-9-

152 7 1
                                    

Günlük
Sarp ile konuştuğumuz o günden üç hafta geçti.Sarp'ı gördüğümde onun harika gülümsemesi kadar olmasa da gülümsüyor ve başımı eğip geçiyordum.
Gökçe'ye durumu anlattığımda ilk önce tepki vermedi.Her zaman ki gibi.
Konuşacağı zaman da aklında cümleleri evirip çevirip öyle söylerdi.
Derin bir nefes alarak"Aslında Maral onu sevmiyordu.Abimi görünce Sarp'ı kullandı.Ama Sarp bunu göremedi.Çünkü kör kütük Maral'a aşıktı.Maral ona göre bir melekti.Onun hiçbir suçu yoktu.Her şey abimin suçuydu.Tabi abimde de suç var.Maral'ın kötü huylarını görmezden geliyor."demişti.
Bazen bana kızıyor sizin kadar birbirinden kaçan sevgililer yok diyordu.Ama ben karşı çıkıp"Biz zaten sevgili değiliz ki."diyordum.Gökçe "Hıhı o yüzden Sarp okuldaki bütün güzel kızları sana tercih ediyor."diyordu.
Onunla ne konuşuyor ne de mesajlaşıyordum.İstemiyordum da.Bir koruyucu istemiyordum.
Parçalanan teknemiz yerine daha iyi bir tekne geldi.Tekneyi görünce babam neredeyse mutluluktan dans edecekti.Teknenin olmadığı üç hafta balık yoktu ve köşkte çalışmıştı.O denizlerin adamıydı.Deniz demek aşk demekti onun için...Deniz ona annemi hatırlatan tek şeydi...Tek hatıra.
Burayı seviyorum...Ege denizini...Egenin sıcak havası ve sıcak kanlı insanlarını.
İzmirin deniz kenarında kendi kendine yeten bir ilçede oturuyorum.Yazları turistlerle dolan bir yerdi burası...Sabahları herkes plajlara akar akşamları da dışarlarda dolaşmaya çıkarlardı.
Şimdi bahar ayı olduğu için sakindi ve birkaç hafta sonra okulda bahar şenlikleri düzenleneceti.Gökçe çok eğlenceli olduğunu söyledi.Ben hiç bahar şenliğine katılmadım.Bilmiyorum.Ama güzel olacağını umuyorum.Bugün Gökçelere gideceğim.Önemli olduğunu söyledi.Hatta birkaç parça eşya getirmemi tembih etti.Bu beni çok heyecanlandırdı.Çünkü Oğuz'la aynı evde yaşayacaktım.Onu uzaktan görmem bile bana yeterdi.
Babama söylediğimde kabul etti.Çünkü onun gözü önünde olacaktım.Eşyalarımı hazırladım.Küçük bir valizim içinde pijamalarım,diş fırçam,kişisel malzemelerim ve kütüphaneden aldığım dünya klasiklerinden bir kitap...Gökçe dünya klasiklerini sıkıcı buluyor.Ama ben seviyorum çünkü içinde ders verici konular var.
Sarah günlüğünü kilitledi.Günlüğünün anahtarından bir kolye yapmıştı.Kolyeyi boynuna geçirdi.Valizini dışarıya sürekledi.Babası kapının eşiğinde onu bekliyordu.Onları alması için Bora'yı yollamışlardı.
Bora her zamanki takım elbisesiyle şık duruyordu.Bora arabadan indi ve Sarah'ın bavulunu bagaja yerleşti ve yerine geçti.
Bahçede onları Gökçe karşıladı.Pembe bir eşofman altı ve üstünde eyfel kulesi olan tişört giymişti.Sırıtarak kollarını açtı ve sarah' a onu yıllardır görmemiş gibi sarıldı.
"Arkadaşların en muhteşemi evimize hoşgeldin!"
"Hoşbulduk!"diyip Sarah güldü.
Evin ikinci katındaki balkondan Oğuz onlara bakıyordu.Elinde telefon vardı ve biriyle görüşüyordu.
Sarah ona bakmamaya çalıştı ve içeri girdi.
Gökçe"Ezgi Sarah'ın bavulunu misafir odasına taşı."diye seslendi ve Sarah'ı kendi odasına götürdü.
Sarah"Vay canına!Odan İngiltere prensesinin odası gibi."diyerek içeri girdi.
Makyaj aynasında çeşit çeşit ojeler,rimeller,rujlar vardı
Bir bölümde şapkalar vardı.Sırayla rengarenk.
Odanın duvarları maviydi ve bu renk ferahlık katıyordu.
Gökçe kendini yatağına attı.Ellerini incelemeye başladı.
Sarah kırmızı tekli koltuğa oturdu.
"Nasıl anlatırım bilmiyorum ama anlatacağım."
"Sen anlat dinlerim.Merak ettim şimdi."dedi Sarah ve odayı incelemeye devam etti.
"Bir sorunumuz var.Aile sorunu.Babam birkaç haftadır eve gelmiyor.Annem hamile."
"Ney?Annen hamile mi?"
Sarah'ın gözleri kocaman oldu.
"Evet.Babam gelmedi ve böyle giderse yakında ayrılacaklar.Bu yüzden annem bebeği istemiyor.Aldırmadı.Ama ben ve Oğuz bebeği istiyoruz.İkisini barıştırıp aralarını düzeltmemiz lazım.Ama işyerinde bir dedikodu çıktı ve bu babamın çalışan bir kadınla beraber olduğuyla ilgili.Annem o kadar çok sinirlendi ki duyduğu gün babamı evden kovdu ve bundan dolayı ayrıntıları bilmiyoruz.Annem şuan baya bir kendini saldı."
Gökçe yatakta yuvarlandı.Sarı saçları karışmıştı.
"Seni çağırdım.Çünkü kamp yapmaya gideceğiz.Teyzemle plan yaptık.O her şeyi ayarlayacak.Tabi o dedikodunun gerçek olup olmadığını da öğrenecek ve haftasonu kampta geçireceğiz ve ben seninde gelmeni istiyorum.Sensiz olmaz.Hem Birazdan Sarp da gelecek."
"Sarp da mı burada kalacak?"
"Evet!Harika olacak!"Gökçe şimdiden hayallere dalmıştı.
Sarah düşünceliydi.Gökçe onu öyle görünce "Ah hadi ama!Biraz rahat ol!Aslında senin bana öyle demen gerekir."dedi
"Rahat olmam için bir sorum olacak Gökçe hanım."
"Buyrunuz.Nedir nacizane sorunuz?
Sarah güldü."Kampa kimler gelecek?"
Gökçe sevinçle çığlık attı ve yataktan ayağa fırladı.
"Ahh!Abimin basketbol arkadaşlarından Yavuz gelecek.Kendisi çok yakışıklı ve acayip eğlenceli.Kumrallardan.Off şimdi bile aklıma gelince hoş oluyorum.Abim bazen işe yarıyor ve Zeynep gelecek.Kız on birinci sınıflardan.Söylememe bile gerek yok.Tam anlamıyla esmer güzeli."
Sarah sormak istemiyordu ama kendini tutamadı."Ve Maral da mı geliyor?"
Gökçe Maral ismini duyduğu anda yüzü asıldı.
"Bana o ...Ne desem..Of ona diyecek bir kelime bulamıyorum.Malesef o şahıs da gelecek.O gelmezse zaten çadırları üstümüze yıkar."
"Gelirse gelsin.Bizene ondan."
"Sarah?Sen atar yapar mıydın?"
Sarah gülümsedi.
"Ha?Ben mi?"
"Hadi hadi!Aşağı inelim!"dedi Gökçe
Korna sesi duyuldu.
" Teyzem gelmiş benim biricik deli teyzem!"diyip Gökçe paldır küldür merdivenlerden indi.
Sarah onun hızına yetişemiyordu.
"Güzin teyze!"diyip mini cooperdan inen kadının üstüne atladı Gökçe ve sıkıca sarıldı.
Kadın kahkaha atarak"Benim sweetyim.Biraz daha sarılırsan kemiklerim kırılacak."diyince Gökçe isteksizce sarılmayı bıraktı
Boydan boya spor giyinmiş Sarp arabadan çıktı.Şapka ve güneş gözlüğü takmıştı.Oğuz ile tokalaştı.
"Sefalar getirdin kuzi."
"Ne demek.Ben her yere sefalar getirim."diye güldü Sarp ve önden gittiler.
Sarp kendini salondaki yumuşacık koltuğa attı. Sapkasını çıkardı ve gözlüğünü büyük cam sehpaya koydu.
Oğuz bir tabak dolusu cipsle geldi.
"Sevgiline bir "hi!" Bile demedin.Yazık oldu kıza."dedi
"Ne?"
"Sarah da burada akıllı."
Şaşkın ördek yavrusu gibi Sarp Oğuz'a baktı.Oğuz sırıtıyordu.
"Farketmedim."diyip yüzünü buruşturdu ve tabaktan bir cips aldı.
"Aşık kuğular.O kadar aşıksınız ki birbirinizi görmüyorsunuz."diye dalga geçti Oğuz.
"Kapa çeneni Ogi."
"Gerçekler acıdır.Anlaman lazım benim için sen artık bir yabancısın."
"Oğuz manyağın tekisin."diyip bulduğu yastığı fırlattı.
"Yüzünü bile görmek istemiyorumm.Yoluma çıkmasan iyi edersin..Sözlerim sana ağır mı geldi?Kalbini mi kırdım afedersin.."diye şarkı söylüyordu.
Sarp bulduğu bütün yastıkları ona fırlattı.Her birini de ıskalıyordu.Oğuz koltuğun kenarını kendine siper etti.
"Iska.Haha.Annem o yastıkları kaça aldı haberin var mı senin?"
"Haberin var mı yar yar.."diye devamını getirdi Sarp.
"O benim esprimdi.Hadi pes atalım."
"Tamam.Şimdiden maçın sonunu hayal edebiliyorum.3-0"
"Hadi ordan."dedi Oğuz ve tv'nin başına geçti.
Sarp Sarah'a bakmamıştı bile.Sarah kızmakta engel olamıyordu.Kendine"O seni sevmiyor.Kendine gel.Aptallık etme."dedi
Güzin'in saçları oğlu gibi kıvırcıktı ve omuzlarına geliyordu.Sarah'ı görünce biraz süzdü.Onu beğenmişti.
"Kim bu hanım kız?"diye Gökçe'ye sordu.
Gökçe Sarah'a manalı bir bakış atarak"Sarah.Benim okuldan yakın arkadaşım ve Sarpla çıkıyor."
Sarah kaşlarını çattı ve Gökçe'yi dürttü.Gökçe dil çıkardı.
"Sadece arkadaşız."dedi Sarah ve kadına gülümsedi.
"Olsun.Sevgililer de arkadaştır.Çok güzel bir kızsın.Sarp boşuna arkadaş olmamış seninle."diyip güldü ve içeri girdiler.
Sarah kendini havuza atıp boğulmayı diledi.
Yukarı kata çıktılar.
"Gökçe annen nerede?"diye sordu Güzin.
Gökçe"Günün yarısını yatakta uyuyarak ve babama küfürler sayarak geçiriyor."dedi umutsuz bir sesle.
"Tamam.Kızlar siz aşağı inin.Biz bir kız kardeşler toplantısı yapalım."dedi ve Güzin Işılın yatak odasının kapısına vurdu.Yavaşca açıp içeri girdi ve kapıyı kapattı.
Sarah ve Gökçe salona indi.
Ikisi bir koltuğa oturdu.
Sarp ve Oğuz ps4'te kendilerini pes oyununa kaptırmışlardı.
Sarp oyunu durdurdu.Sarah'ın odaya geldiğini anlamıştı
"Yine durdurdun kuzi?"diye itiraz etti Oğuz
"Özel birine özel bir özür dilemeliyim."dedi ve Sarah'ın önünde durdu.Sarah nefesini tuttu.
"Dışarı çıkalım mı biraz?"dedi Sarah'ın gözlerine bakarak.
Oğuz hiç aldırmamış gibi davrandı vee iphone'nunu açıp whattsap grubunda mesajlaştı.
"Hayır."dedi Sarah
"Ben hayırı evet olarak algılıyorum."
Gökçe "Senin algıların bozulmuş."dedi
Sarp"Bu dediğini unutmayacağım Gökçe.Hadi Sarah!Ne kadar da inatçısın."
Sarah"Ben senin her dediğini kabul ediyormuşum.Şimdi reddedince rahatsız mı oldun?"diyip öfkeyle yerini değiştirmek için ayağa kalktı.Karşı koltuğa geçecekti ki Sarp aniden onu tutu ve kucakladı.
"Wow!Sarp atak yaptı!"diyip Gökçe ıslık çaldı.
Sarah telaşlandı babası gitmediyse onu bu halde görebilirdi.
Yalvararak"Bırak beni Sarp.Görmemen benim için önemli değil.Dalmışsındır"
"Hayır.Benim yerime bahane sıralama.Gidiyoruz."dedi Sarp kendinden emin bir sesle.
Oğuz telefondan başını kaldırdı.Bozuntuya vermemeye çalıştı.
"Kim tutar seni Sarp!Ne yapmayı düşünüyorsun?"diye sordu.
"Bu benim ve sevgilim arasında birşey.Kıskananlar çatlasın."dedi nispet yapar gibi.
Oğuz"Çok kıskandım.Şimdi hemen Maral'ı çağırıp kucaklıyorum.'dedi
Gökçe aradaki soğukluğu hissetti ve hemen atladı"Ahaha!Allah korusun!"dedi.
"Allah olmayanlara da versin."dedi Sarp Gökçe'ye göz kırptı ve Sarah'ı kucağında dışarı çıkardı.
Sarah yüzünü Sarp'ın omzuna gömdü.Sarp'ın omuzları genişti ve bu aralar fazla güneşte durmaktan yanmıştı ve bu onu daha çekici gösteriyordu.
Havuzun başına geldi.
"Huhu!Uyanma vakti."
Sarah başını kaldırdı ve dibindeki havuzu görünce Sarp'a daha da sıkı sarıldı.
Sarp gülümsedi.
Sarah'ın babası arka bahçede çalışıyordu.Sarah babasını görmeyince rahatladı.Çünkü çoğu baba kızını bu halde görmek istemezdi.
"Beni gerçekten suya mı atacaksın?"
"Elbette hayır.Sana kıyabilir miyim ben?"
Sarah soruyu duymamazlıktan geldi.
"Kolların ağrımıyor mu?"
"Ben boşuna spor salonlarında halter kaldırmıyorum.Sen tüy gibi hafif kalırsın onların yanında."diyip burnunu Sarah'ın burnuna değdirdi.Sarah kendini çekti.
"Kes şunu!Gıdıklanıyorum "dedi ve güldü.
"O zaman gıdıklarım ben de"dedi Sarp ve burnunu eğdirmeye çalıştı Sarah da onu iktirmeye çalışınca Sarp dengesini kaybetti ve ikisi cup! Diye suya düştü.
Gökçe ve Oğuz kahkalarla dışarı fırladı.
Oğuz"Aslında havuz boştu ama bilerek doldurttum.Kesin birinin içine düşeceğini biliyordum."dedi.
Bilmiş bir tavırla sırıtıyordu.
Sarah kendini boğuluyormuş gibi hissediyordu.Tekne kazasını hatırladı.Soğuk suda nasıl battığını...Babasının onu tutmaya çalışmasını...
Korkuyla çırpındı..ve bayıldı.
"Sarah!"diye çığlık attı Gökçe
Oğuz hemen fark etti ve suya daldı.Sarahı tuttu ve havuzun kenarına çıkardı.
Sarah'ı sarstı."İyi misin Sarah?"
Nabzını kontrol etti atıyordu.
"Bayılmış"dedi korkuyla ve Sarp'ı düşünmeden Sarah'ı kucaklayıp salondaki koltuğa yatırdı.
Sarp Oğuz'un bu önemseyici hallerine sinirlendi ama sesini çıkarmadı.
Sarah gürültüyle öksürdü ve yuttuğu suları kustu.
"Ezgi koş!Havlu getir."diye bağırdı Gökçe.
Ezgi geldi ne var gibisinden salona baktı ve olayı görünce koşa koşa odadan çıktı.Bir iki dakika sonra havluyla geri geldi.
Gökçe Sarah'ı havluyla sardı.Sarah gözlerini açtı.Oğuz'a gülümsedi.Oğuz bu sevimli gülüşle kendinden geçmiş gibi oldu.
Sarp ona bir güzel dirsek attı."Çekilsen Sarah'ı yukarı BEN taşıyacağım."dedi
Oğuz hemen kendini toparladı."İyi.İstersen bir de yumruk at."dedi
"Abi."diye karşı çıktı Gökçe.
Oğuz kenara çekildi.Sarp Sarah'ı sırtına aldı ve onu misafir odasına götürdü.
Yatağına bıraktı.
Gökçe"Çıksan diyorum.Kıyafetleri sayende ıslandı."diye Sarp'ı odadan kovaladı.
Sarah'ın üstünü değiştirmesinde yardımcı oldu.
"Şimdi nasılsın?"
"Daha iyiyim."
Sarah aklına az önce boğulmayı dileği geldi ve kendine küfretti.Neden böyle oluyordu?Kötü dilekleri kabul olmakta çok iyiydi.
"Havalı olsalar da bazen hava fazla geliyor bunlara."dedi Gökçe
Sarah güldü.
"Ne var?Doğru ama.Gaz kaçağı yapıyor bunlarda."
Onlar konuşurken koridorda ağlama sesi duyuldu.Işıl ağlıyordu.
"Ben yaşamak istemiyorum ki...Karnımdaki bebeği nasıl yaşatacağım?"diyordu.

SARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin