13. Bölüm

107 5 0
                                        

....

Karanin soylediklerinin ardindan gozlerimi acmis ve elimden geldigince hissiz bakislar atmaya calismistim ama bunu ne kadar becerebilmistim bilmiyordum, tek kelime dahi etmeden kendimi ondan uzaklastirirken valizlerimizin bulundugu yere dogru ilerledim. Ellerim heyecandan terlemis ve kalbim az onceki olaydan sonra delicesine carpiyordu, kendime ne kadar itiraf edemesem de onun yanında olmak bana guven veriyordu ama yaptıklarını unutamiyordum resmen düz bir ipte yuruyordum ve ayagim kaydiginda bosluga mi dusecegimi ya da kendimi Karanin kollarinda mi bulacağımı bilmiyordum. Arkamdan gelen adim sesleri ile beraber oldugumuz yere gelip Yakubun yanina gecmistim.

"Işık iyi misin, kötü görünüyorsun?" diye bir soru yonelttiginde kendimi toparlayip Yakuba cevap verdim.

"Evet iyiyim sanirim donecegim için biraz heyecanlandim."

Gulumseyip anladim dercesine basini sallamisti ve telefonuna geri dönmüştü. Havaalaninda gözlerimi gezdirirken kapida gördüğüm kisiyle ellerim titremis ve sinirim harlanmisti. Bize doğru kivirtarak gelen Yasemin ile bedenim buz kesmisti adeta, ellerim istemeden yumruk oldugunda tirnaklarimin avuc icine batmalarini dahi önemsememistim. Bu halimi gören Kara bana daha ne oldugunu soramadan o kızın sesi yankilandi kulaklarim da.

"Sevgilim, buradayim" elini kaldirip Karaya sallarken o elini kirmak istemistim. Kara gozlerimin icine bakip bir sey demeden kizin yanina gidip sarildiginda artik fitilim tamamen ateslenmis, bedenim zangir zangir titriyordu. Bu durumdan bir haber olan Yakubun yanina giderek koluna tutundum. Kriz gecirecektim biliyordum burdan cikmaliydim temiz havaya ihtiyacim vardi. Yakup daha da endiselenmis ve titreyen bedenimi sarmisti.

"Işık kendine gel ne oldu, Işık"

"Yakup cikart beni burdan, nefes alamiyorum beni disari çıkart lütfen"

Hic bir sey demeden bana destek olup beni çıkışa yonlendirmisti, disariya ciktigimizda temiz havayi icime cekerek rahatlamaya calistim. Uzun süredir böyle bir sey yasamiyordum ve yine ayni kisi yuzunden bu durumda olmak canimi yakiyordu, dolan gözlerimi kapatip tekrar derin bir nefes aldim ve sakinlesmeye calistim. Yakup bu durumda hic bir soru sormamisti ve ona teşekkür etmeliydim.

"Teşekkür ederim"

"Şimdi daha iyi misin Işık, çok kötü gözüküyordun korkuttun beni."

Endişeli cikan sesiyle icim burkulmustu, kendi arkadasi yuzunden bu haldeydim ama hic bir sey bilmiyordu.

"Evet daha iyiyim Yakup, seni de endiselendirdim özür dilerim." Mahcup bir sekilde cikan sesimle basimi egmistim.

"Sacmalama tabii ki endiselenicem, hadi artik gitme vakti."

Kendimi biraz daha toparlayip iceri geçtiğimiz de yolculuk vakti gelmişti bir an önce Elif'e kavusmak istiyordum ve ona yapmam gereken bir aciklama vardi ne icin gittigimi ve neden gittigimi bilmeliydi. Elifi gorecegimin dusuncesiyle icim kipir kıpır olmus ve yüzümde bir gulumseme peydah olmustu, cok ozlemistim onu. Uçak yerinden yavas yavas havalanirken ne Karaya ne de yanindaki kiza gözümü dahi cevirmemistim, bir an once bu yolculugun bitmesini istiyordum.

Sonunda Türkiye'ye gelmistik, ucaktan indigimde neredeyse asfalti öpecek duruma gelmistim, buranin havasini dahi özlemiştim Yakuba dönerek konustum heyecanli bir sekilde.

"Ben simdi bir taksi tutup eve geçeceğim yine haberlesiriz olur mu? Her sey icin teşekkür ederim Yakup" cumlemi bitirip coktan sarilmistim ona, bu 2 ay icerisinde bana hem cok yardimci olmus hem de cok iyi bir dost kazanmistim.

"Tamam o halde sakin haber vermeyi ihmal etme" deyip goz kirpip o da yanimdan ayrilmisti, arkamdan duyduğum ses ile heyecanim sonerken bakislarimi Karaya cevirdim.

KARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin