-1-

482 10 0
                                    

Mevsimlerden bahardı.Tatlı tatlı esen rüzgar Sarah'ın karamel rengi saçlarını savuruyordu.
Sarah arkadaşı Mine ile ağacın dalına çıkmış vişne yiyorlardı.
Eski köşkün bahçesindeydiler.Ama artık eski köşk yenilenmişti.Son hazırlıklar yapılıyordu.Çünkü köşkün sahibi olan aile yerleşecekti.Bu aile Saygın ve zengin bir aileydi.
Köşkün ağır bir Havası vardı.Şimdiki rengiyle ise sevimli duruyordu.Evin Hanımı rengin açık mavi olmasını istemişti ve köşkün de görüntüsünü bozmayacak şekilde açık mavi, krem ve kırık beyaz rengiyle yeniden boyanmıştı teras katı yapılmıştı.
Köşkün ikinci katında her odanın bir balkonu vardı.Ön Bahçeye bir yüzme havuzu ve arka bahçeye de Ekin yapılacak bir bahçıvanlık bölümü ve oturmalık bir yer yapılmıştı.
Eskiden harabe olan bu yere Sarah ve Mine gizlice girer ve erik ve vişne ağaçlarının tepesine çıkar erik ve vişne yerlerdi.
Köşkün olduğu yer sahil kasabasıydı.Önceden gece kondu ve küçük evlerin kapladığı sahili lüks villalar ve yazlık evler kaplanmaya başlamıştı.
Bu kasaba kendi kendine,sakin,yemyeşil ve rengarenk bahçelerle donatılmış evlere sahipti.
Sarah bu köşkün gerisindeki tepede tek katlı küçük bir evde oturuyordu.Ev bakımsızdı.Boyaları dökülmekteydi.Köşk kadar eski olmasa da ondan daha yaşlı ve kötü görünüyordu.
Ve mahallede genelde fakir insanların oturduğu bir mahalleydi.Tabi durumu normal olan aileler de vardı.Bu ailelerden biri Nazlı'nın ailesiydi.
Durumları normal Olmasına rağmen ailecek diğer insanları ezmekten şeytani bir zevk duyarlardı.
Sarah sadece babasıyla yaşıyordu.Annesi yoktu.Annesi İngilizdi.Annesi o küçükken bırakıp gitmişti ve kardeşi de yoktu.
Evi olabildiğince temiz tutuyordu.Çok eşya olmasa da temiz ve düzenliydi.Çünkü babası evi düzenli görmeyi sevdiği için Sarah babasını mutlu görmekten zevk alıyordu.
Kendi odası da küçüktü.Tekli bir yatak,bir çalışma Masası,sandalye ve giysi dolabı vardı.Odanın bir tane penceresi vardı.
Sarah Pencerenin önüne menekşe saksısını koymuştu.Menekşeleri onun en özel arkadaşıydı.Çiçekleri çok severdi.
Bazen pencerenin yanına geçer çenesini eline dayar çiçeklerine şarkı söylerdi.
Canı sıkıldığında evi toplar ve sonra da ders çalışırdı.Şen şakrak ve neşeli bir kızdı.
babası tekneden Döndüğünde ve hiç para getirmediğinde bile Koşarak kapıyı açar Babasına kocaman Gülümser şarkı söyleyip yanaklarına öpücük koyup gönlünü alırdı.Babasının her şeyi kızıydı.Sahip olduğu tek şeydi.Birbirleri için çok değerliydiler.
Sarah Arkadaşıyla şakalaşıp gülüyordu.
Mine heyecanla kıpırdadı.
"Aklıma bir fikir geldi."
"Ne peki?" Diyerek Sarah Vişne çekirdeklerini elinde biriktiriyordu.
"En uzağa Vişne çekirdeği atan kazanır!"
"Ilk önce ben."dedi Sarah ve Mine'den önce davranıp çekirdeği eliyle fırlatırken Mine Sarah'ın elini tutup"Biri geliyor dur!"diye seslense de çok geçti.Çekirdek ağacın yanından elinde sürgülü valiziyle geçen gencin başına çarptı.
Mine ağzını gülmemek için kapatırken Sarah ciddi durmaya çalıştı.
Genç anlamsız bakışlarla iki kıza baktı.
Ordan evin tesisat ustası aynı zamanda Mine'nin babası kızarak"sizi gidi yaramazlar sizi inin aşağı çabuk!Genç efendim siz iyi misiniz?"dedi
Genç efendi duraksadı."Evet iyiyim.Ama ileride evimdeki ağacın tepesine çıkıp çekirdek fırlatan insanlar görmek istemiyorum."dedi ve yoluna devam etti.
Sarah suratını asıp "Evimdeki ağacın tepesine çıkan insanlar görmek istemiyorum."diyip gencin taklidini yaptı.
Mine kendini durduramadı ve kahkaha attı.Genç Sarah'ın dediğini duymuş olacak ki tekrar başını onlara çevirdi.
"Benim taklidimi yapan sen!"
Sarah eliyle kendini işaret ederek"Ben mi?"diye sordu.
"Evet sen.Tavşanlı bir iç çamaşırı ilginç bir zevk doğrusu."diyip köşkün büyük ve heybetli kapısından girip kayboldu.
Sarah korkarak Mine'ye döndü.
"Mine ben...yoksa?"
"Pantolonun yırtılmış!"
"Ne?Hani?!"
Sarah arkasına telaşla döndü ve yokladı.Gerçekten de yırtılmıştı!
O çocuğu Öldürmek istedi.
"Ben ne yapacağım şimdi?"
"Al benim ceketimi pantolonunun üstüne bağla"diyip mine ince yazlık ceketini Sarah'a uzattı.Sarah ceketi kendi beline bağlarken birkaç lüks araba köşkün önünde durdu.Hizmetçiler ve işte o zengin aile geliyordu.
Çok hoş giyinmiş bir kız ve annesiyle babası içeri girdiler.Ardından hizmetçiler olduğunu tahmin ettikleri kişiler girdi.
Güneş batmak üzereydi.
Sarah"Geç oluyor.Hadi gidelim." Dedi ve birlikte ağaçtan inip mahallelerinin yolunu tuttular.
Sarah evinin önüne gelince Mine'ye "Görüşürüz!"diyip ondan ayrıldı.
Babası hala eve gelmemişti.
Mutfağa girip tavuk çorbası ve makarna yaptı.
Masayı hazırladı ve babasını beklemeye başladı.
Anahtarın kapının kilidini açan"klik" sesini duyunca koşarak oturma odasına gelip Babasının elindeki eşyaları aldı ve ona her zamanki gülümsemesiyle "Hoşgeldin babacım!"dedi.
"Hoşbulduk.Üstümü değiştireyim Yemeğe gelirim."
"Tamam babacım."
Babasının keyfi yerindeydi bu da işinin bugün iyi gittiğini anlatıyordu.
Sarah masada babasını bekliyordu.Babası da geldi ve birlikte çorbayı içtiler.
"Bugün yeni bir iş aldım."
"Ne işi?"
"Hani şu eski Köşk'e taşınan ev sahipleri bahçe yapmak istiyorlarmış.Bu yüzden bahçıvan alacaklarmış.Köşkle ilgelenen Salih Amcan beni tavsiye etmiş onlarda kabul etmiş.
Köşk diyince aklına Sarah'ın genç çocuk geldi ve canı sıkıldı.Babası öyle kibirli insanlardan nefret ederdi.Nasıl dayanacaktı ki?
Sarah'ın bu işe canı sıkılmışa benziyordu.Babası şarşırdı.Yemeği Bıraktı.
"Ne oldu?Haberi duyduğuna hiç sevinmişe benzemiyorsun."
"Bugün o aileyi gördüm ve bana biraz fazla abartılı insanlar gibi geldi.Senin için zor olmasından endişeliyim.Böyle insanlar bir para verip iki can alırlar."
"Doğru söylüyorsun.ama kendi Başımızın çaresine bakmamız için bu işe ihtiyacımız var."
"Baba sen bu işe girmesen onun yerine ben bir işe girsem nasıl olur?"
"Hayır hayatta olmaz.Okuluna gideceksin.İleride iyi bir üniversite okuyup kendini kurtaracaksın.Benim Yanımda arada çalışıyorsun yeterli."
Sarah'ın babası yani Koray Beyin küçük bir tarlası vardı.Orda Ekin yapıyor değişik pazarlarda satıyordu.Asıl uğraştığı işi ise balıkçılıktı ve küçük bir balıkçı teknesi vardı.Kasabanım yerel pazarında tezgahı vardı ve balık satıyordu.Arada bir Sarah da Babasına yardım için pazara gelirdi.
Yemeklerini bitirdiler.Sarah bulaşığı yıkarken babası da küçük televizyonlarından haberleri izliyordu.
Sarah işini bitirdikten sonra odasına geçti ve resim çizmeye başladı.Bu küçücük dünyasında sahip olduğu ender şeylerden biriydi.
Resim çizmeye bayılıyordu.Halk Eğitim'in verdiği ücretsiz resim kursuna gidiyordu.Ayrıca yeteneği ve merakı vardı.
Kalemini ısırdı ve ne çizebileceğini düşündü.Aklına köşk geldi.köşkün yeni halini çizdi ve Kapıdan giren bir çocuğu çizdi.
Resmi bitirince çizdiği çocuğa garip garip baktı.Neden çizmişti ki şimdi bunu?Kendi de bir anlam veremese de silmedi.Resim kağıdını Resim dosyasının içine koydu.

SARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin