Stray Kids 8+1(TAMAMLANDI)

13

O kadar kolay uyum sağladım ki. Yabancılık çekmemem için ellerinden geleni yaptılar. Minho Oppa hala biraz soğuk ama üstüne gitmiyorum. Hepimiz için yeterince zor. Hepsi de o kadar tatlı ve bana karşı iyiler ki.
Biz böyle gül gibi yaşayıp köpek gibi çalışırken bir gün şirkete çağrıldık.

Toplantı odasına girdiğimizde bizi ceo Bay  Park karşıladı. Selamlaşma fasılları nasılsınız ayakları falan klişeleri geçelim.

YG şirketi ile ortak bir yarışma programı yapmaya karar verdik ve bizim şirketi sizin temsil etmesini uygun gördüm dedi Bay Park

Chris ama daha çıkış yapmadık. dedi

Zaten onların grubu da çıkış yapmadı çok zorlanmazsınız bence ama aylık elemeler sizin için devam edecek dedi Bay Park ve gülümsedi.

Chris Bay Park'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıştı tabiki bende anlamıştım. İkımızinde yüzü düştü.

Sessizce odadan çıktık. Chris e yaklaşıp Bay Park'ın senle derdi ne diye fısıldadım.
Neyi kastediyorsun diye sordu.
Yanlışlıkla geçen günkü konuşmanıza kulak misafiri oldum diyerek bildiğimi gösterdim.
Daha sonra konuşalım çocukların haberi yok dedi.
Peki anlamında başımı salladım ve yurda döndük.

YARIŞMANIN 1. GÜNÜ
Yarışmanın yapılacağı stüdyoya geldik. Çekimler başladı önce kendimizi tanıttık.

İlk bölüm rap yapmaydı. Bizde tabiki 3racha oppalarım yapacaktı. Ta ki Bay Park durdurana kadar. Kurt mu var şu herifte bir dur yerinde kardeşim.

Chan senin rapin yeterli değil dedi.
Chrisin yüzü anında düştü. Uzanıp elini tuttum. Yani mal mısın herif. Ne demek Chris rapte yetersiz diye icimden geçirirken turşu suratlı Bay Park devam etti.

Rap kategorisinde sadece Changbin ve Jisung yarışacak dedi.

Chan derince nefes aldı. Peki dedi.

Ji-sung ve Changbin Oppa harika bir performans sergilediler. Halk oylaması yapıldı sms ile ve onlar kazandı. Onlar kazanınca Chris biraz da olsa mutlu oldu.

YARIŞMANIN 2. GÜNÜ

Bu gün dans yeteneklerimizi sergileyeceğiz. Dansracha bizi temsil edecek.

Hyunjin epey gergin gözüküyordu. Minho oppayla birlikte yanına gittik.
Hey adamım gerilme kusursuz yapacağına eminim dedim ve kolumu boynuna doladım. Beni kendine çekip yanına oturttu. Ve başını omzuma yasladı.

Bilmiyorum. O kadar çok eleştiri duydum ki. Dans öğretmenim dün artık pes etmemi ve eve dönmemi söyledi.
Inanmıyorum bunu sana nasıl söyleyebilir onu dinleme hepimiz ne kadar iyi olduğunu biliyoruz dedim

Kusursuz yapacak potansiyelin olduğunu biliyorum çok çalıştık rahat ol pes etmek yok dedi Minho Oppa.

Şovları başladı. Her şey harika giderken bir anda Felixin ayağı kaydı düştü ve koreografiyi bozdu ama kalkıp devam etti. Bitirdiklerinde ne yazık ki halk oylamasını kaybettik. Durum bir bir olmuştu ama Felix çok üzgündü. Kameralar kapanıp kulisimize gittiğimizde epey ağladı hepimiz ona sorun olmadığını onun canı yanmadıysa Her şeyin yolunda olduğunu anlattık ve yurdumuza döndük.

3 gün sonra vokal yeteneklerimizi sergileme yarışı vardı. Vokal rachanın lideri olduğum için hem Seungmini ve Jeongini çalıştırmalı hemde kendim çalışmalıydım.

Yatma saati yaklaştığı sırada Felix iyi olduğunu söyleyerek odasına gitmişti. Onu kontrol etmek için odasına gittim.

Yorganın altında bacaklarını kendine çekmiş müzik dinleyerek yatıyordu. Nefes sıklığını kontrol ettim uyanıktı. Yavaşça yatağına çıkıp sırtına kapı çalar  gibi vurdum.

Tak tak hey evde kimse var mı?

Kulaklığını çıkarıp bana döndü. Kimse evde olmak istemiyor şimdi dedi.

Hadi o zaman onlara evi sevdirelim dedim. Dik oturdu ve yanıma, yatak başlığına yaslandı.
Çok çalışmıştık Hailey ve ben batırdım dedi.
Öyle deme hata yaptın ama senin suçun değildi yerler kaygandı. Hata yaptığın zaman ben senin emeğinden ve yeteneğinden 1 saniye bile olsa şüphe duymadım dedim. Sözlerimle birlikte ağlamaya başladı. Onu kendime çektim. Kafasını göğsüme yasladı.

Çok özür dilerim şimdi üstünüzde ekstra bir yük var benim yüzünden dedi.

Hayır doğru değil böyle düşünüp kendini üzme. Uykun var mı dedim.

Yok niye ki dedi.
Hadi gel bir iki el fortnite oynayalım hem kafan dağılır hemde ben uzun zamandır güçlü bir rakiple oynamamıştım dedim.

Felix i 3. kez yenerken birinin bana baktığını hissettim. Arkama döndüğüm de Chris ile göz göze geldik. Bana göz kırptı bende gülümseyerek cevap verdim.
Felix yeter artık bir daha beni yenmene izin vermeyeceğim bu kaç oldu diyince oyuna geri döndüm. Bir iki tur daha oynadıktan sonra Felix'i yatırdım. O uyuyunca yataktan kalktım mutfağa doğru yürüdüm. Bir kahve alıp oturdum ve Chris yanıma geldi.

Niye uyumadın ufaklık dedi. Uykum gelmedi daha dedim.

Bu saatte mi uykun gelmedi saat nerdeyse 3 olmuş dedi ve yanıma oturdu.
Benim icin erken bir saat.Sen niye uyanıksın diye sordum.

Yarın ki işleri düşünüyordum yapmam gereken çok şey var dedi.

Peki yarın yapacağın şeyleri şimdi düşünmenin sana ne faydası var dedim.
Doğrusu yok dedi.
Hadi git yat ozaman dedim.

Yatıcam birazdan teşekkür ederim bu gün Felix le ilgilendigin için. Aklım onda kalmıştı dedi.

Elbette ilgileneceğim sorumluluğu bölüşmeliyiz öyle değil mi dedim.

Haklısın iyi geceler diyerek yanimdan kalktı iyi geceler diye cevap verdim oda saçlarımı okşayıp gitti.

Saat geç olmuştu. Bundan kısa süre önce bu saatlerde Moskova sokaklarında dam tepelerinde nöbet tutuyordum şimdi Kore de yarışmaya hazırlanıyorum hayat ne kadar hızlı değişiyordu. Abime yazmaya karat verdim hergun konuşuyorduk ama çok özlemiştim. 
Saat farkını hatırlayınca vazgeçtim çoktan uyumuştur diye düşündüm.

Uykum gelir belki diye biraz spor yapmak için odama gittim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ben thebestwitch biliyorum umarım beğenmişsinizdir galiba yazdığım en uzun bölüm oldu.