İKİ YÜZLÜ ŞEYTAN

15 1 0
                                    





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Yirmi Dört - İki Yüzlü Şeytan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Bölüm Yirmi Dört - İki Yüzlü Şeytan

Kalp yorulur bazen; kırılmaktan, sisli bir gökyüzünün altında nefes almaktan... Kalp yorgun düştüğünde ancak başka bir kalp onu iyileştirebilir. Dokun kalbime, hiç görmediği şifayı görsün kalbinde.

Şarkılar;

Emre Fel - Yar Bensiz

Çağan Şengül & Yasir Miy - Mesafe

Burak Davuloğlu - İçindeki Çocuk

Kendimden Hallice - Soğuk Şarap

Düş Sokağı Sakinleri - Sevdan Bir Ateş

Saki Çimen - Masal

Kirpiklerimden düşen her gözyaşının farklı bir sesi vardı. Her nakaratın fısıltısı kulaklarımın içerisine girdiğinde kalbim, eşlik ediyordu notalara. Bu öylesine farklı bir durumdu ki, artık sondaymışım gibi hissediyorum. Kaybedeceklerim bitmiş, elimde bir tek zorlukla nefes almaya çalıştığım bedenim kalmış gibiydi.

Vedat Çakabey benimle birlikte depodan çıktığında Atalay'ı serbest bırakacağını söyledi. Gözlerimi Atalay'a çevirdiğimde dehşet bir korkuyla bana baktığını görmüştüm. Muhtemelen benim nasıl böyle işlere karıştığımı düşünüyordu fakat kendi isteğimle girmemiştim. Karşımda rahat bir ifadeyle oturarak camdan dışarıya bakan bu adam her şeye mecbur bırakmıştı beni. Atalay'ı serbest bırakacağına kendimi inandırmaya çalışıyordum çünkü bir diğer ihtimali düşünmek istemiyordum. Her kötülüğü bekliyordum karşımdaki adamdan. Deponun arka tarafından dışarı çıkmıştık. Kapının önünde üç adet araba vardı ve oldukça fazla adam kapı açıldığında etrafımızı sarmıştı. Bu etrafta birilerinin olup olmamasıyla ilgiliydi. Planları kusursuzdu. Hatta korkunçtu. Böylesine nasıl düşünüyordu? Ramiz dayılardan hiçbirini görememiştim. Kafamı kaldırabileceğim bir boşluk bile olmamıştı. Simdi ise bir yere gidiyorduk. Nereye gittiğimizi bilmiyordum, yolların hiçbir bana tanıdık gelmiyordu. Orada ne yaşayacaktım, hangi hislerin esiri olacaktım bilmiyordum. Bu bilmeyişlik beni oldukça geriyordu fakat inandığım tek bir gerçek vardı.

ÖRDÜ KADER AĞLARINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin