Episode 13: Family Meeting

349 43 2
                                    

Mia, mektubu uzun süre görmezden gelemedi. Babasının mührü olmasının da bir etkisi olsa da, Loki, mektup gönderen biri sayılmazdı. Ani bir baskın yapabilir ya da sırf haber vermek için bile bir yeri işgal edebilirdi. Gösteriş sevdiğini inkar etmek saçmalık olurdu.

"Anne, gitmek zorunda mıyız?" dedi Asger oflayarak. Kafasını duvardan duvara vurma isteğini tamamen görmezden gelemiyordu. "Aile buluşmaları berbattır."

"Ama Hela Hala da gelecekmiş." Dedi Astrid umutla. Bu buluşmaya gitmesinin tek nedeni belki de buydu. "Fenrir Amca'ya da uğrayabiliriz."

Bucky, diken üstünde hissediyordu. Sevdiği kadının Kader Tanrıçası olduğunu, doğum yaparken ölüp dirildiğini ve çok farklı kardeşleri olduğunu biliyordu. Ama babasının Fesatlık Tanrısı Loki olduğu ve aile buluşmalarından nefret ettiği fikrine hâlâ alışamıyordu. Tabi bir de, son bir haftadır Vanaheim'deki evde yaşamaları vardı. Mia'nın büyüsünün arkası berbat olsa da, burası oldukça güzeldi. Yine de dünyayı özlemişti.

"James, seninle konuşalım mı, hayatım?" dedi Mia odalarından. Yaslandığı pervazdan ayrıldı ve sakin adımlarla içeriye ilerledi. Odada dört dönen kızıl kadın onun gelişiyle gülümsedi ve kollarını sıkıca ona doladı. Bucky, istediği sessiz elbette ki verecekti. Ondan daha sıkı bir şekilde sarıldı. "Bir sorun mu var?" dedi yumuşakça.

"Burada mutlu olmadığını ve dünyayı özlediğini biliyorum. Ayrıca bu aile buluşması seni geriyor." Diyerek başladı. Bunları nereden bildiğini sormayacaktı. Konuşmasına izin verdi. "Dünya'da yaşamayı ben de seviyorum. Steve'i hepimiz özledik. Burada geçen zaman oradakinden daha yavaş olduğu için çok uzun zamandır yokmuşuz gibi olacak ayrıca. Bu zaman farkı bile seni yıpratabilir."

"Benim hakkımda konuştuğumuza göre," diyerek kadını nazikçe kendisinden ayırdı. Arkalarında duran yatağa karşılıklı oturdular. Ellerini birbirlerinden ayırmamışlardı. "Bu aile buluşması hakkında konuşmak ister misin?"

Derin bir nefes aldı, anılarının onu ele geçirmesine izin vermedi. "Asgardlı değilim ki babam da değil. Ayrıca evlatlığım, bunu da biliyorsun. Evlat edinildiğimde Kai dört yaşındaydı, babam Lydia isimli, Asgard'ın en güçlü cadısıyla evliydi. Ve hâlâ evli." Dedi. "Lydia, babamla evlendiğinde bile onun bir Jotun olduğunu biliyormuş ancak New York Savaşı zamanına kadar, yüzyıllarca, ona bunu belli etmemiş. Kai de melez olduğunu o zamana kadar bilmiyordu zaten. Babamı ve Kai'yi yüzyıllarca, bir Jotun olmalarına rağmen sevmişken, beni sevmedi. İlk başlarda, yarı Vanir olmamdan kaynaklı sansam da değildi. Lydia, en başından beri beni istemiyordu, hor görüyordu ve Asgard'daki itibarını yerle bir edeceğimi düşünüyordu."

"Saçmalık," dedi kendine engel olamayarak.

"Hayatımın elli sekiz yılında savaşlar çok yoğundu bu yüzden babamı göremezdik. Belli bir yaşa kadar Lydia'nın eline mahkumdum. Babam onun tavırlarını asla sineye çekmedi, daima bu konuyu halletmeye çalıştı. Bazen çok uzun tartışmalara girdi ama Lydia değişmedi. Âşık olduğu kadınla kızı arasında bir tercih asla yapmadı ve bence bu harika. Çünkü seninle çocuklar arasında bir tercih yapmak yerine, kendimi öldürürüm daha iyi." Dedi. Bucky ile birleşik ellerinde bir an o duraksamayı hissetti. Bucky ise yüreğindeki burkulmayı engellemeye çalışıyordu. Ölüm kelimesini duymaya hazır bir zihni olmadığı için kendisini kötü hissetmesi normaldi. Ölüm kelimesinin tek karşılığı HYDRA'daydı. "Çocuklarımız, yarı insan ve bu süper asker hücreleri ile doğmadıklarını da eklemem gereken kısım. Üçlü melez olabilirler ama insani yönleri diğer yönleri baskılıyor. Yorulabiliyorlar."

"Umarım bu kötü bir yere çıkmaz."

"Astrid ve Asger, 2004'den 2012'ye kadar sadece New York'ta yaşadılar. Ta ki istilaya kadar." Dedi. Nefesini titrekçe verdi. Lydia'nın o lanet olasıca yemek masasında bu savaşı onlara karşı kullanmasını istemiyordu. "Herkes istilanın nedenini babam olarak gördü ama Hulk onu kendinden geçirecek kadar dövene kadar, neler olduğunu bile bilmiyordu. Zihni kontrol altındaydı ve torunlarının, o gün, normal insanlar gibi sinemaya gittiklerini hatta Stark Kulesi'ne birkaç blok ötede olduklarını bile bilmiyordu. Onların Vanaheim'deki evlerinde olduklarını sanıyordu."

Yeşil Kurt GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin