6. Bölüm: Aşılmaz Duvarlar

658 37 28
                                    

6. Bölüm - Aşılmaz Duvarlar 

Bölüm Şarkıları; 

Zeynep Casalini - Duvar

Kıraç - Taş Duvarlar 

Müzeyyen Senar - Bir İhtimal Daha Var 

Keyifli Okumalar... 

***

Baharın gelişinin habercisi neydi? Öten kuşlar mıydı, rengarenk açan çiçekler miydi, parıl parıl parlayan güneş miydi ya da? 

Rüya için bunlardan hiçbiri değildi. Tüm bu olanları çok seviyordu ama baharın geldiğini, kışın bavulunu toplayıp gittiğini erik ağaçlarının renklenmesinden anlıyordu. Yeşil yaprakların arasından ona göz kırpan toz pembe çiçekler, Tombiş'ten sonra en çok sevdiği şeydi. 

Dizlerinin hemen üstünde biten kırmızı kot şortu, yine kırmızı, üzerinde kocaman beyaz kalp olan tişörtüyle beraber annesinin dikkat et uyarılarına aldırmadı ve koşar adımlarla bahçeye çıktı. 

Onların bahçesinde erik ağacı yoktu ama Nuray teyzelerinin bahçesinde vardı. Hınzırca gülümseyerek iki bahçeyi birbirinden ayıran limon çamlarının arasından geçti. Üzeri toz olmuştu ama annesi fark etmezse bir şey olmazdı. 

İri yeşil gözleri bahçeyi taradı. Kimseyi görememişti, Mustafa okula gitmişti peki ya Burak neredeydi? Ablası da okuldaydı zaten. 

Canı çok sıkılmıştı. Derin bir nefes alarak uzun, kocaman dalları olan erik ağacının altına oturdu. Bu ağacın altında bir şeyler yapmayı çok seviyordu, özellikle Mustafa kitap okurken onu rahatsız etmek daha çok hoşuna gidiyordu. 

Aslında Mustafa'nın ona kitap okumasını hiçbir şeye değişmezdi ama şımarmaması için bunu kimseye söylemiyordu. 

Daha sonra aklına ağaca çıkmak geldi. İzlediği çizgi filmlerde hep çıkıyorlardı, Rüya'nın onlardan ne eksiği vardı? 

Oturduğu yerden kalktı ve nasıl çıkabileceğini düşünmeye başladı. Eğer düşüp bir yerlerini kırarsa annesi onu mahvederdi

Sonra bir çıkıntı gördü ve ayağını oraya koydu. Sonra bir çıkıntı daha, bir çıkıntı daha derken ağacın tepesini bulmuştu bile. Dengesini korumaya çalışarak tam gövdeye oturdu ve etrafı izlemeye başladı. 

Bu ağaca çıkma işi düşündüğünden daha eğlenceli çıkmıştı. Neredeyse bütün mahalleyi görebiliyordu

Ama bu da işe yaramadı. Bir süre oturduğu yerden mahalleyi izledi daha sonra bu yaptığından da sıkılmıştı. Tam nasıl ineceğini düşünmeye başlamıştı ki üzerinde mavi önlüğü ile bahçe kapısından Mustafa ve ablası girdi. 

Sevinçle yerinde kıpırdanarak onları izlemeye başladı. Yaptığından o kadar çok gurur duyuyordu ki herkese göstermek istiyordu. 

"Abla! Mustafa!" Diye bağırdı bir elini havaya kaldırmış sallarken. Diğer eliyle ise dengesini korumaya çalışıyordu. 

"Rüya?!" Elif'in sesi bütün mahalleden duyulabilecek kadar yüksek çıkmıştı. Ne işi vardı bu deli kardeşinin ağaç tepelerinde? Manyak kız yine bulmuştu yapacak bir şeyler. 

HARESEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin