benim iklimim incitmez seni [b×b]

•kırk bir

Saat gece on iki buçuğu gösterdiğinde sarhoş olup deli gibi saçmalamaya başlamış olan Umut'un artık eve gitmesi gerektiğini düşündükleri için ayaklanmışlardı. Fatih ve Ekin onu oturduğu yerden kaldırmaya çalışırken Ozan da Umut kadar kötü olmasa da dengesini sağlamakta zorlanan sevgilisini kaldırmaya çalışıyordu. "Enes kalk hadi gidiyoruz."

"Nereye gidiyoruz?"

"Eve gidiyoruz sevgilim hadi."

"Çok güzel sevgilim diyorsun bir daha desene."

Ozan bu söylediğine kıkırdadığında Umut da kendisi çok normalmiş gibi eliyle Enes'i gösterip kahkaha atmış ve "Tipe bak lan yamulmuş bu." demişti.

Ekin onun ensesine bir tane vururken sitemle söylendi. "Sen kendi hâline bak önce. Ayrıca doğum günü benim sevgilimin ve biz bile o kadar içmedik size noluyo amına koyayım?"

Yağız, Ozan'a yardımcı olmak için onun yanına giderken sevgilisinin söylediği şeye sessizce güldü. O araba kullanacağı için çok az içmişti. Ekin de birazcık dayanıksız olduğundan bu geceyi sarhoş geçirmek yerine ayık olmak istemişti.

Umut işaret parmağını kaldırıp susması için Ekin'in dudaklarına bastırırken "Şşş." dedi, "Unuttun mu? Beleş mal baldan tatlıdır."

Fatih dayanamayıp arkadaşının kelimeleri yaya yaya konuşmasına gülerken Ekin gülmekle kızmak arasında kalıp yeniden bir tane vurdu ensesine çünkü içkileri Yağız ısmarlamıştı.

Enes biraz daha kendinde olduğundan Yağız'a tutmasına gerek olmadığını söyleyerek teşekkür edince Yağız onu Ozan'a bırakıp tekrar Ekin'in yanına geldi. "Siz nasıl geldiniz buraya?"

"Ben taksiyle geldim. Fatih'te babasının arabası vardı diğerleri de onunla geldiler."

Fatih, Ekin'i onaylarcasına kafasını salladığında Yağız "Güzel." dedi ve etrafını süzüp hızlı bir plan yaptı. "Biz Umut'u evine bırakalım o zaman, Fatih de Ozan ile Enes'i bırakır."

"Olur, bırakırım ben."

Yağız, Fatih'i dikkatlice süzdü. "Çok içtin mi sen de? Sarhoş gibi durmuyorsun ama eğer iyi değilsen ben sırayla bırakırım hepinizi."

"Yok yok iyiyim. Yarın bi sınavım var o yüzden çok içmedim."

Yağız onu onaylarcasına başını salladı. "Ee gidelim o zaman hadi."

Hep birlikte  aşağı kata inip kafeden çıktıklarında Fatih, Umut'u Ekin'e bırakıp arabasına doğru giden Ozanların yanına geldi ve onlar için kapıyı açtı. O ikisi birlikte Enes'i arabaya bindirdiklerinde Yağız ve Ekin de uyumak üzere olan Umut'u bindirmişlerdi.

Ozan ve Fatih vedalaşmak için Yağız'ın arabasına doğru geldikleri sırada Yağız'ın bakışlarının arkalarında bir yere takıldığını görünce onlar da oldukları yerde durup kaşlarını çatarak arkalarına baktılar. Bir grup arkadaş -dört kişi falanlardı- gülerek onların olduğu tarafa doğru geliyordu.

Ekin, arka kapıyı kapattıktan sonra sevgilisine döndü. Yağız'ın yüzünde garip bir ifadeyle bir yere daldığını fark edince o da bakışlarını takip edip o tarafa döndü. O sırada Fatih ve Ozan hızlıca yanlarına gelmişti. "Yağız ne oldu bir sorun mu var?"

Ekin onlara kısa bir bakış atıp "Sevgilim iyi misin?" dedi ve kendine dönmesi için elini omzuna götürdü. "Nereye daldın öyle?"

Yağız Ekin'in dokunuşu ile kendini gelip derince yutkundu ve onaylarcasına başını sallayıp bakışlarını yere indirdi. "Gidelim hadi."

Ekin sevgilisinin bu tavırlarını şüpheyle izlerken tekrar bakışlarını onlara doğru gelen gruba çevirmiş onların da Yağız'ı fark edip şaşkın bir ifadeyle ona baktıklarını görmüştü. Bunların Yağız'ı suçlayan eski arkadaşları olma ihtimali aklına gelince kaşlarını çatıp Yağız'a döndü Ekin. "Bunlar onlar değil mi?"