ÖRDÜ KADER AĞLARINI

VİRANEYE YOLLANAN DÜŞLER

ÖRDÜ KADER AĞLARINI

Trees Of Eternity - Broken Mirror

Bölüm Beş - Viraneye Yollanan Düşler

"Hayallerimi bir balonun ucuna bağladım sonrada gökyüzüne hediye ettim."

Bazı geceler vardır, gözlerin kapalı ama aklın bulanık; zihninin içerisindeki kavgayı dinlersin sakince. O gürültünün içerisinde sıkışıp kalmışsındır ve çıkış kapısını bilmezsin çünkü girdiğin anda o kapı ardından kapanır ve bir daha açılmaz. Uyanık değilsindir ama zihnin uyumana izin vermez çünkü. Kendi hayatının kâbusundan uyanmak istersin ama daha uyumamışsındır bile, gözlerin açık gördüğün kâbustan nasıl çıkabilirdin ki? Öyle gecenin ortasında gün yavaş yavaş doğmaya başlarken uykusuzluktan sızlayan gözlerimi umursamadan saatlerdir önüme bıraktığım kâğıttaydı bakışlarım. Düşündüğümden daha yakın, düşündüğümde daha kötüydü. İşin ciddiyeti yavaş yavaş oturuyordu çünkü bugün Ramiz Dayının evini yağmalamaya kalkışmıştı, daha fazlasını yapacak gücünün olduğunu hissediyorum. Gözlerindeki o tanıdık duygunun nereden olduğunu hatırlayamamak beni oldukça öfkelendiriyordu. Her hatıramı kusura kadar hatırlarken bunu hatırlayamamak kendime olan öfkemi körüklüyordu. Ramiz Dayıların evinde kalmıştım çünkü her hangi bir olaya karşılık tedbirli olmak istemiştim. Daha fazla oturduğum yerde kalamayarak yataktan kalktım. Kâğıdı katlayıp yanıma alırken sandalyenin üzerindeki ceketimi aldım. Dağılmamış yatağımı hafifçe düzelttikten sonra odadan çıktım. Askılığın kenarındaki dolaptan kâğıt ve kalemi alarak küçük bir not yazdım.

"Uyku tutmadı, durağa biraz geç geleceğim."

Kalemin kapağını dudaklarımın arasından çekerek kapattıktan sonra sessiz olmaya çalışarak ayakkabılarımı giyindikten sonra evden çıktım. Taksi arabasına binmek üzere kapıyı açtığım sırada arkamda gördüğüm gölge ile hızlıca arkamı döndüğüm gibi kolunu arkasına kırarak arabaya yasladım. Yüzünü görmek için geri çekildiğimde Selim'in sesini duydum.

"Reflekslerin hala iyi," Kollarımı gevşeterek ayağa kalkmasını izledim.

"Ve senin de zayıf,"

"Belki bana dokunman için karışmıyorumdur," diyerek yüzüme yaklaştığında bir adım geri gittim. Alkol kokusundan yüzüm buruşurken "Pisleşme," dedim iğrenerek.

Gülümseyerek geri çekildi. "Nereye bu saatte?" diyerek sorduğunda yan bir bakış attım ve arabaya yaslanmış bedenini iterek kapıyı açtım ve beklemeden koltuğa oturduktan sonra kapıyı kapattım. Hiçbir şey yapmadan beni izlediğini umursamadan arabayı çalıştırdım ve yanından geçtim. Dikiz aynasından arkamdan baktığını gördüğümde daha fazla izlemeden sağ yola saptım. Evin önüne gelince kapıyı açarak içeriye girdim. Odama girerek yeni bir kazak ile pantolon aldıktan sonra banyoya geçtim. Kısa bir duşun ardından banyodan çıktığımda saçlarımı havluya sararak mutfağa geçtim. Isıttığım suyu kahve bardağına boşalttıktan sonra tezgâha bırakarak kupayı elime aldım. Bardağı dudaklarıma yaklaştırarak sıcak kahveyi boğazımdan aşağıya indirdiğim sırada açık pencereden gördüğüm arabayla kaşlarımı çattım. Dün gördüğüm arabaya olan benzerliğini fark ettiğimde daha dikkatli baktım ve o araba olduğunu gördüğümde bardağı tezgâha bıraktığım gibi hızlı adımlarla evin kapısını açarak dışarıya çıktım. Bu defa ellerimin arasından kayıp gitmesine izin vermeyecektim. Hızlı adımlarla arabaya yaklaştım ve hareket etmediğini göründe kaşlarımı çatarak biraz daha yaklaştım. Siyah film kaplı camlarından bir şey göremezken arka cama vurdum. Hiçbir hareketlenme olmadı, tekrar çaldım ve yine bir şey olmadığında geri çekilerek tekrar göz attım. Dün gördüğüm arabanın birebir aynısıydı ellerimi cama yaslayarak içeriyi görmek adına yüzümü yaklaştırdım. Arabanın içi bomboştu, oflayarak geriye çekildim ve arabanın arkasına geçerek plakaya baktım.