tu es tellement stupid

62 8 32
                                    

Tam on iki yıl önceydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam on iki yıl önceydi. Yine bir yaz buradaydık. Bütün güzel günlerimi borçlu olduğum bu yerdeydik.

Altı yaşındaydım. Çocukların beni daha da bebek gibi gördüğü bir yaştaydım. Hiçbir zaman oyunlarına katılamıyordum, abim sürekli benim annemlerle olmam gerektiğini söylüyordu. Küçükmüşüm, o zamanlar hep öyle diyordu. Ona Jaemin'le aynı yaşta olduğumu söylediğimde de hiçbir şey demeden koşarak sahile gidiyorlardı.

Ne zaman akıllarına gelmişti bilmiyordum ama onların hayal dünyalarında kurtarmaları gereken yerler vardı, bazen bir oyun parkı oluyordu, bazen de evin arka bahçesinde bir yer. Bazen de üçü minik bir ekip oluyor annemlerden gizli evdeki tekneye binerek çok da uzak olmayan küçük adaya gidiyorlardı.

Annemlere söylemek istemiştim, onlara denizde bir şey olacak diye çok korkuyordum. O zaman tek arkadaşlarım onlardı ve onlara bir şey olması demek dünyanın sonu demekti. Ama annemlere söyleyeceğimi onlara söylediğimde bir daha onlarla sahilde dondurma yiyemeyeceğim hakkında beni tehdit ediyorlardı.

Altı yaşındaydım ve bu o zaman için çok büyük bir şeydi.

Yine de hep onlarla sahile kadar gidiyordum, bir çalının arkasına saklanıp onlara bakıyordum. Onlara bir şey olmadığından, güvende olduklarından emin olana kadar orada duruyordum.

Bir gün fark edilmiştim. Abim eve dönmem için söylenip durmuştu; burası güvenli değil, demişti. Sahildeydik altı üstü. Ama kendilerine oyunlarına gerçekten çok kaptırmışlardı. O gün eve dönmem için anlaştıktan sonra üçü tekneye binmeden önce Jeno yanıma gelmişti. Küçük elleriyle benim avcumun içine minik bir deniz kabuğu bırakmıştı.

Bununla denizin sesini duyabileceğimi söylemişti.

Anlamamıştım, deniz kabuğundan denizin sesinin duymam neye yarayacaktı hiçbir anlam ifade etmiyordu. Sanırım onlara bir şey olacak niye ne kadar korktuğumun bir tek o farkındaydı, "Buradan bizi dinle." demişti. "Başımıza bir şey gelirse deniz sana haber verecek."

İnanmıştım ona. Altı yaşındaydım ve bu hikaye fazlasıyla güven vermişti bana. "Daha büyüğünü getireceğim sana bir gün." demişti. "O zaman daha net duyacaksın sesimizi."

Gerçekten de neredeyse iki hafta sonra veredeyse elim kadar büyük bir deniz kabuğu vermişti bana. O, on iki sene önce verdiği deniz kabuğunu hâlâ saklıyordum. Ne zaman bir şeyi kaybetmekten korksam yardım ediyordu sanki bana. Odamda duruyordu. Ama Jeno'nun bunu hatırlayabileceğini düşünmemiştim. Bir daha bunun konusu açılmamıştı. O yaz benim kalbime kazınan bu anı bir daha ortaya çıkmamıştı.

Unutmamıştı, on iki yıl geçmesine rağmen.

Transa geçmiş gibiydim, elimde tuttuğum bilekliğe bakarken hediye paketinin içinde bir kağıt olduğunu fark ettim. Kağıdı çıkarıp okuduğumda Minjeong da karşımdan kağıdın üstüne eğilmiş ona bakıyordu.

clair de lune [karina & jeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin