MEY | 3. BÖLÜM

14.5K 648 428
                                    

Bölüm Şarkısı - Yarım kalan sigara

Bir uçaktık düştük, bir gemiydik battık.

***

3. Bölüm: "Aşkı Kalbinden Büyük Olan"

Geçmişimin pencerelerini kapatın. Çok esiyor. Üşüyorum.

"Gazel Saraç"

"Fakat," dedi parmağını çekerek. "Hesabı burada sormayacağım."

"Her şeyin başladığı yerde," deyip derin bir nefes aldı. "Ağabeyimin öldüğü yerde soracağım."

Ne demişti? Her şeyin başladığı yer, Selim ağabeyin öldüğü yer.

Her şeyin başladığı değil Kılıç Karaman, orası benim için her şeyin bittiği yerdi.

Orası, Karacadağlı'ların kanından olduğum için kendimden nefret ettiğim yerdi.

Saraç olduğum yerdi.

Ağabeyinin öldüğü yer; benim hayatımın dönüm noktasıydı.

"Gazel, benim bir işim çıktı sevgilim. Bugün yanına gelemeyeceğim." Kulağımla omzumun arasında duran telefondan gelen sesle kaşlarım çatıldı. Doğradığım domatesi bir yana koydum. Babam yurtdışında olduğu için, aylardır Kılıç akşamları yanıma gelip burada, benimle beraber kalıyordu. Sözde beni koruyordu ama niyeti bambaşkaydı.

"Ne demek ya gelemeyeceğim?" Gözümü masaya çevirerek, "o kadar yemek hazırladım ben." dedim.

"Bir tanem vallaha önemli, yoksa böyle bir fırsatı ben hiç kaçırır mıyım? Beni bilmiyor gibi konuşma." İmalı bir şekilde konuştuğunda, onun duymayacağını bildiğim için güldüm.

Ciddiyetimi koruyarak, "ziyan olacak ama bu yemekler..."

"Olmaz güzelim, buzdolabına koy yarın beraber yeriz." dediğinde sanki görecekmiş gibi başımı salladım. "Tamam o zaman."

"Kapatıyorum öyleyse?" dediğinde durdurdum. "Bir dakika, bir dakika!"

"Söyle nane kokulum, söyle." dedi hem bıkkınca hem uzatarak.

"Sen nereye gidiyorsun bu saatte? Neymiş o önemli iş?"

"Önce bir Zafir'e uğrayacağım." dediğinde dudağım yana kıvrıldı. Aylardır Zafir'i de görmüyordum, kim bilir şu an ne yapıyordur. "Onunla beraber yapmam gereken bir kaç şey var. Şu an telefonda söylemesem iyi olur, yarın gelince konuşuruz olur mu?" Dudağımı büzerek derin bir nefes aldım.

"İyi tamam."

"Küstün mü sen bana?" diye sordu sorgularcasına.

"Hayır, saçmalama." dedim uzatarak.

"Ne zaman küstüğümü gördün sen benim?" Bıçağı kesme tahtasının üstüne koyduktan sonra elimi yıkamak için musluğu açtım. İki elimi de yıkarken, Kılıç konuşmaya başladı.

"Yok küsmezsin sen. Kapatıyorum o zaman." dediğinde bir şey demeden kapatmasını bekledim.

"Bu arada," tekrardan konuştuğunda musluğu kapatıp ne diyeceğini merakla bekledim.

MAVİLER EZELDEN YANGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin