Episode 23: Different Family

221 21 2
                                    

Final. ;') Bölümden sonraki teşekkür kısmında görüşürüz.

🐺

Aylar Sonra...

Mia, oflamamak için kendini sıktığı dakikalardaydı. Arkasında, kendisine gülen kocası ve Avengers olmasıydı da muhtemelen oflardı. Gerçekten, Starklar neden bu kadar çok konuşuyordu?

"Elena, bana sitem etmeni takdir ediyorum ama sana bunları daha önce de açıkladım." Dedi bıkkınca. "Kadere müdahale edemezsin."

"Babamın ölmesine izin mi vereyim?" dedi kız hiddetle. "Göğsündeki o reaktör onu öldürüyor! Ve lanet olasıca adam pes etti. Çözümü biliyorum ama yanına göndermiyorsun."

"Biliyor musun, seni ikna edecek kişiyi biliyorum." Dedi Mia sırıtarak. Elena'nın ifadesi değiştiğinde ve konuşacağını fark ettiğinde hızlıca veda etti. "William on dakikaya yanında olur. Korunmayı unutmayın!"

Derin bir nefes alarak başını masaya yasladı. Uzay-zaman göstericiyi duvardan duvara vurup parçalama isteği çok baskın olsa da bunu yapmayacaktı. Bucky, gülerek döner sandalyeyi tuttu ve kendi oturduğu koltuğa yaklaştırdı. Karısının, kendisini sandalye ile sürüklemesine izin vereceğini zaten biliyordu.

"O kız kesinlikle benim çocuğum olabilirdi." Dedi Tony, Mia'yı sinir etmeye çalışıyordu. Başardığı da kesindi.

"Sen bir de Oliver'ın çocuklarını gör." Diye mırıldandı Mia. "Ya da Bruce Wayne'nin. Sonra Clark Kent var, elbette kuzeni Kara'nın kızları da fenadır. Peki ya Sara Lance'ın evlatlıkları? Odin'in çirkin sakalı..."

"Sakin olmayı dene," dedi Bucky usulca. "Bizim çocuklarımız hepsine bin basacak şekilde üretildi."

"Çocuklarımızdan istenmeyen promosyon ürünü gibi bahsetme." Dedi kaşlarını çatarak. "Onlar benim baş belası bebeklerim."

"Onlar yetmiş üç yaşında," dedi yakınarak. "Ve hâlâ aramızda uyuyorlar!"

Sinirle omzundaki kolu ittirdi. Ancak gücüne sahip çıkamayarak yere düşmesine sebep oldu. Ekip gülerken Bucky homurdanıyordu. Mia ayağa kalktı ve topuklarını yere sertçe vurmaya dikkat ederek salondan çıkmaya başladı. "Bu gece koltukta yat da yetmiş üç yaşındaki çocuklarımla daha rahat bir şekilde uyuyayım."

***

Asger, uzun süredir araştırdığı kişileri bulmanın mutluluğuyla salona doğru koşturdu. İkiz kardeşi de yanı heyecanla bu sabah yaptığı bir görevi anlatıyordu. Hızını alamayarak onun üstüne doğru düşmeye başladığında babaları aralarına girdi ve böylece kimse yaralanmadı. "Buldum!" dedi heyecanla.

"Kimi?" dedi Astrid de aynı mutlulukla.

"Hepimizi," diyerek güldü.

Steve, hafta sonu ziyaretlerinden birini yaparak yanlarına gelmişti ve mutfakta Mia ile muhabbet ediyordu. İçerideki bağırışmaları ikisi de duymuştu. Ellerini havlulara kuruladılar ve gülümseyerek koltuğa yerleştiler. Hepsi, başka bir evrendeki ikizlerini merak ediyorlardı. Özellikle de Mia çünkü daha önce hiç rüya görmemişti. Ölümsüz olduktan sonra da bu böyleydi. Mantıken ölülerdi ve bu da rüya görme işini bozuyordu. Ancak Isaac Mikaelson, Gwen Parker ve Lillesol Queen gibi bazı istisna kişiler vardı.

Asger ilk önce kendisininkini gösterdi. Bir yatak odasında başlayan görüntünün devamında odaya iki kişi girdi. Birisi Asger'ın görsel ikizi olsa da diğerinin kim olduğunu bilmiyorlardı.

"Orada çok sorumsuzca davrandın, Jason." Dedi adam sinirlerine hakim olmaya çalışarak. "Siz bir takımsınız. Birbirinizi kollamanız gerekiyor. Tek başına iş yaparak durumu daha kötü bir hale getirme."

Yeşil Kurt GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin