9 Nisan Cumartesi.İyi okumalar diliyorum canlarım.
.
.
.
Barlas Bozdağlı
Silva odadan çıktıktan bir süre sonra gelen sesle hızla yerimden kalktım ve salondan çıktım. Yerde baygın bir şekilde yatan Silva' yı görünce olduğum yere çivilenmiş gibiydim.
Annem "Silva!!" deyip yanına gitti. Baran "Anne. Sakın hareket ettirme. Selim arabayı hazırla. " dedi. Sonra tişörtünü çıkarttı ve Silva' nın başının arkasına bastırdı. Sonra bana döndü ve "Abi!! Kendine gel!! Silva yı kucağına alman gerekiyor. " dedi. Derin bir nefes aldım ve dikkatli ve hızlı bir şekilde Silva' yı kucağıma aldım. Baran tişörtü kafasına bastırmaya devam ediyordu.
Evden çıktık ve arabaya bindik. Selim hızla sürmeye başladı arabayı. Bakışlarımı Silva ' ya çevirdim. Beyaz teni dahada solgun görünüyordu. Eğildim ve dudaklarımı alnına bastırdım. Kulağına fısıldayarak "İyi olucaksın. İyi olucaksın rapunzel." dedim.
O gün kurtaramadım seni.
Ama şimdi kurtarıcam.
.
.
.
9 Yıl önce
YAZARDAN
Silva abisinin odasına girdi ve "Abicim. Birlikte uyuyalım mı?" dedi. Barlas "Gel rapunzel im. " dedi. Silva hızla abisinin yanına koştu ve abisinin kollarının arasına girdi.
Barlas küçük kardeşine sıkıca sarıldı ve başını boynuna gömdü. Derin bir nefes alıp art arda öpücükler kondurdu. Minik kız "İyi geceler abicim." dedi. Barlas "En iyi geceler seninle olsun rapunzel." dedi.
İkisi de gözlerini kapattılar ve çok geçmeden karanlığa teslim oldular.
Silva bir süre sonra lavaboya gitmek için uyanmıştı ve yataktan kalkıp lavaboya girmişti. Lavabo dan çıktığı sırada bahçeden gelen sesle meraklanmıştı ve balkona çıkmıştı. Bahçede hiç bir şey yoktu. Sağ tarafa baktığında ise gözleri dolmuştu. Oyun evi yıkılmıştı. En sevdiği yerdi orası. Babası kendi elleri ile yapmıştı ona.
Koşarak odadan çıktı ve aşağıya inip bahçeye çıktı. Ağlamaya başlamıştı. O sırada ağzına kapanan elle kurtulmaya çalışsa da başarılı olamadı. Son gördüğü ise yanan evi, ailesi ve anılarıy dı.
Gözünün önünde yanan her şey,
Zihninde de bir bir kül oluyordu.
Barlas gelen seslerle gözlerini araladığın da gelen yoğun duman kokusuyla yüzünü buluşturdu. Hızla doğruldu. "Silva?!!" dedi ve kalkıp ilk önce lavaboya sonra ise balkona baktı.
Evin yandığını görünce hızla içeri girdi ve odadan çıkıp aşağıya indi. Silva' nın burada olduğunu düşünüyordu. Ama değildi. Bahçeye çıktığında herkes buradaydı. Ama o yoktu.
Baran, abisinin yanına koştu ve "Abi! İyi misin?" dedi. Barlas "Silva. Silva nerede?!!" dedi. Maria hanım "Silva seninle değil mi?!" dedi telaşla. "Hayır. Odada yoktu! Sizinle sandım. " dedi. Miran bey hızla içeriye doğru koştu. Barlas "Baran annemlerin yanından ayrılma." dedi ve babasının peşinden gitti. Evin girişi tamamen yanıyordu. Geçecek bir yer yoktu.
Miran beyin yüreğine düşen ateşin yanında bir hiçti karşısında ki cehennem. Barlas ise pişmanlıktan ağlıyordu. "Silva!! Abicim ses ver!! Lütfen bir ses ver!! Silva!!" dedi. Miran bey "Silva!! Nerdesin kızım?!! Lütfen ses ver!! Nefes aldığını bilmek istiyorum!!" dedi.
Ama bir ses yoktu.....
.
.
.
Hastaneye geldiğimizde Silva' yı acile almışlardı. Baran' da yanındaydı. Mirat yanıma gelince onu kolumun altına aldım ve kafasını göğsüme çektim.
"Abi. Silva iyi olucak mı?" deyince derin bir nefes aldım ve "Tabiki de iyi olucak aslanım. Merak etme. Hem Baran yanında zaten. " dedim. Mirat "Ama çok kan vardı abi. K- kafası çok kanıyordu. " dedi. Kendimden uzaklaştırdım ve iki elimi omuzlarına koydum. "Abicim. Eğer çok kötü bir durum olsaydı Baran bize mutlaka söylerdi. O kadar kötü bir durum yok. Silva iyi olucak. Hem hemen pes etmek yakışır mı lan bize. Silva bizi güçlü görsün ki daha hızlı iyleşsin. " dedim.
Gülümsedi ve "Haklısın abi. " dedi. Umarım söylediğim gibi olurdu. Umarım iyi olurdu rapunzelim.
.
.
.
Mirat Bozdağlı
Baran abim acil bölümünden çıkınca hepimiz etrafına toplandık. Baran abim "Durumu iyi. Sadece tedbir amaçlı 24 saat uyumamak zorunda. Bayılmasının sebebi de bir anda değişen hayatından dolayıy mış. Ben konuşmak istedim ama konuşmuyor. Sanırım konuşamayacak kadar yorgun. Sizde içeri girince fazla soru sormayın. " dedi.
Sonra hepimiz içeri girdik. Kafasında beyaz bir sargı bezi vardı. Yüzü çok solgun görünüyordu. Titrek bir nefes aldım. Onu böyle görmek canımı yakıyor. Her daim neşeli ve kıpır kıpır hatırladığım kardeşimi bu şekilde görmeyi hiç sevmedim. Onu eski haliyle görmek istiyorum. Ve eminim ki tekrar eski Silva gelecek. Ben onunla eskisi gibi olacağımıza inanıyorum.
Yatağın kenarına oturdum ve elimi yüzüne gelen saçlarına götürdüm. Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım ve eğilip alnından öptüm. Geri çekildiğim de gözlerimin içine bakıyordu.
Gözleri doluydu. "Mirat." dedi güçsüz çıkan sesiyle. "Söyle rapunzel. " dedim. Gözünden akan yaşı sildim. "Ağlama. " dedim.
" Seni hatırlıyorum. "
Ve bölüm bittii.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
Görüşmek üzere.
![](https://img.wattpad.com/cover/300379520-288-k868414.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir RAPUNZEL Masalı
Ficção AdolescenteYine aynı sesler... Beynimi patlatacak gibi yankılanan... Sonra bir anda kayboluyorlar. Çok uzakta yanan bir ev. Boğuk gelen çığlık sesleri. ___________________________________________________ - SİLVA MİRA BOZDAĞLI. - 16 YAŞINDA. - YURTTA KALAN Bİ...