Episode 2: Goddess Of Destiny

817 76 3
                                    

1944, bir tanrıçanın yıkılış yılıydı. Merakın onu sürüklediği macerada tek kişi olarak yeryüzüne inmişti. Yarım kalbini tamamladığında iki kişilerdi. Savaş zilleri çaldığında ve o, yanından ayrıldığında, geride üç kişi kalmıştı.

Mia Lokidottir, bir kişi indiği yeryüzünde üç kişi olarak kalmıştı.

Avengers akşam yemeği yiyordu. Asgard Tanrıları ve Tanrıçası ile beraber masadalardı.

"Tuzu verir misin?" Dedi Mia önündeki yemekle ilgilenirken. Kiminle muhattap olduğunu bilmiyordu ama konu yemek olunca Asgard'ın en umursamaz tanrıçası oluveriyordu. Kai bakışlarını yavaşça ona ve önündeki tuza çevirdi. "Bunu yapıyor muyum, kâhin?"

Sinirle dişlerini sıktı ve elindeki çatalı bıraktı. "Sen bir büyücü olabilirsin ama ben Kader Tanrıçası'yım. Kardeşim."

Alaylı bir şekilde gülümsedi. "Sen Kader Tanrıçası olabilirsin ama ben de Savaş ve Büyü Tanrısı'yım. Kardeşim."

"Pardon, yaratıcılık ve sanat kısmını unutmuşum. Kardeşim."

"Çocuklar." Dedi Loki bifteğini keserken. "Sıfat yarışı yapacaksanız diye söylüyorum ki, beni yenemezsiniz."

"Of ya." Diyerek somurttular. Loki zaferle sırıttı. Kardeşi ona göz devirdi. Çatalın ucuyla onu gösterdi. "Bunlarla gurur duyman çok güzel kardeşim."

Mia sırıtırarak arkasına yaslandı. Amcası ve babasının kavgalarını hep severdi, farklı bir diyarda bile olsa izlemeye gelirdi. Onun aksine Kai bu tür şeyleri sevmezdi. Savaş Tanrısı bile olsa, ailesinin birbiri ile olan savaşından nefret ediyordu.

"Harika," dedi Tony Stark göz devirerek.

"En azından hepsini hak ederek aldım. Seninse eline bir çekiç verip tanrı dediler." Dedi Loki. Elindeki çatal ve bıçağı tabağına bıraktı. Thor da aynı işlemi tekrarladı. "Kibrine yenilerek sürgün yediğin günleri ne çabuk unuttun? Kardeşim."

"Odandan çok hücrede yaşıyorsun, Loki." Dedi. Sinirlerine hakim olmaya çalışsa da dışarıdaki yıldırımlar her şeyi belli ediyordu. "Benim layıklığıma laf edemezsin."

"O zaman ayrımcı tavrını konuşalım." Dedi Mia alayla gülerek.

"Senin suçun. Soğuksun." Dedi Kai amcasını savunmaya geçerek.

Tanrıça, başını omzuna eğdi ve onu süzdü. "Sıcaklık ile ego tatminini karıştırıyorsun, Kai." Dedi. "Ayrıca ben ailemi koruyorum."

"Senin ailen Asgard!" Dedi Thor gürleyerek. Loki'ye döndü. "İkinizin de ailesi ve yuvası orası."

"Ben Asgardlı değilim."

"Ben Asgardlı değilim."

"Pardon, unutmuşum. Biriniz Jotunheim'in gerçek kralı." Diyerek Loki'yi gösterdi. Sonra elini Mia'ya çevirdi. "Biriniz de Jotun-Vanir melezi."

"En azından kim olduğumuzu biliyor." Dedi Mia gülerek. Loki ile yavaşça beşlik çaktılar.

"Ukalasın!" Diyerek sandalyeden kalktı ve masada öne eğildi Kai. Mia da aynı sinirle aynı pozisyona gelerek onu tekrarladı. "Sen de kibirlisin!"

"Her zaman haklı olduğunu sanıyorsun!" Diyerek masadan kalktı Thor. Loki dişlerini sıkarak ayağa kalktı ve ellerini masaya dayayarak öne eğildi. "Bir aptal olmaktan iyidir."

Lavabodan gelen Steve Rogers, onların kavgasını umursamadan masaya oturdu ve yemeğine devam etti. Gözleri masada baharat aradı. "Tuzu verebilir misiniz?"

Ekip korkuyla aynı anda bağırdı. "Hayır!"

🐺

Fransa'da saat gece yarısını geçiyordu. İki kardeş, büyü kitaplarını okurken arada bir birbirlerine laf atıyorlardı. Kızıl kız, kitabının son sayfasını da çevirdiğinde duraksadı.

Yeşil Kurt GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin