Yeni çocuk

86 7 5
                                    

Hepinize selamm. İyi okumalar dilerim. Lütfen vote atmayı unutmayınn♡♡

🪄

Aradan yaklaşık iki hafta geçmişti. Derslerimiz çoktan başlamıştı. Ara ara Harry ile kısa sohbetlerimiz olmuştu. Daha fazlası değil. Sanırım artık beni istemiyordu. Ya da... Bilmiyorum. Defalarca özür dilemiştim ama defalarca özür dilenecek bir şey yapmadığımı söylemişti.

Bu iki hafta aynı zamanda benim için çok uykusuz geçmişti. Geceleri Draco ile astronomi kulesinde buluşuyor. Keman çalıyor vaya sohbet ediyorduk. Ancak ne zaman ki uykuya dalsam her seferinde aynı rüyayı görüyordum. Her seferinde onu kurtaramıyordum ve o her seferinde benden yardım istiyordu. Artık onu düşünmeden yapamaz olmuştum. Ormanda bastığım her adımı ezberlemişim ama yine de zihnimden çıkmıyor ve bana eziyet etmeye devam ediyordu. Bunların altında vicdanım eziliyor, her seferinde onu kurtaramamanın üzüntüsünü yaşıyordum.

Çocuklar durumu biliyordu. Marvolo çoktan bir şeyler araştırmaya başlamıştı. Diğerleri ise ona yardım ediyordu. Derslerden sonra en az bir saat kütüphanede araştırma yapıyorduk. Ama konu hakkında hiç bir şey bulamamıştık. Ayrıca quidditch antremanlarına da başlamıştık. Dolayısıyla çok yoğun ve yorucu iki hafta geçirmiştik. Her ne kadar geceleri onunla buluşunca tüm yorgunluğum yok olsa da gün içinde bunun etkilerini görebiliyordum.

Sabah yine aynı rüyayla uyandım. Uyuyalı neredeyse iki saat olmuştu. Pansy hâlâ uyurken ben kendimi hızlıca duşa attım. Suyun sakinleştirici etkisi hiç bir zaman değişmiyordu. Yaklaşık yarım saat sonra banyodan çıkıp üstümü giyindim. Pansy'i uyandırdım ve onun hazırlanmasını beklerken kafamı yatağımın başlığına yaslayıp biraz da olsa dinlenmeyi bekledim. Son zamanlarda bunu çok yapıyordum.

Tam uyumak üzereydim ki içeri erkekler girdi. Draco yanıma oturdu ve bana sarıldı.

"Günaydın okyanus. Günaydın çocuklarr."

"Günaydın bir tanem ama sana gün pek aymamış gibi."

"Yine aynı rüya."

"Hâlâ bir sonuç bulamadığımıza inanamıyorum. Bence Snape ile konuşmalısın."

"Gerçekten gerek yok Marvolo. Hatta bence şu araştırmalara biraz ara verebiliriz. Bir kaç hafta sonra quidditch seçmeleri olacak."

"Ama Y/n bu şekilde günleri geçirmek bile çok zorken nasıl quidditch oynayacaksın. Elemeler çok sert geçecek."

"Sen endişelenme Blaise. Senin karşında Y/n Potter var. Ben o kadar kolay pes edecek biri değilim. Hadi kahvaltıya inelim."

Bugün cumartesiydi. Dolayısıyla büyük salon boş sayılırdı. Herkes yemek yemek yerine uyumayı tercih etmişti.

Yemek faslından sonra bahçeye inmiş ve son güneşli günlerin keyfini çıkartmaya bakmıştık. Başımı Draco'nun omzuna yaslamış ve konuşulan konuyu takip etmeye çalışıyordu. Bu sırada yüzüme vuran sıcak güneş ve burnumdaki o mükemmel koku ile gözlerim saha fazla açık kalmaya dayanamamıştı.

Gözlerim kapandığı an zihnimde yine o kimsesiz ses yankılandı. Kimsesizdi çünkü içinde yaşayabileceği bir ruhu bile yoktu. Benim zihnimin içinde yarım bir hayat yaşamaya çalışıyordu. Rüyaya dalmadan hemen gözlerimi açtım. Her şey aynıydı. Aynı konu konuşuluyordu. Hatta Pansy ve Marvolo birbirleri ile inatlaşıyordu. Aynı olmayan tek bir şey vardı. Kafamdaki ses hâlâ duruyordu. Bir an acaba rüyada mıyım diye düşündüm ama bu zamana kadar değişmeyen rüya neden şimdi değişecekti ki?

"Zamanı geldi."

"Ne yapman gerektiğini biliyorsun."

"Git ve onu öldür."

SILLAGE*Draco Malfoy*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin