~8~

3.5K 280 221
                                    

Okul için ayarladığım alarmlardan biri ısrarla çalarken gözlerimi yavaşça araladım. Pencereden yüzüme doğrudan bir şekilde giren güneş ışığı ise, etrafı rahatlıkla görmeme engel olurken kıstığım gözlerimle nerde olduğumu anlamak için bulunduğum odaya bakındım. Başımda hafif bir sızı, genzimde aynı hafiflikte bir acı, midem bulanırken üzerimde bir kot ceketle gri bir koltuğun üzerinde ayaklarım koltukan sarkacak şekilde uzanıyordum. Telefonum hemen önümdeki küçük masanın üzerindeydi ve alarm ısrarla çalmaya devam ediyordu. Elime alıp sinirle ekranda kapatma tuşunu aramaya başladım. Yeni uyandığım için henüz net olmayan görüşüm sebebiyle bu biraz zaman alsa da, sonunda kapatmayı başardığım telefonu koltuğa bıraktım ve ağrıyan bedenimi rahatlatmak amacıyla gerinmeye başladım. Henüz tam olarak nerede olduğumu düşünmemiştim. Sadece ayağa kalkıp etrafa göz attığımda, dağınık gördüğüm yemek masası, ve parke zemin üzerinde, mutfağa yakın bir yerde yere uzanıp uyuyakalmış Jungkook'u görmemle anılar tek tek zihnime doluşmuştu. Tabii ya! Jungkook'un evindeydik.

Şaşkınlıkla aralanan dudaklarımı kapattım ve yerde uzanan Jungkook'un yanına ilerledim. Yere çömelip yüzüne hafifçe vurarak uyandırmaya çalıştım onu. "Jungkook, uyan! Jungkooook!"

Hafifçe gözlerini araladı. Bedeni yavaş bir şekilde harekete geçmişken onu kollarının altından tutarak yerden kalkmasına yardım ettim fakat hala uykunun gözlerine verdiği bulanıklık yüzünden koltuğa oturmamız biraz zaman almıştı. Koltuğa oturduğumuzda Jungkook elleriyle gözlerini ovalamış, bir iki saniye bedeninin uyanmasını bekledikten sonra "Jimin, nerdeyiz?" diye bana dönmüştü kalın sesiyle. Ancak yerde uyuduğundan dolayı hafif kısılmış sesi, ve birazcık da üşüyen bedenini fark ettiğimde hasta olacağını anlamıştım.

"Evindeyiz aptal, yerde uyuyakalmışsın. Hey, diğerleri nerde?" diyerek etrafıma baktığımda hala uyanamamış Jungkook bana kaşlarını çatarak anlamamış bir ifadeyle baktı ve "Diğerleri de mi var?" diye sordu.

"Seokjin ve Namjoon hyungdan bahsediyorum. Onlar da burda olmalıydı!" diyerek hızla ayağa kalkmış, odaları hızlıca aramaya başlamıştım. Mutfak dağınık ve boştu, oturma odaları da boştu. Jungkook'un odasına geldiğimdeyse dağınık yatak çarşafını görmemle hızla yatağa doğru ilerleyip çarşafı kaldırdım.  Namjoon'u yatakta mışıl mışıl uyurken bulduğumda bir iç çektim ve arkamdan gelen Jungkook'un duyabileceği bir şekilde "Şuna bak, sarhoşken bile bulmuş rahatını!" diye söylenerek omzunu dürtmeye başladım.

Küçük mırıltılar çıkararak yavaş yavaş uyanan Namjoon gözlerini aralayarak bize baktığında yorgun bedenini gerinerek rahatlattı ve bize gülümseyerek "Günaydın." dedi.

"Şuna bak birde gülümsüyor! Hyung neden bizi uyandırmadın! Salonda uyuyakalmışız! Üstelik Jungkook yerde uyumuştu çocuk hasta olacak!"

"Ne, ne uyandırması ya? Ben nasıl uyuduğumu bilmiyorum ki! Ne zaman uyuduğumdan bile haberim yok benim. Dün gece noldu öyle?"

"Namjoon burdaysa seokjin hyung nerde?" diye soran Jungkook ile bakışlarımız ona döndü. Sonra tekrar Namjoon'a baktığımda omuz silkerek "Hiçbir fikrim yok." diyerek cevap verdi. Koşarak banyoya girdiğimde oranın boş olduğunu gördüm. Evin geri kalan kısmına ikinci kez göz attım ama hiçbir yerde yoktu. Hızlıca salona geçtiğimde Namjoon ve Jungkook da arkamdan gelmişti. Telefonumu elime aldığımda gelen mesaja baktım.

Kul olsa sevilmezler WhatsApp grubu
(Namjoon, seokjin, jeonggukie ve siz)

1 yeni mesaj

Seokjin:
Bittik biz.
Uyanın!
Hey, ben evden çıktım!
Eve gidiyorum çünkü annem her şeyi görmüş!
Aptallar o fotoğrafları paylaşmamamız gerektiğini neden kimse söylemedi!
Biriniz bile uyarmadı!
Uyanın artık!

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin