14 Şubat Pazartesi.İyi okumalar.
.
.
Silva Mira BOZDAĞLI
Okul sonunda bitmişti. Bugün beden dersi vardı ve acayip derecede yorgun oldugum icin minibüse bitmiştim. Kulaklığım takılıydı ve kitabımı okuyordum. Yurdun aşağısındaki durağa yaklaşınca "Müsait bir yerde abi." dedim. Şoför kenarda durunce indim ve karşıya geçip boş sokağa girdim. Sokağın sonu yurdun arka bahçesinin duvarına çıkıyordu. Zaten yurdun etrafında ev yoktu. Geniş bir boş alan vardı. Ve buraya fazla kimse gelmiyordu.
Ve haliyle yurdun etrafı sessizdi. Yavaş adımlarla yurdun ön kapısına gittim ve içeri girdim. Yurt görevlisi "Silva. Müdür seni odasında bekliyor. Birileri gelmiş senin için. " deyince kaşlarımı çattım ve "Kim gelmiş?" dedim. Benim için gelecekbir akrabam filan asla olamazdı. Ve ayrıca ailem beni bırakırken evlatlık vermelerini istememişler. Yurt çalışanı "Bilmem ben. Müdür sadece haber vermemi istedi." deyince başımı salladım ve binanın içine girip müdür odasına doğru ilerledim.
Kapıyı çaldım ve müdür "Gir!" deyince içeri girdim. İçerde yaşı büyük bir adam ve karısı olduğunu düşündüğüm bir kadın vardı. Ve yaşı bana yakın bir erkek ve ondan büyük gibi görünen bir adam varlardı. Hepsi bana bakarken ben bakışlarımı müdüre çevirdim ve "Beni çağırmışsınız efendim." dedim. Müdür "Geç otur Silva. Sana anlatmam gereken şeyler var. " dedi. Boş olan tekli koltuğa ilerledim ve yavaşça kendimi rahat koltuğa bıraktım.
Karşımda kadın oturuyordu. Saçları benim kadar sarı ve gözleri ise benim gözlerimden biraz daha koyu bir maviydi. Yanındaki adam ise o nun tam tersi koyu kahve gözlere ve koyu kahve saçlara sahipti. Ve buda sert yüz hatlarıyle birleşerek ona dahada sert bir ifade katıyordu. Gözlerimi odadaki oğlanlara çevirdim bu sefer. İkisi arasında küçük gibi görünenin yüz hatları fazla belirsiz değildi ve daha samimibir ifade vardı yüzünde ve annesi olduğunu düşündüğüm kadına benziyordu ama gözleri daha açık maviydi. Diğeri ise daha ciddi duruyordu ve babası olduğunu düşündüğüm adama benziyordu.
Müdür "Bunu nasıl söyliceğimi bilemiyorum Silvacım ama dinlemeden büyük bir tepki vermiyecek kadar aklı başında ve olgun bir kızsın sen. Her şeyi anlatmama izinver olur mu?" dediğinde "Peki efendim." dedim. Müdür "Sana anlattığım hayat hikayen olarak bildiğin şeyler gerçek değil Silva. Sen 3 yaşında ailen tarafından buraya bırakılmadın.
7 yaşında başka bir adam getirdi seni. O zaman baygındın. Ve bir yangından kurtulmuştun. Ama travmadan olsa gerek hafıza kaybı yaşıyordun. Sana farklı bir hikaye anlatmamız için bizi zorladılar. Aileninde bir suçu yok Silva. " dedi. Ailen dediğinde onları göstermişti.
Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Her şey yalanmıydı. Yıllarca ailemibana kötülemişlerdi. Kad- Yani annem ağlıyordu. Babam ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Sonra kafamda bir kaç ses yankılandı. Sonra diğerleri. Her gece kabuslarıma giren o sesler. Sonra yanan bir ev.
Göz yaşlarım bir bir yanaklarımdan süzülürken sesler artmaya başlamıştı. Ellerimi hızla kulaklarıma kapatırken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Sonra ellerimin üstüne birinin ellerini koyduğunu hissettim. Ama kafamı kaldırıp bakacak halim bile yoktu.
" Silva."
Aynı ses.
Kafamdaki seslerden biri bu.
Hızla başımı kaldırdım ve karşımdaki adama baktım.
' Silva. Rapunzelim nerdesin?'
Bu adam rüyamda saklanbaç oynadığım adam. Rüya değil miydi yoksa. Şu an neyin gerçek neyin doğru neyin yalan olduğunu bilmiyorum. Gerçek miydi?
Hala ellerini hissettiğime göre....
Gerçekti. Gözlerim yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.Gözlerim kapanırken biri beni kucağına almıştı. Burnuma dolan koku kalbimin teklemesine sebep olurken bu koku aynı zamanda beynimde bir şeyleri uyandırmış gibiydi.
.
.
.
Veee bölüm bitti.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Sonunda kavuştular.
Ne düşünüyorsunuz?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir RAPUNZEL Masalı
Novela JuvenilYine aynı sesler... Beynimi patlatacak gibi yankılanan... Sonra bir anda kayboluyorlar. Çok uzakta yanan bir ev. Boğuk gelen çığlık sesleri. ___________________________________________________ - SİLVA MİRA BOZDAĞLI. - 16 YAŞINDA. - YURTTA KALAN Bİ...