sanki yaşantım hiç nefeslenemeyecek gibi. Üstüme çöken yorgunluk hiç kalkmayacak gibi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
General FictionUnutulup bir kenara bırakılmış gibiydi. Belki de kimsenin farkında bile olmadığı bir defterdi bu. Eline alıp oturduğu yerde doğruldu. Uzun parmakları yavaşça kahverengi kapaklı defterde gezindi. Adam bilmeden ve ilk kez kimsenin umursamadığı, bir k...