5.Bölüm

76 51 0
                                    

Ve amca yanıma geldi bana doğru eğilip

"Adın ne küçük kız? Unuttum sormadım."

Adımı dersem polislere adımı derdi polislerde beni o eve ev bile demek istemediğim yere götürürlerdi.

"Adım Şeyma. Evet adım Şeyma efendim."

"Hmm. Efendim deme bana Şeyma ben Taylan bana Taylan diyebilirsin.

Taylan iyi bir adam ama beni polislere götürecek kadar da kötü bir adam.

"Tamam Taylan amca."

Sonra yengede geldi bana doğru eğilip elini uzattı.

"Bende Sena küçük kız memnun oldum."

Gülümsedi. Biliyordum bi içten bir gülümseme değildi ama ginede elini sıkıp.

"Memnun oldum Sena abla. Bende Şeyma."

Baktım. Biraz daha ve biraz daha evlerinde huzur vardı. Mutluluk? Bilmiyorum ama en azından bizim oradaki gibi bağırmalar vuruşmalar yoktu.

Sena abla yanıma oturdu.

"Bence yorulmuşsundur. İstersen çocuk odasında yat."

Onların çocukları yokmuydu?
İyi Ama çocukları yoksa neden bir çocuk odası vardı? Neyse.

"Tamam teşekkür ederim."

Elini omzuma attı ve beni çocuk odasına doğru götürdü.
Karanlıktı fazla bir şey görülmüyordu ama ışığı yakınca odanın güzelliği ile karşılaştım.

Belki herkes için sıradan bir odaydı ama benim için. Benim için rüyadan çıkmış gibiydi.

Oda bebe mavisi rengindeydi ve beyaz kocaman bir dolarla karşılaşıyordunuz dolabın karşında tek kişilik açık mavi tonlarında bir yatak ve diğer tarafında aynalı bir masa. Ahizesinin el yapımı olduğu ortadaydı ama gayet hoş duruyordu.

Yavaş yavaş yatağa doğru yürüdüm. Sonra yorgani kaldırıp yatağa girdim çok yumuşaktı ve en azından temizdi birinden alınmış değildi ya da.. Aman her neyse güzeldi işte.

Dönüp Sena ablaya baktım yüzünde gülümseme vardıama bu sefer samimi bir gülümseme.

"İyi geceler tatlım. Tatlı rüyalar."

"Sizede iyi geceler."

Işığı kapattı kapıyı çekip odadan çıktı. Ama tuhaftı hiç tanımadığım birilerinin bana bu kadar iyi davranmaları. Ya gerçekten iyi insanlardı. Yada başka bir şey vardı yani en azından ben öyle düşünüyordum.

Sonra gözlerimi yumdum.
Ama her kapattığımda olduğu gibi babamın yüzü karşıma geliyordu. Anılar beni nerde olursam olayım salmıyordu.
Kısabir süre sonra. İrkilerek kalktım. Ter içindeydim ve ağlıyordum. Şema abla seslere kalkmış olacaktı ki kapı açıldı.

"Şeyma iyimisin kızım? Ne oldu?"

"Ben. Ben iyiyim sadece bi rüya gördüm uykunuzu böldüysem çok özür dilerim."

"Sorun yok küçük kız. Zaten bende uyuyamamıştım."

Bakışlarında bir duygu vardı şefkat. Nedne onu kendime bu kadar yakın hissettim bilmiyorum. Ama onu sevmiştim. Ya da sadece benimle ilgilenmesi hoşuma gitmişti.

"Tamam."

Biraz bana baktı ve önüne döndü yatağın ucuna oturdu ve,

"İstersen bana anlat ne gördüğünü. Seni dinlerim."

"Peki ama aramızda kalsın olurmu?"

"Söz."

"Babam annemi dövüyordu. Ben onları uzaktan izliyordum."

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Ve bana bakışları değişti. Artık bana acıyormuşgibi bakıyordu.

"Ve 'anne' diye seslendiğimde,
'Kızım kardeşini kurtar çıkın burdan'dedi"

Ağlıyordum. Duygularım, hislerim, anılarım. Gözlerimin önündelerdi.

Sena abla geldi ve başımı ellerinin arasına alıp göğsüne yasladı.

"Tamam. Ağlama güzelim bak o sadece bir kabustu. Bitti gitti bak onlar yoklar."

O an ilk defa bir anneye sarılır gibi sarıldım ona ilk defa birisi bana güvenli gelmişti. Bu duygu. Anne şefkatiydi.

Hıçkırıklarım sonlandığında. Ona doğru döndüm.

"Kimseye söyleme olurmu. Kimse bilmesin."

"Tamam bu sadece bizim sırrımız. Şimdi ağlama tamam mı?"

Başımı sallayıp onu onayladığımda. Gülümseyen yüzü halen bana dönüktü.

"Şeyma eğer kızmazsan sana bir şeyler sormak istiyorum.

Ne soracaktı? Nerden geldiğimi mi? Annemin babamın kim olduğunumu?

"Tamam sor abla."

Biraz düşündü sonra tekarar bakışları bana döndü.

"Annen nasıl biriydi?"

Bunu neden sormuştu? Aklında ne düşünüyordu?

"Annem..."

"O iyi biri yani bana kızmadığında. Aslında o kızsada onu seviyorum bana sarılıyor, öpüyor."

Sonra gözleri elimdeki bebeğime döndü onu geldiğimden beri elimde tuttuğumu ben bile unutmuştum.

"Hmm. Peki o bebek onu sana annen mi aldı?"

Annem bana hiç bir şey almaz onun parası yok bunu bana arkadaşım verdi diyemedim.

"Annem değil."

"Baban. O mu aldı?"

Babam ve bana hediye almak.
Babam ve hediye.
Bana hediye almak ve babam.
Bunlar bana imkansız gibi gelsede bana defter ve bir kalem alıp 'Sana hediye aldım' demişti.

"Aslında oda almadı. Bunu bana kimse almadı. Bu bebeği bana arkadaşım verdi. Tek arkadaşım."

"Hmm demek öyle beni bi gün arkadaşınla tanıştır olurmu?"

Siz sabah beni polise vericeksiniz.
Nasıl tanıştırayım.diyemedim.

"Ben onu bir daha görmeyeceğim."

"Neden peki?"

"Çünkü o evimle aynı binada ve ben o eve dönmeyeceğim."

"O eve neden dönmek istemiyorsun?"

"Çünkü orayı sevmiyorum."

Bakışlarımı ona çevirdim ve kızarmış gözlerle ona kızgınlığımı belli etmek ister gibi baktım.

"Ve sizde beni burda istemiyorsunuz... Ama şunu bilin ben zaten yarın burdan gideceğim. Beni polislere veremeyeceksiniz."

Bakışlarında bu sefer şaşkınlık vardı.

Hayır seni istiyoruz. Seni polise vermeyeceğiz demedi. Diyemedi.
Yataktan kalktı ve bana doğru döndü. Yüzünde ciddi bir ifade vardı.

"Böyle konuşmam hoşuma gitmedi Şeyma. İstersen bunu sabah konuşalım."

Odadan cıktı ve kapıyı kapattı.

Tekrardan yalnız kalmıştım.
Her zamanki gibi.
Ama daha fazla durmadım ve yatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.



Evet biraz uzun sürdü aşklarım ama konu ilerletemiyorum ve okumaların oyların az olması yazma isteği bırakmıyor.

Sorular:

Sizce Miray artık Şeyma olarak mı devam edecek?

Sena'yı sevdinizmi?

Taylan Miray'ı polislere götürecek mi?

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum;))

Senin GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin