5 Şubat Cumartesi.İyi okumalar.
.
.
Silva Mira BOZDAĞLI
Akşam yemeğine kadar ders çalışmıştım. Akşam yemeğı saati gelince kalktım ve eşyalarımı toplayip odama geçtim. Eşyalarımı çantama koyup yemek için yemekhaneye indim. Gelen kokulara göre bugün patates ve pilav vardı. Hemen bir tabldot aldım ve sıraya girdim. Yemek dolduran abla artık öğrenmişti benim çok yediğimi. Bu yüzden fazla koyuyordu yemeğimi.
Sıra bana gelince yemeğimi aldım ve bir masaya geçtim. Yemeğimi iştahla yerken aynı zamandada telefondan video izliyordum. Yemeğim bitince kirli bulaşıklarımı kirli sepetine koydum ve yukarıya çıkıp lavaboya girdim. Çişimi yaptıktan sonra ellerimi yıkayıp banyodan çıktım. Odama geçtim ve göz bandımı taktım ve yatağa geçtim. Çok geçmeden uykuya dalmıştım.
.
.
.
Selim BOZDAĞLI
Eve geldiğimizde herkes salondaydı. İkimizde salona geçtik. Bakışlar bize dönerken Baran abim "Siz iyi misiniz?" dedi. İkimizde hala Silvayı düşünüyorduk.
Barlas abim "Bir şey mi oldu?" dedi. İkimizde ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Babam "Kavga felan mı ettiniz? " dedi. Derin bir nefes aldım ve "Yok öyle bir şey değilde. " dedim. Baran abim "Oğlum söylesenize lan. Ne oldu?" dedi. "Miracın bahsettiği kız vardı ya. Bugünonu gördük." dedim. Babam "Hangi kız?" dedi. En iyisi herşeyi baştan anlatmaktı.
Barlas abime baktım. O daha iyi anlatırdı. Abim anlamış gibi babama döndü ve "Baba konu Silva ile alakalı." deyince annem "Ne?" dedi titreyen sesiyle. Bu konu bizim tek zayıf noktamızdı. Silvanın adı geçince hepimiz kötü oluyorduk.
Babam "Anlat." dedi sert sesiyle. Abim "Miraçın öğretmenlik yaptığı okulda bir kız varmış. Silvaya çok benziyormuş. Adlarıda aynı olunca ona bakmamızı istedi. Tabi biz kabul etmemiştik. " dedi. Mirat ilk defa konuşarak "Ona benzemiyor. O. Saçları hala upuzun. Gözleri masmavi. Gülüşüde aynı. Kardeşim yaşıyormuş. Yıllardır öldü bildiğimiz kardeşimiz hayatta." dedi.
Annem ağlamaya başlamıştı. Babam bana döndü ve "Oğlum. Doğru mu bu?" dedi. Başımı salladım ve tek elimle gözlerimi sildim. Baran abim ayağa kalktı ve "Yani siz bugün Rapunzeli kanlı canlı gördünüz öyle mi?" dedi. Başımı salladım sadece. Mirat hızla odadan çıkmıştı. Babam ise annemi sakinleştirmeye çalışıyordu. Baran abim Şimdi ne olucak? " dedi. Babam "İlk önce DNA testi yaptırıcaz. Emin olsak bile bu şart. Sonrasında ise Silvayla konuşmamız gerekiyor. Hakkımızda herşeyi yanlış anlatmış olabilirler." dedi.
"Hafızasını kaybetmiş ve bizi hatırlamıyor. Yani işimiz biraz daha zor." dedim. Annem "Ama hatırlar tekrar demi. Hatırlar bizi." dedi. Baran abim "Bir ihtimal. Yüzde elli gibi bir şey. Yaninya hatırlicak bizi. Ya da biz ona yeniden tanıtıvaz kendimizi. " dedi.
Babam "Şimdi herkes odasına yarın konuşuruz. Bugün daha fazla konuşmayalım. " dedi ve annemle birlikte odadan çıktılar. Herkes tek tek odadan çıkarken Baran abim "Ben Miratın odasına gidiyorum. Bir şeymilursa haber verin." dedi. Baran abim doktordu. Ve büyük ihtimalle bugün Mirat sinir krizi geçiricekti ve o da o nun yanında kalıcaktı.
Bizim içinde endişeleniyordu işte. Bende odama çıktım ve ilk önce banyoya girdim. Gözümü kapattığım her an Silva vardı karşımda. Ve kulaklarıma dolan o ses...
" Prensiimm. Pasta ister misin?"
Gözümden düşen yaşları silme geyretine girmeden diğerlerininde akmasına izin verdim. Ağlama şiddetlenirken tek bir dileğim vardı. Buda öncekiler gibi rüya olmasındı. Tekrardan hayal kırıklığına uğramak istemiyordum.
.
.
Veeee bölüm bittii.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir RAPUNZEL Masalı
Teen FictionYine aynı sesler... Beynimi patlatacak gibi yankılanan... Sonra bir anda kayboluyorlar. Çok uzakta yanan bir ev. Boğuk gelen çığlık sesleri. ___________________________________________________ - SİLVA MİRA BOZDAĞLI. - 16 YAŞINDA. - YURTTA KALAN Bİ...