17.Bölüm

7 2 0
                                    

Sabah erkenden kalktık bu gün Annem hastaneden taburcu oluyor. Yaklasik bir belki 2 haftadır hastanede kalıyordu. Artık konuşabiliyor ve yürüyebiliyor.

"Lalin hadi."

"Geliyorum."

Aşağı arabanın yanına indik. Arka koltuğa geçtim ve kapıyı örttüm. Babam ve Musa abide öne geçtiler ve hastaneye doğru yola çıktık.

Hastane geldiğimizde saat dokuz gibi bir şeydi. Hemen annemin yanına çıktık.

"Oo hoş geldiniz."

"Hoş bulduk bir tanem."

"Neyse hadi alın beni burdan. Zülal az dün gece gitti. Sabah giderim falan dedi ama gerek yok dedim yolladım. Çenesinden durulmuyor."

"Tamam anne sakin."

Babam yetkililerle ve doktorla bir şeyler konuştu ve şimdi eve gitmeye hazırdık.

Odadaki eşyalarımızı toplayıp çıktık.

"Arabayı daha bulamadılar. Nasıl iş yapıyorlar aklım almıyor. Şehrin orta yerinde hiç mi kamera yok?"

"Boş ver Anıl şimdi sırası değil elinde sonunda bulurlar."

"Haklısın. Sen iyisin o yeter bana."

"Sus kesin başkasını bulurdun."

"Ne demek  o öyle?"

"Baba yeter. Başka zaman konuşun aşk cümlelerinizi hadi gidelim artık eve beş dakikadır arabadayız."

"Aman Musa bir bozmasan olmaz zaten."

Eve çıktığımızda Annem direk çiçeklerine bakmıştı. Bizde şu vermeyi unutmuştuk.

"Insan hiç mi su vermez? Kuruyacaklar güzellerim."

"Yine alırım karıma."

"Alda gel yürü."

"Bak alırım."

"Tamam hadi al."

"Sonra ama."

"Niye oyun ediyorsun o zaman?"

"Sonra alırım ama alırım yani sonuçta."

Mutfaktankalkıp oturma odasına geçtim. Koltuğa oturup televizyonda ne var ne yok diye bakıyordum. Ama televizyonda da adam akıllı hiç bir şey yoktu. Kapatıp Musa abinin odasına gittim. Kapıyı çalıp içeri girdim. Kitap okuyordu. Yanına doğru ilerledim.

"Noldu Lalin?"

"Bir şey olmadı. Sıkıldım sadece."

"Kitap okuyorum şuan."

"Sesli okur musun?"

"Okurum ama bu senin anlayabileceğin bir kitap değil. Tarih kitabı bu."

"Başka kitap okusan olmaz mı?"

"Olur. Bir bakalım buralarda neler var."

Kitaplığa gidip kitap seçmeye başladık. Hangisini göstersem olmaz diyor. Kaç kez okudum onu diyordu. Sonunda bir tane buldu.

"Işte bu."

Köşedeki puf koltuğa oturdum. Oda yatağına oturdu.
Kitabı okumaya başladı.

"Çocuk birden bağırdı 'Hayır Arben oraya gitme!' Arben çok uzaklaşmıştı. Neredeyse dağın ucuna çıkmıştı. 'Buraya gel akıllı köpek gitme düşeceksin.' Arben ilk defa Tom'u dinlemiyordu. Küçüklüğünden beri Tom'la büyümüştü. Onun sözünden çıkmazdı. 'Arjen geliyorlar gitmeliyiz. Hadi ama buraya gel.'
Arben bir an durdu ve koca burnunu havaya kaldırıp etrafı kokladı."

Senin GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin