Senin Gibi

Okul Zamanı

Okulların açılmasına iki gün kaldı bizde herkesin yaptığı gibi okul alışveriş yapmaya çıkmıştık. Musa abi liseye geçmişti o yüzden onun defterleri benimkinden daha kalındı. Renk renk kalemler, defterler, silgi vesaire şeyler aldık. Babam ayriyeten bana iki tane okuma kitabı aldı. Kimliğim olmadığından dolayı okula gitmeyecek evden eğitim alacaktım. Heyecanlıyım.

"Her şeyi aldığımıza göre eve gidelim mi artık?"

"Neden eve gitmek istiyorsun Musa?"

"Dizim yarım kaldı da ondan!"

"Abi çok sıkıcısın."

"Sen sus bakayım."

"Önce çiğköfte yemeye gidelim."

"Evet bende tam öyle diycektim Bahar."

"Yalan söylemeyi beceremiyorum."

"Evet bence de."

"Her neyse hadi gidelim."

"Araba?"

"Boş verin arabayı kalsın burda. Uçacak hâli yok ya."

"Ooof."

"Az hareket etmiş olursun Musa."

Yürüyerek çiğköfteciye gitmeye başladık çok uzak yerde değildi. Üç beş dakikada varmıştık.

"Şöyle geçin."

"Paket yaptırsak daha iyi olurdu bence."

"Hayır burda yiyelim."

"Lalin ne derse o."

"Lalin geldi beni unuttunuz ama sayılmaz!"

"Dürümü nasıl isterdiniz söyleyin bakalım."

"Benimkinde acı biber olmasın nar ekşisi çok olsun."

"Tamam sen Lalin?"

"Benimkinde de acı olmasın maydonuz da olmasın."

"Bahar sana her zamanki gibi bil acılı."

"Beni tanıyorsun."

Babam dürümleri almak için gittiğinde masada sessizlik oluştu.

"Anne ben evde öğrenicem değil mi?"

"Evet ama ara sıra öğretmeninin evine gideceksin senin gibi evden eğitim alan bir çok çocuk var onlarla arkadaş olabilirsin."

"Bu harika olurdu. Artık beni rahat bırakır en azından."

"Abi!"

Babam dürümleri getirdi. Masaya koydu ve sandalyeye oturdu

"Afiyet olsun."

"Teşekkürler."

Dürümlerimizi bitirip çıktık. Eve gidince Musa abime -zorlada olsa- bana biraz yardım etmesini ve adımı yazmayı istedim. Ne kadar zor olsa da yazabilmiş kadar oldum.
 
                *               *                *

Sabah erkenden kalktım zaten heyecandan hiç uyuyamamıştım. Bana kıyasla Musa abim hiç istekli durmuyordu bu gün okulun ilk günü!  Benim okulum Musa abininkinden daha sonra başlıyor ve okulda değil. Özel hocamın evindeydi. Benim gibi olanlarda oraya gelecekti. Hemen kahvaltımı yapıp üstüme en beğendiğim kıyafetlerimi giydim. Musa abide giyip çıktı benim daha zamanım olduğundan biraz Teodor la vakit geçirdim zaman gelincede arabayla yola çıktık. 2 katlı büyük bir eve geldik. Çok güzel duruyordu. Bahçesi kocaman ve kırmızı güllerle çevriliydi, sarmaşıklar telleri sarmış adeta biktilerden oluşmuş bir sur gibiydi. Arabayı bahçeye park edip eve girdik. Bizi hizmetçi ablalar karşıladı. Ev sarayı andırıyordu. Gözlüklü orta yaşta gömlek pantolon giymiş biri bize doğru yaklaştı.