tout commence à se mélanger

179 17 23
                                    

"İçme şunu." dedim yanımda oturan Jeno dürterken. "Kendine zarar veriyorsun."

"Neyi?" dedi ve içmeye devam ettiği sigarasını dudağına götürdü tekrar. Jeno... Annemin çok yakın arkadaşının iki oğlundan biriydi. Birlikte büyümüştük, binlerce şey yaşamıştık. Her yıl olduğu gibi bu yaz da buluşmaya karar vermiştik, daha doğrusu annelerimiz vakit geçirmek istediği için birlikteydik. Şikayetçi değildim, o ikisiyle takılmak her şeye bedeldi benim için.

"Salak mısın?" dediğimde elindeki sigarayı yere bastırarak söndürdü. "Kör olmadığınım farkındayım Jeno."

Havuzun kenarında oturuyorduk. Ayaklarımız suyun içindeydi ve ben de Jeno'ya bakıyordum. "Ne?" dediğinde kafamı iki yana salladım. "Değişmişsin." dedim. "Bir yıl içinde ne kadar olabiliyorsa o kadar farklısın."

"Ben mi?"

Güldüm, geldiğimizden beri gerçekten farklı davranıyordu. Eski neşesi yok gibiydi, sanki neşeli ruhunu kara dumanlar başmış gibi hareket ediyordu. Gergin ve farklıydı.

"Değişmedim." dediğinde kafamı salladım. "Baya aynısın." diye mırıldandım. "Davranışların falan... Birebir aynı."

Eskiden buraya gelmeyi iple çekerdim; birlikte geçireceğimiz günleri, denize girmeyi, akşam için yemek hazırlamayı, dışarı çıkıp güneşten kavrulana kadar dolaşmayı... Gerçi şimdi de öyleydi ama Jeno çok tuhaf davranıyordu. Jaemin ise... Ne bileyim o her zaman zaman hiçbir şeyi takmayan tiplerdendi, o aynıydı. Aynı halde devam ediyordu. İkisiyle de yeteri yakındım ama Jeno ilk kez böyle mesafeli davranıyordu.

Jeno suyun içinde bacaklarını oynattığında gözlerimi oraya çevirdim. Yine de böyle davranmasını umursamak istemiyordum. Belli düzelirdi, yeni gelmiştik. Bir yıl görüşmemiş olsak da belki de aniden normal davranmasını beklemek benim hatamdı.

"Yarın uyanınca denize gidelim mi?" diye sordum Jeno'ya döndüğümde. "Bakarız." diye mırıldandı.

"Hop." Jaemin'in sesini duyduğumda kafamı sesin geldiği yere doğru çevirdim. Yanıma oturup elinde tuttuğu dondurmalardan birini bana verdi. "Afiyet olsun bir tanem." dediğinde gülümsedim. O böyleydi; fazla samimi, sevecen ve içten davranıyordu.

"Sana getirmedim." dedi Jeno'ya bakarak. "Bir tek kakaolu dondurma vardı, sevmiyorsun diye getirmedim ben de."

"İstemiyorum zaten." dedi ayaklarını sudan çıkarırken. Yerden destek aldıktan sonra ayağa kalktı. "Yorgunum ben, yatmaya çıkıyorum."

"İyi geceler." dedim arkasından. Birkaç saniye sonra döndü, bana baktı ve hiçbir şey söylemeden yürümeye devam etti.

 Birkaç saniye sonra döndü, bana baktı ve hiçbir şey söylemeden yürümeye devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
clair de lune [karina & jeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin