Ruhun yaraları

408 23 20
                                    

Ne yazık ki tatilin son günüydü. Bizse beşimiz ortak salonda oturmuş sohbet ediyorduk. Ortak salon saatin geç olması sebebiyle bomboştu. Sadece biz varız. Tüm tatili beraber geçirdik ve onlarla cidden anlaşabileceğimi düşünüyorum.

Sohbetlerimiz çok eğlenceli ve çeşitli oluyor. Şu an ise Tom bize basit büyüleri ve yapılış biçimlerini anlatıyor. "Alohomora, kapı açma büyüsüdür. Aberton ise alohomora büyüsünün açmadığı kilitleri açmaya yarar. Yani aslında alohomoradan daha güçlü." dedi.

Bu kadar bilgiyi nasıl hafızasında tutabiliyor anlamıyorum. O kadar çok şey biliyor ki. Dün beraber Diagon yolu dedikleri yola gittik. Asa, kazanlar, şişeler gibi bir çok şey aldık. Aslında Harry ile ikimizin küçük bir serveti varmış. Ailemiz bize yatırım yapmak için o parayı Gringotts'a bırakmışlar. Ayrıca Madam Malkin'nin dükkanında da bir cübbe aldık.

Blaise ve Tom hareketli bir şekilde konuşuyorlardı. Ancak benim gözüm dalgın dalgın oturan Draco'ya takılmıştı. Sebepsiz yere çok üzgün gözüküyordu. Belki de ben sebebinin farkında değildim. Ben de Draco'ya dalmışken Pansy kafasını omzuma koydu.

"Dalgın gözüküyorsun." dedi. "Saat çok geç oldu. Uykum geldi sanırım." dedim. Bunun üzerine Blaise "Y/n haklı bence artık odalara dağılalım." dedi. Hepimiz birden ayaklanmıştık ama Draco hâlâ oturuyordu. "Draco saat çok geç oldu bence artık odana gitmelisin." dedim. Draco sanki bizi yeni fark ediyormuş gibi baktı. Sonraysa "Ben biraz kafa dinlemek istiyorum. Siz gidebilirsiniz. İyi geceler." dedi.

Üstünde durmamaya karar vererek odalara dağıldık. Pansy ile odaya girer girmez Pansy yine parlak zekasını konuşturdu ve "Hayırdır Y/n hanım? Draco'ya çok yakınsınız bakıyorum." diyerek sinirlerimi bozmayı başardı. "Ne alaka ya? Sadece iyi mi merak ettim. Ben hepinizle yakınım. Ayrıca sen sanki Tom'un dibinden ayrılıyorsun." dedim ve kendi kalesine gol atmasını sağladım.

Pansy acele ile cevap verdi. "Saçmalama. Gerçekten uykusuzluk sana iyi gelmiyor. Hadi iyi gecelerr." dedi. Bense gülerek iyi geceler diledim. Utanınca çok tatlı oluyordu gerçekten. Yarın ilk kez derslere girecektik ve ben cidden dersleri çok merak ediyordum. Aslında birinci sınıf olan herkes ilk kez derse girecekti. Bu durum beni bir nebze olsun rahatlatıyordu. İçimdeki heyecan ile gözlerimi kapattım ve kısa sürede uykuya daldım.

Sabah yine erken uyanmıştım. Sanırım alışkanlık olmuştu. Pansy'i uyandırdım ve üstümüzü giyinerek kahvaltıya indik. Draco, Blaise ve Tom bir köşede oturmuş ve bizi bekliyorlardı. Beraber kahvaltı yapmaya başladık. "İlk dersimiz astronomi, astronomi kulesine gitmemiz gerek. Söylediklerine göre çok güzel ama tuhaf bir yermiş." diyerek sessizliği bölen kişi Blaise oldu.

Kahvaltımızı ufak tefek sohbetler ile son buldu. Bizse artık yavaş yavaş astronomi kulesine gitmeye başladık. Bu dersimiz sadece Slytherin öğrencileri ile olacaktı. Diğer derste ise Gryffindor ile ortak ders yapacakmışız. Beraber astronomi kulesine girdik.

 Beraber astronomi kulesine girdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SILLAGE*Draco Malfoy*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin