MEY | 5. BÖLÜM

11K 474 168
                                    

Bölüm Şarkısı- Deniyorum Unutmayı

seni bana kırdırıp günah işlerler

5. Bölüm: "Kırık Hayaller"

çükken ağabeyimin kalemlerini alıp resim çizmeyi çok severdim. Lâkin o benimle kalemlerini paylaşmayı sevmezdi. Bir gün babamın yanına gittim. Derdimi anlatmaya çalıştım telefonla konuşuyordu her zamanki gibi müsait değildi. Başından savmak için elindeki siyah kalemi elime tutuşturup evden çıkıp gitti. Siyah kalemle ne çizebilirdim? Ben hayatımı çizdim. Resmim siyah oldu. Resmim değil hayatım siyah oldu. O gün Kılıç geldi yanıma, bana kalemlerini uzattı. Resmi yırtıp, yeniden renkli kalemlerle çizdik hayatımızı. Peki şu an neden simsiyahtı? Ağabeyimin gelip o resmi yırttığı için mi?

"Gazel Saraç"

Ekin Karacadağlı dönmüş...

Ekin Karacadağlı dönmüş...

Duyduğum en kötü cümlelerden biriydi, sadece biri.

Yaser'in ağzından çıkan her bir kelime beynimin içinde dönüp duruyordu. Buna inanmakta zorluk çekiyordum. Belki de inanmak istemediğimden, bilemiyorum. Ekin dönmüştü. Ağabeyim, dönmüştü.

Elim alnıma gitti. "Şaka yapıyorsun değil mi? Şaka, de. Lütfen," sesim yalvarır gibi çıkmıştı.

"Keşke şaka yapsam, Gazel. Ama bu konuda en çok ben ciddi olurum." dediğinde derin bir nefes verdim. Yavaş yavaş terlemeye başlıyordum. Onun isminin dahi geçtiği her yer benim için cehennem oluyordu. Şimdi nasıl aynı ortamda onunla bulunabilirdim? Nasıl dayanırdım buna?

"Neden dönmüş?" Sinirli bir şekilde soru sorduğumda, nefes alış verişlerini hissettim.

"Senin döndüğünü duymuş. Biliyorsun, Türkiye'den seni o uzaklaştırdı." Gözlerim istemsizce kapandı.

"Aranızda ne geçtiğini anlatmayacak mısın artık Gazel? Neden seni, kendi ülkene gelmene izin vermiyor?" dediğinde elim boynuma gitti.

"Belki bir gün anlatırım Yaser. Ama bugün değil." Cevap vermesini bekleyemeden kapattım telefonu. İçimde değişik hisler vardı. Onu yıllardır görmüyordum. Şimdi birbenbire karşıma çıkarsa ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Onun yüzünü görmeyi kaldıramazdım. Bana bunları yaşatan adamla aynı yerde durmayı kaldıramazdım. Hayatımı karartan bir insanı görmeye kalbim dayanmazdı.

Ayakkabı seslerini duyduğumda dönüp arkama baktım. Kılıç geliyordu. Siyah gömleği bedenine küçük geliyordu, düğmeleri patladı patlayacaktı.


Parmak uçları sakalına doğru gitti, hafifçe kaşıdıktan sonra konuşmaya başladı.

"Sen gitmedin mi hâlâ?" diye sordu baştan aşağıya doğru süzerek.

"Gidiyorum."

"Git." dedi, gülümser gibi. Git.

"Takası ne zaman yapıyoruz." dediğinde, telefonu cebime atarak düşünür gibi yaptım.

"Biraz kalsınlar bende ya," dedim gözlerimi kısarak. "Hasret gideririz."

MAVİLER EZELDEN YANGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin