"Hayat ipini boynuma dolarken adımı yeni öğreniyordum. Büyüdükçe boynuma dolanan ipe alıştım, alıştıkça yandım... Ben Karaca Karayel, ateş kadar hırçın, ateş kadar sonu olmayan ve ateş bittikten sonra geriye kalan kül parçalarıyım. Ben Karaca Karaye...
Dünya üzerinde binlerce ağaçlar vardı. Her birinin farklı amaçları saklıydı; gövdelerinde, dallarında, yapraklarında. Bazı ağaçların dalları üzerinde kuşlara yuva olmasını sağlar, bazılarına ise gölge olup gövdesine yaslanmayı sağlar. Kimi ağacın altında neşe ve kahkahalar atılırken kimi ağacın altında hüzünlü hikâyeler saklıydı.
Genç kız elinde tuttuğu sepeti göğsüne yaslamış hızlı hızlı yürürken gözleri dikkatle etrafta gezinerek herhangi bir tanıdığının olup olmamasına bakıyordu. Her ne kadar bundan korksa da kalbindeki heyecan, karnında gezen kelebekler bu korkusunu hissedemeyecek kadar küçük bir etki bırakıyordu. Sepeti tutan sağ elinin parmaklarını sepetin tutacağından ayırarak önüne gelen saç tutamını kulağımın arkasına yerleştirdiği sırada gözlerini kaldırdı ve ağacın kovuğuna yaslanmış onu gözlerinde buradaki mesafeden bile belli olan parıltısıyla izleyen adamı gördü. Sanki kalbi yavaşmış gibi biraz daha hızlanmıştı. Ona doğru ilerlerken dudakları yavaş bir tebessüm oluşturarak iki yana açıldı. Beyaz dişleri ortaya çıkarak güzelliğine güzellik katarken birkaç adım atarak biraz daha yaklaştı onu bekleyen genç adama. Adımları yavaşlarken sırtını ağaca yaslayan genç adam karşısında ona doğru yaklaşan genç kızı fark ettiğinde sırtını ağacın gövdesinden ayırarak doğruldu; kalbi onu hep gördüğünde olduğu gibi hızla göğüs kafesine çarparken bunu göz ardı ederek dudaklarını tıpkı genç kız gibi genişleterek gülümsedi. Birbirlerine bakarken gözlerinde ki görünmez ipler dudaklarına yaklaşarak açılması zor bir düğüm oluşturuyordu sanki aralarında konuşmasalar bile gözlerinde birbirlerine duydukları sevgi oldukça belliydi. Kalpleri hiç durmadan soluksuzca atmaya devam ederken birbirlerine biraz daha yaklaştılar.
Genç adam gözlerini genç kızdan ayırmadan dudaklarını aralarken saatler önce onun için hazırladığı sürprizi göstermek için dudaklarını araladı. "Senin için bir şey yaptım."
Genç kız merakla kaşlarını yükseltirken içinde ki heyecan mümkünmüş gibi biraz daha arttı.
""Ne yaptın?" diye sorarken heyecanı oldukça yüksekteydi.
Genç adam cevap vermeden bir adım yana geçerken genç kız merakla bakışlarını kaldırdı ve genç adamın açtığı yöndeki ağaca bağlanmış salıncağı gördüğünde dudakları heyecan ve sevinç içinde araladı.
