SILLAGE*Draco Malfoy*

Yeni yıl

Bölüme geçmeden önce lütfen vote atmayı unutmayın. İyi okumalar dilerimm.

🪄

Kader önüme iki kadeh koydu; yalanlar ve doğrular. Biliyordum ki ikisinden biri zehirle doluydu ve belki de ikisi de zehir doluydu. Seçtiğim kadeh belki de her şeyin sonunu getirecek oyun başlamadan bitecekti ya da tüm perdeler yanacak ve doğrular açığa çıkacaktı. Hangi kadehi seçmeliydim bilmiyordum. Hangi kadeh ağzına kadar zehir doluydu bilmiyordum. Bildiğim tek şey bu oyuna dahil olmak istediğimdi. O sahnede seyirci değil oyuncu olacaktım. Oyunun sonunda ya yanacak ya donacaktım. Ya yalanlar beni baştan aşağıya küle çevirecek ya da doğrular beni dondurup paramparça edecekti. Oyunun sonu ne olursa olsun ben okyanusa güvenecektim. Çünkü okyanuslar çok iyi sır saklarlar. Çünkü okyanuslar sonsuzdur. Ona olan hislerim gibi.

Bu hayatta hiç bir şey tesadüf değildir. Her daim buna inanırım. Eğer bir şey oluyorsa olması gerekmiş ve olmuştur. Tüm ipler aslında tek bir kişide.

Şimdi az önce kitabın arasından düşen kağıt ve az önceki notun benim elimde olması tesadüf değildi. Bunun olması gerekiyordu ama bana seçenek sunulmuştu. Hangisini seçersem kader o yöne ilerleyecekti. Şu an kaderin ipleri benim elime geçmişti. İpleri sıkı sıkı tutuyordum. Çünkü ipler elimden kaçarsa bir felaket doğabilirdi.

Ben ne istediğimi gayet iyi biliyordum. Gerekirse zehir dolu olduğunu bildiğim bardağı elime alır ve içerim ancak kendi oyunumda seyirci kalamam. Madem birileri benim etrafımı saran bir oyun düzenlemiş oynamamak ve seyirci kalmak ayıp olurdu. Değil mi?

Karşımdaki iki simanın merak dolu ifadelerini kenara bırakıp şişenin ağzını açtım. Tamamı cam ve oldukça gösterişli bir iksir şişesiydi. Tek seferde iksiri kafama diktim. Boğazımdan aşağıya doğru akan yakıcı tat bir şeyleri belirlemişti bile. Anlık bir baş dönmesi hissettim. Ayaklarım birbirine dolanmış ve tam düşecekken Harry'nin eli kolumu kavramış ve düşmememi sağlamıştı.

"Y/n! İyi misin? O notta ne yazıyordu?"

"İyiyim sadece anlık bir baş dönmesiydi. Notuysa boşver. Sadece iksiri içmemi söylüyordu."

Ron tarçın rengi kaşlarını çatmış bakarken konuşmaya başladı:

"Ne yani iksirin ne işe yaradığını yazmamış mı?"

"Hayır sadece içmemi ve bunun önemli olduğunu yazmış."

"Ve sen de sorgulamadan içtin. Y/n sen deli misin? Ya bir şey olursa?"

"Bir şey olacağı yok Ron. Sadece basit bir iksir."

"Kardeşim yasak bölüme gireceğimizi söylemiştim. Gelecek misin?"

"Harry aslında Draco'yla birlikteydim. Bir anda bırakıp geldim. Sanırım bir odaya çıksam iyi olacak. Yetişmeye çalışırım da siz neyi araştıracaksınız?"

"Nicolas Flamel hakkında bir şeyler daha arayacağız."

"Bulabileceğinizi sanmıyorum. Hermione bile bu bilgilerin zor bulunduğunu söyledi. Ayrıca dikkatli olun. Snape'i kütüphaneye girerken gördüm."

"Sağol Y/n. O zaman sonra görüşürüz."

"Görüşürüz Y/n."

"Dikkatli olun çocuklar."

Onlar yanımdan ayrılırken ben hızlıca kütüphaneden çıktım. Bir elimde notlar diğer elimde boş iksir şişesi vardı. Sanki her şey onlara bağlıymış gibi sıkı tuttum onları. Slytherin ortak salonunun önüne geldiğimde şifreyi söyledim. İçeride bir kaç Slytherin öğrencisi Kanlı Baron'la sohbet ediyordu. Onları görmezden gelerek yatakhanelere doğru çıktım. Burada kimse yoktu. Yavaşça odamın kapısını açtım ve içeri girdim.