2.Bölüm

100 59 43
                                    

Herkes okula gidiyordu anneler çocuklarını gülüşe gülüşe okula götürüyordu. Bense odamın demirli camından dışarıyı daha doğrusu onları izliyordum. Bende onlar gibi okula gitmek istiyordum onlar gibi oynamak, hoplamak, koşmak ama ben sadece ekmek alırken dışarı çıkıyordum oda haftada en fazla üç kere. Babama karşı koymak annem ve kendimi kurtarmak istiyordum ama küçüğüm...
Babama gücüm yetmezdi tamam ama annem neden birşey demiyordu? O büyük babama karşı gelebilirdi ama yapmıyordu babamın ona bağırmasını seviyor muydu?

Sormadan bilemezdim. Hızlı adımlarla annemin yanına gittim. "Anne sen babamı seviyor musun?"
"Evet ama neden ki?"
"O sana bağırıyor sen neden onu seviyorsun ben onu hiç sevmiyorum." Bunu dememle yüzüme tokatı yemem bir oldu.
"Ne diyorsun sen! Baban o senin. Onu sevmiyceksinde kimi seveceksin? Bir daha böyle bir şey duymayacağım."
Koşarak odama gittim ve kapıyı itip kapattım sonrada bağırdım "SEVMİYORUM İŞTE SEVMİYORUM! Bu evdende sizdende kurtulmak istiyorum." Bir yandan bağırıyor bir yandan da hüngür hüngür ağlıyordum. Yüzüm çok acımıştı adeta elinin izi çıkmıştı.

Kalkıp eski yatağımın üstüne oturdum." Şuna bak bu yatağı bile başkasından almışsınız herkesin yeni kıyafetleri var herkes bayram kutluyor ben? Ben burda bu evde dayak yiyorum her gün." Bunları diyordum ama annemin beni iyice pataklayacağı kaçınılmazdı. Ama düşündüğümün tersine annem sakin bir şekilde içeri girip yanıma oturdu. Ellerini yüzüme getirdi elleri çok soğuktu.
"Ah benim canım kızım seni gerçekten çok seviyorum sana vurduğum için çok özür dilerim."
"Anne sen babamı seviyorsun ama o seni sevmiyor anne o sana bağırıyor beni dövüyor. "

Annem gözlerindeki yaşı ben fark etmeden silmeye çalıştı ama ben çoktan görmüştüm.
"Özür dilerim anne çok özür dilerim seni seviyorum beni affet seni ağlattım."
"Hayır kuzum sen bir şey yapmadın."

Saatler geçti babam işten geldi yemek yedik çay içtiler babam bana bir kalem defter almış.
"Al kızım sana hediye aldım iyi kullan bak bir daha alamam."

Hediye ah ne hediye ne hediye bir kalem bir defter bir daha alamazmış o zaman niye işe gidiyor niye içkiye para bulabiliyor? Hiçbir şey bilmiyorum tek bildiğim ondan gittikçe nefret ettiğimdir.

1hafta sonra)

"Günaydın anneciğim."

"Günaydın kızım."

Kahvaltı hazırdı masa mükemmel görünüyordu çünkü en sevdiğim reçel vardı çilek reçeli. Herhalde beni en mutlu eden şey buydu.

"Anne babam nerde? O bizle yemeyecekmi?"

"O gece işe gitti kızım sen uyurken. Merak etme o gece yedi."

"Anne babam nerde çalışıyordu?"

"Baban emlakçı unuttu mu yoksa?"

"Haa evet arkadaşının yanında çalışıyordu şimdi hatırladım."

İyide emlakçı neden gece gelsinki? Neyse.

"Hadi yumurtanı ye soğmadan."

Yumurtamı yedim sonra ellerimi yıkayıp odama geçtim babamın bana aldığı deftere bir şeyler çizmek istedim. Ama ne çizeceğimi bilmiyordum.

Tam kalemi elime alacaktım ki elimdeki morluğu gördüm evet babam yapmıştı o an aklıma bir şey geldi. Emek almaya çıktığımda eve bir daha gelmezdim ve onlardan kurtulurdum. Kendimce konuşmaya başladım

"Aslında iyi bir fikir ama kıyafetlerimi de yanıma almalıyım."

Hemen mutfaktan bulduğum bir poşete iki pantolon ikide kazak attım üçte çorap. Yemek almayacaktım çünkü annemin verdiği parayla ekmek alıp öyle kaçacaktım. Poşetimi yatağımın altına sakladım ve annemin yanına gittim.

"Anne ekmek varmı evde?"

"Var kızım neden ki?"

"Yoksa alabilirim diyecektim."

Senin GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin