Episode 21: He Is My Husband

148 23 1
                                    

Oldukça zorlu bir savaşta olan kahramanlar yorulmuşlardı. Aralarında iki Ölümsüz olmasına rağmen durum buydu. Canavarların güçlendirildiği açıkça belliydi. Beş Ölümsüz'ün güçleri ile sarıldıklarında yenilmezlerdi.

Natasha Rogers, kendisine doğru ilerleyen ve diğerlerine göre daha bilinçli olan kişiye baktı. Daha insansı bir görünümü bile vardı. "Sen de kimsin?" dedi iğrenircesine.

"Bir zamanlar Thanos'a hizmet ederdim. Evrendeki en güçlü kişiyi o sanardım." Dedi kadın. "Sonra gerçek gücün kim olduğunu anladım. Senden kurtularak kraliçemizi memnun edeceğim."

Natasha alayla gülerek copunu iki parçaya ayırdı. "Elinden geleni ardına koyma."

Bruce, Hulkbooster'ın içinde her ne kadar bunalsa da, Hulk'ı dışarı çıkmaya ikna edemediği için mecburdu. Ancak yenildiklerini o da fark etmişti. Bu kadar güçlü bir rakip kimse beklemiyordu. Ölümsüzler bile, ilk gördüklerinde şaşırmıştı. Yıllardır planlanan bir hazırlık olduğunu anlamamak imkansızdı.

Üzerine atılan dev bir yaratıkla yere yapıştı. Zırhın kolunu ve bacağını koparmaya çalışıyordu ancak o kadar hızlıydı ki Bruce yetişemiyordu. Etrafındaki herkes çok meşgulken yardım isteyemezdi. İçinden Hulk'a lanetler yağdırmaya devam etti. Yaratık elini kaldırdı, göğsünü delmek için. Ancak ışıklar içinde uzağa savruldu. Stormbreaker, dönerek sahibinin eline geldi.

Altın saçlarının arasındaki örgüler yeniydi. Onun aksine yanındaki babasının saçları tıraş edilmişti. Tıpkı hayatta kalmış olan tek kuzeninin kuzgun siyahı saçları gibi. Öfkeyle dişlerini sıktı. Yanındaki adamlar da ondan çok farklı değildi. Arkalarında kalmış Bucky Barnes daha çok nefret doluydu.

Torunn koşmaya başladığında etrafta çakan şimşekler daha da arttı. "Bana cadıyı getirin!" diye öfkeyle bağırdı. Baltasıyla vurduğu yerdeki yaratıkları yıkarken diğer taraftaki tanrılar da ondan pek farklı değildi.

Bruce, zırhın başlığını açıp nefes aldı. Kahkaha attı. "Şimdi işiniz bitti!"

Bucky, sol bileğindeki yeşil pelerine baktı. Sonra da sağ bileğindeki mavi pelerine. Bugün burayı birbirine katacağı kesindi. Uzaktaki arkadaşına bir bakış attı. "Daha fazla uyku yok."

***

"Bağı kır, kumaşı yırt, taşı yar, sihri durdur."

Işıkların yavaşça parçaladığı bedenler haricinde Mabed yıkılıyordu. Zincirlerini kıralı uzun bir süre olmuştu. Bir yandan da Wanda'nın gücünü emmeye çalışıyorlardı ancak Scarlet Witch'in gücü alınamazdı. O normal bir cadı değildi.

Aralarında, büyüsü en çok yok olmuş olan Robert idi. Zaten zayıf olan enerjisiyle ilk onun gideceğini biliyorlardı. Etraflarındaki duvarlar patlayarak yok oldu. Kalenin üst kısımları çoktan erimişti bile. İsteseler savaş alanını görebilirlerdi. Ancak hiçbiri bunu yapmadı. Akıllarında olan tek şey büyü sözleriydi.

Bağı kır, kumaşı yırt, taşı yar, sihri durdur.

Robert sözlerini söylemeyi hiç kesmedi. Gökyüzündeki turuncu çizgiler gittikçe bulanıklaşıyor ve sanki kuzey ışıkları gibi bir görünüm kazanıyordu. Robert, toz parçacıklarına dönüşürken, parçacıklar yavaşça gökyüzüne yükseldi. Buluştuklarında, birleştiler ve bilmedikleri dilde bir yazı haline geldiler. Sonra ise büyük bir güçle patlayarak etrafa saçıldılar. Saçılan parçalar ise o saniyede yok oldu.

"Hayır!" dedi Wanda öfkeyle. En güçlü kristallerinden birini az önce kaybetmişti.

Savaşan ekip, bu anı gördüklerinde kalakaldılar. Az önce, bir Ölümsüz ölmüştü.

Yeşil Kurt GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin