"Yani yanlış anlamayın lütfen fakat Jeongin için normal okullar zor değil mi? Neden bu tarz kişilerin gittiği okullara göndermediniz?" Diye sordu Bayan Hwang. Bayan Yang bu sorunun kendisine sorulmasına çok alışmıştı o nedenle sakince ellerini bacaklarına koyup yere bakarak gülümsedi.
"Jeongin kendini diğer çocuklardan ayırmak istemiyordu. Eğer oraya gönderirsem kendini yabancı hissedeceğini biliyordum. Jeongin çok neşeli, güler yüzlü, sosyal bi çocuk ama her ortama da aşırı çabuk alışamıyor. O yüzden okuluna devam etmesi daha iyi."
Bu yanıtın üzerine Bayan Hwang öylece durdu.
"Ah Jeongin için çok zor olmuştur değil mi?"
"Elbette."
Bayan Hwang ve Bayan Yang daha da konuşmaya devam etti. Her konuşmalarında birbirlerini daha yakından tanıyorlardı.
"Hyunjinin ilgilendiği bir şey var mı? Hobi,spor falan?"
"Resim çizmeyi çok sever. Hatta şu tabloyu o yapmıştı."
Eliyle şöminenin yanında duran farklı tonlardaki renklerle oluşturulmuş, elinde çicek sepeti olan kadın çizimini işaret etti. Çok profesyonel çizilmişti ayrıca kullanılan renk tonları olayı daha farklı bir boyuta getirmişti.
"Pekii Jeongin ne yapar? Jeongin dışarıdan çok aktiviteyle uğraşan bir çocuk gibi."
"Jeongin keman çalmayı çok sever, küçüklükten beri kursa gidiyor tabi bi dönem bıraksada hâlâ çok sever."
Bayan Hwang buna çok şaşırmış gibiydi. Yinede bir şey demeyerek gülümsedi.
"Jeongin oğlun olduğu için çok şanslı olmalısın."
İşte bunada Bayan Yang çok şaşırmıştı. Elbette kendini şanslı hissediyordu ama başkasının bunu bi anda demesi garip gelmişti.
"Neden?" Diyerek kaşlarını kaldırdı. Bayan Hwang ise hiç yüzünü değiştirmeden konuştu.
"Bilmiyorum Jeongin çok farklı bir çocuk. Hyunjin her gün mutlaka Jeonginden bashediyor, onun ne kadar iyi biri olduğunu, çok eğlendiklerini anlatıyor. Ayrıca Jeongini ilk gördüğüm zamandan beri onun iyi bir çocuk olduğunu anlamıştım. Çok efendi, kibar,sevimli bence bunlar bile yeter. Onu gerçekten güzel yetiştirmiş olmalısın."
Bu yanıtın ardıdan Bayan Yang öylece durdu. Söylenilen her cümle hoşuna gitmişti, oğlunu elinden geldiğince iyi yetiştirmeye çalışmıştı bunu başardığını duymaksa ona mutluluk vermişti.
"Ah teşekkür ederim. Hyunjin de gerçekten iyi bi çocuk, bence sende onu çok iyi ve özenle yetiştirmişsin."
Bayan Hwang kafasını eğerek güldü. Bu dediklerine katılmıyordu.
"Dediklerine katılmıyorum. Hyunjin ve Yejiyle asla zamanında ilgilenemedim. Eşim bir kaç şirket yönetiyor bu nedenle eve ya uğramaz ya da nadiren uğrardı o zamanlar ise zaten yorgun olduğu için çocuklarla ilgilenmezdi. Ben ise sadece doktorlukla ilgileniyordum, doktorluk benim için her şey gibiydi onu çocuklarımın bile önüne koymuştum. O nedenle bende hiç ilgilenemedim. Yeji ve Hyunjin hep kendi başlarının çaresine baktı, birbirlerine abla abi oldular. Eşim evde olmadığı zamanlarsa bende çalışma odasında çalışmalar yapıyordum bu nedenle yemekleri bile unutuyordum. Yemeklerle Hyunjin ilgilenirdi o yüzden. Aslında eve yardımcı tutmayı düşünmüştüm ama eşimin böyle şeyleri hoş görmediğini bildiğim için konusunu bile açmadım. Bunların farkına ise doktorluğu bırakınca varabilmiştim, vardığımda ise çok geçti. Şimdi ise biri 18 biri 17 yaşında oldu. Kısaca hiç ilgilenemedim. Hyunjin aileden yeteri kadar sevgi toplayamadığı için birilerine çok çabuk bağlanır ve onları hayatının en orta, büyük kısmına yerleştirirdi. Yeji ise tam tersi; kimseye güvenmez sadece belirli kişilerle arkadaşlık kurardı."
Bayan Yang söylenenleri dikkatlice dinliyorud. Hwang ailesi dışardan bakıldığında gerçekten çok mutlu, birleşik bir aile ilişkisi yaşar gibiydi. Ama aslında hepsi parça parçaydı.
Yang ailesi ise sadece iki üyeden oluşuyordu. Jeonginin tek tutabildiği dal annesiydi ve kimseye daha anlatmasa bile Hyunjin de vardı.
Sohbet devam ettikçe etti. Arada bir Yeji annesinin yanına gelip Hyunjini şikayet ediyordu, hemen arkasından da Hyunjin ve Jeongin aşağı inip Yejiyi şikayet ediyordu.
Saat 23.40 olunca Jeongin ve annesi kalkıp diğerlerine veda etmiş ve eve gitmişti. Jeongin eve girdiğinde yatağa yatıp Hyunjinle çekildiği fotoğraflara bakıyordu. Bi kaç fotoğraf sonra ise Yejinin, Jeonginin telefonunu alıp Hyunjin ve ikisini çektiği fotoğrafı gördü. Fotoğrafta Jeongin ve Hyunjin oturmuştu, çok güzel gözüküyorlardı. Fotografı farklı kaydete basarak arka planı yaptı. Her baktığı şeyde Hyunjini hatırlamak istiyordu.
//sessizlik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sessizlik , hyunin
FanfictionGeçirdiği bir olay yüzünden bir daha hiç konuşamayan Jeongin, Hwang Hyunjin adında bir çocukla arkadaş olur. angst♧ #10 fic #1 yang #1 hwang #14 hyunjeong