Ben sana aşık oldum. Bir kaldırımda, bir yağmurda, bir yıldızın altında, ayın ışığında... Ben sana durduğumuz aynı gökyüzünün altında aşık oldum.
Kelimeler sanki boğazıma düğümlenmişti. İstesem de kelimeler düşmüyordu dudaklarımdan. Koyulaşmış gözl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"you're blowing my mind."
~
Bir kaç gün geçmesine rağmen, Ezgiyle aramızda ki saçma tartışma hala devam ediyordu. Ne zaman tartışma son bulacakmış gibi olsa, Ezgi tekrar tartışma yaratıyordu. Onu artık alttan alamıyordum. Çünkü alttan almam da hiç bir şeyi düzeltmiyordu.
"Ekim!" Annemin çağırmasıyla, ayaklandım ve yanına gittim. Elindeki dosyayla bana döndü.
"Kızım şunu Holdinge götürür müsün baban getirmen gerektiğini söyledi." Başımla onaylayıp dosyayı elime aldım. Ardından hızlıca evden çıktım. Ezginin bu durumdan haberi olsaydı, kesinlikle benimle koşa koşa gelirdi.
Evden uzaklaşırken, yanımdan geçen siyah araba yavaşça durdu. Arabaya baktığımda, içeride ki kişi camı indirmişti. Gördüğüm kişiyle gözlerim kocaman oldu.
"Gideceğin yere kadar bırakabilirim?" Yamanın konuşmasıyla, şaşkınlığımı gizledim.
"O-olur." Kapıyı açtım ve ön koltuğa oturdum. Ardından arabayı aynı hızında sürmeye devam etti.
"Ezgiyle aranız nasıl? Hala devam mı küs kalmaya?" Sessizce bir nefes verdim dışarıya. Onun ismini duymak bile iyi hissettirmiyordu.
"Aynı ama artık bu pekte umrumda değil." Dedim.
"Aramızda kalsın ama o kızdan pek hoşlanmadım." Suratıma sinsice gülüş yayılırken, buna engel oldum.
"Neden?" Diye sordum.
"Hal ve hareketleri sinirimi bozuyor. Birde yaşına göre davranmıyor." Dedi ve tekrar konuştu.
"Senden büyük olmasına rağmen, sen ondan daha olgun davranıyorsun." Bu konuda biraz haklıydı.
"Ezgi biraz çocuksudur, o yüzden pek olgun davranamaz. Bunda sana hak veriyorum." Gözlerini bana çevirmişti.
"Biraz mı?" Gülümseyerek, bakışlarımı ondan kaçırdım.
"Torpidoyu açar mısın? Orada sigara olacaktı." Dediğini yapıp sigara paketini aldım. Ardından paketi ona uzattım.
"Sigaramı sen yakar mısın? Sonuçta araba sürüyorum kaza yapmamı istemezsin." Çapkınca gülümsemişti. O an kalbim tekrar hızını arttırdı.
Paketten bir dal sigara çıkardım ve ona döndüm. Dudaklarını aralamış sigarayı, koymamı bekliyordu. TANRIM! Heyecandan gebereceğim galiba.
Sigarayı dudaklarına yaklaştırdığımda, gözlerini bana çevirmişti. Derin bir nefes çekip heyecanımı belli etmemeye çalıştım. Sigarayı usulca dudaklarının arasına yerleştirdim. Basit bir şey neden bu kadar zorlamıştı beni?
