Kolumu çektim. KGB deki 7. yılımdayım. Bu kadından hızlıca kurtulmak için yeterli eğitimim var. Şeytan kulağıma doğru fısıldıyor ama baba hatırı işte.
Derince bir nefes alıp maşamı aramaya geri döndüm.^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*
Keşke işimin artık o kadar önemli olmadığını bilse diye içimden geçirdim. Salak karı.
Son rötuşları yaptıktan sonra odamdan çıktım.
Aşağıda Nikolas'la karşılaştık.
"Gelmek istemediğin düğüne böyle mi hazırlandın?"
"Özel bir şey yok. Malûm dünyanın en mükemmel 2. kadınıyım. Birincisi maalesef artık aramızda değil. Yani en iyiyim."
"Üff Nat."
"Bir sorunun varsa Tanrıya anlat tatlım. Sende fena olmamışsın."
"Hangi Tanrıya seninkine mi benimkine mi?"
Tam cevap verecekken babam yanımıza geldi.
Koluna girmem için kolunu bana uzattı."Çok centilmensiniz Selim Bey." diye takıldım ve koluna girdim.
Ben babam ve Nikolas mutlu aile tablosu örneği iken ilk ve son varoşların kralı Karina odaya teşrif etti.
Üstündeki elbise pahalıyım diye resmen bağırıyordu. Mücevher seti desen bir servet değerinde olmalıydı. Ama ne derler bilirsiniz çok para harcıyorsun ama hala ucuzsun.
Ben kafamda bunları düşünürken
babamın kolundaki beni görünce suratı düştü. Beter olsun."Bende senin koluna girmek istiyoruum" diye şımarıkca mızırdandı.
Sözleriyle birlikte tek kaşımı kaldırdım. Babam ifademin altındaki tehlikeyi sezip "Şükürler olsun ki Tanrı bana iki güzel bayan girebilsin diye 2 tane kol verdi" dedi.
Karina pek memnun olmadı. Hadi onu mutlu edelim diye geçirdim içimden.
"Gel Karina burası senin yerin" diyerek çekildim. Bir adamın kolundaki saat olmaya hiç niyetim yok. Nede olsa annemin kızıyım" dedim.
Nikolas Fransızca bu iş böyle yapılır diye mırıldandı.
Nikolas'a dönüp "Brat (rusça erkek kardeş demektir) gidiyor muyuz?" diye sordum.
"Annemgil çıkıyormuş gel bizde çıkalım" dedi.
"Orda buluşuruz" diyerek babamın yanağına bir öpücük kondurdum.
Nastya 2 Karina 0 işte bu kızım aferin.Şaşırtıcı şekilde düğün olaysız geçti. Aklım annemin yazdığı nottaydı. Gece eve geldiğimizde Nikolas benimle odama çıktı. İkimizde epey içmiştik. Yüksek alkol toleransımız sayesinde sadece görüşümüzü bulandıracak kadar sarhoştuk. Bundan daha iyi bir zaman olamaz diye düşündüm. Sarhoş olduğumu düşünüp ne dediğimi sorgulamaz diye umdum.
Odama gelince yatağıma attı kendini Nikolas. Bende makyaj masamın sandalyesine oturdum.
"Nik sence bu ajanlık işi benlik bir iş mi?"
"Sana yalan söylemeyeceğim. Hayır değil. KGB de çalışmak kaybedecek çok fazla şeyi olan insalara uygun değildir. Aileni düşün. Türkiye de ki aileni. Beni düşün. Peki baban? Sence baban bir kayıp daha kaldırabilir mi? Peki sen hayatın boyunca bir yuvanın olmamasını kaldırabilir misin? Sıcak bir evin olmayacak. Ölüm sana şahdamarından bile yakın olcak. Bu stresle baş edebilir misin?"
Nikolas galiba sandığım kadar sarhoş değildi. Yattığı yerden doğruldu.
"Ölümden kötüleri de olabilir. Peki ya birini öldürmek? Ya da senden Türkiye'nin zararına bir şey isterlerse ne yapacaksın? Asıl vatanını paraya satacak mısın? 20 bin ruble yada 50 bin ruble (rus rublesi rusyanın para birimidir) sana memleketini sattırmaya yeter mi? Bu olacak. Senden bunu isteyecekler. Yapabilecek misin?"
"Sistra(rusça kız kardeş demektir) kendinden intikam almaktan vazgeç. Saklamaya çalışıyorsun biliyorum ama annenin ölümünden sen sorumlu değilsin. Annen zaten elli yaşını bile görmenin onu için mucize olduğunu biliyordu. 33 yaşında öldü. Sen daha uslu bir çocuk olsaydım bu 34 olmazdı. Kendini boşuna yıpratıyorsun."
Oturduğum yerden kalktım. Nikolas'a sarıldım.
"Teşekkür ederim" diye fısıldadım. Sonra da birlikte uyuduk.
Yarın dörtte kalkıp KGB ye sonrada Fransız Kültür Koleji ne gitmem gerekecekti. Zaten uzun bir gün olmuştu.
Merhaba ben thebestwitch umarım beğenmişsinizdir. Kafanıza takılan bir şey olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Görüs ve önerileriniz benim için çok önemli. Onları benimle paylaşırsanız sevinirim. Örneğin bölümde beğendiğiniz bir partı... neyse öpüyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids 8+1(TAMAMLANDI)
Fiksi PenggemarBeğenmezseniz geçin kafa dağıtmak için hayal gücümü buraya dökücem