~Final~

2.4K 160 385
                                    

Yazardan

Büyük ve geniş evin ikinci katında tökezleyerek merdivenlere ulaşan beyaz tenli çocuk evin içerisinde temizlikle uğraşan kadına sesini duyurabilmek için yeniden seslendi. "Noona!" Dakikalardır başında hissettiği o derin ağrı bir türlü geçmek bilmemişti. Muhtemelen bir süredir içmediği ve saatini aksattığı ilaçlar buna sebepti ve fazla düşünmek de buna hiç iyi gelmemişti.

Dışarısı oldukça soğuktu ve şiddetli bir rüzgar vardı ama evin içi şömine sayesinde oldukça ılıktı. Bu yüzden üzerinde sadece yarım kollu bir tişörtle duruyordu ve vücut ısısı halsizlikle beraber azalmaya çoktan başlamıştı. Duymadığını düşündüğü kadına bu kez daha da sesli bir şekilde seslendi. "Noona! İlaçlarımı odama getirir misin?" Duyduğunu umarak korkuluğa tutunarak bulanıklaşan görüşünün düzelmesini bekledi. Hala etraf dönüyor gibiydi ve midesi de ağrıyordu şimdi. İlaçlarını aksattığı zamanlarda sık sık yaşadığı sorunlar olduğu için bunları pek önemsemeden odasına doğru adımlamaya başladı tekrar. Kapıdan girdiğinde merdivenlerden gelen ayak sesleri ile geldiğini anlayarak arkasını döndü. "Noona, ilaçlarımı almadı-"

Karşısında duran kadının beti benzi atmış suratını gördüğünde cümlesini tamamlayamadı. Şaşkınlıkla ona bakarken, karşısındaki kadın hayalet görmüş gibi beyaz ve tedirgindi şimdi. "Hey, ne oldu? Neyin var noona?" diye sordu kaşları çatılmışken. Saçları düzgünce tepeden topuz yapılmış ve siyah elbisesinin üzerine beyaz önlük giymiş kadın kekeleyerek konuşmaya çalıştı.

"B-ben bir şey yok efen-dim. Şey bahsettiğiniz- ilaçlar. Ah onlar..."

"İlaçlarım nerede? Ayrıca neden kekeliyorsun?" diye sordu şaşkınlığı artarken. Evin içinde hayalet görmüş olamazsa bu kadın neden bu haldeydi?

"Efendim ben-" Konuşmasını beklediği kadın birden ağzından bir hıçkırık kaçırdığında olanlara gerçekten anlam veremiyordu Yoongi. Durup dururken karşısında neden ağlamaya başlamıştı. "Neyin var böyle? Ne bu halin noona?" dedi bir elini karşısındaki kadının omzuna koyarken. "İ-ilaçlarınızı... Onları attım. Çünkü anneniz- anneniz-"

"Ne? Annem ne!" sinirlenmeye başlamışken sesini yükselterek bir tür şoka girmiş kadını transtan çıkarmaya çalıştı. "Bana düzgünce açıkla. Tanrı aşkına ilaçlarımı neden attın?" Yanakları korkudan küçük gözyaşlarıyla ıslanmış olan kadın derin bir nefes aldı. Yıllardır oğlundan ayırmadığı çocuğa şimdi ona kendi elleriyle zehir içirdiğinu nasıl söylerdi...

"Ba-bayan Min psikoloğunuzla görüşmek için kliniğine gitti. Fakat, fakat klinik kapatılmış ve kapıda bekleyen onlarca insan varmış. Hepsi- hepsi yanlış ilaç tedavisinden, sahte diplomalı doktorun yazdığı yanlış ilaçların yan etkisinden şikayetçi olduğunu söylemiş." Durup derince soluklandı orta yaşlı kadın. Bir suçu olmamasına rağmen bu durumdan suçlu hissediyordu. Neler görmüştü bu evde... Sadece liseye giden bir çocuğun yaşadığı olaylara bizzat tanık olmuştu o. Üstelik aynı yaşlarda bir oğlu olması onunla kurduğu empati ve sevgi bağlarını güçlendiriyordu. Şimdiki acısını da içselleştirmişti o yüzden.

"Anlamıyorum, o adam bir dolandırıcı mıydı yani? Annem nerde şu an?"

"O, karakolda... Size verilen antidepresanların da yanlış olabilme ihtimali çok yüksek. Bana- yan etkilerden bahsettiler." Hala olanları zorla anlatan kadın söylediği son kelimeden sonra gözlerinden düşen yaşları sildi yavaşça. Tüm yan etkileri karşısındaki çocukta yıllardır görüyordu. Ve tüm ilaçları ona kendi elleriyle, vakti vaktine vermişti...

"N-ne?" Duyduklarını sindirmeye çalışırken gözlerini kırpıştırdı şaşkınlıkla. Kaşları olabildiğince çatıkken hala başının döndüğünü hissedebiliyordu. "Yan etkileri neler?" diye sordu hızla.

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin