-6-

132 5 0
                                    

Sarah oldukça heyecanlıyıydı.Tekneyle denize açıldıkları her zaman böyle olurdu.
Neler keşfedeceğini düşünürdü.Belki denizin altında bir mercan ya da değişik türde balıklar görebilirdi.Bu onu mutlu ediyordu.
Denize açıldıklarında babasının saçları rüzgarda hafifçe dalgalanırdı.
Gökyüzü tamamen karanlıktı ve yıldızlarla süslüydü.
Hava açıktı ve tek bir bulut bile yoktu.Deniz oldukça sakindi.Rüzgarsızdı.
Dalgaların tekneye çarpması ve çalışan motorun dışında etraf sessizdi.
İyice açıldıklarında babası bir oltayı Sarah'a verdi diğerini de kendi aldı ve oltalarını denize saldılar.
Sessizlik Sarah'ı uyuşturmuştu.Gözleri kapanıyordu.
...
Oğuz yatta muhteşem bir parti vermişti.Tabi kardeşi de olmak şartıyla.
Gökçe'nin siniri bozuktu.Çünkü Sarah'ı çağıramamıştı.Abisi istememişti.Nedenini de anlamamıştı.
Ayrıca Maral'ı etrafında dolaşırken görmek,Oğuz'a yılışık şekilde öpücükler vermesi onu çileden çıkarıyordu.
Kolasından büyük bir yudum aldı.
Müzik kulaklarını yırtarcasına çalıyordu ve millet dans ediyordu.
Oğuz sırıtarak kardeşine baktı.Kollarında Maral vardı.
Gökçe öfkeyle yerinden kalktı ve üst kata çıkıp kendine sessiz bir köşe buldu.Denizi izlemeye koyuldu.
Herkesten nefret ediyordu.
"Keşke yat batsa ve buradaki herkesten kurtulsam."diye mırıldandı.
Bu sırada Oğuz "Hemen geliyorum."diyerek Maral'ın yanından ayrıldı.
Cem'in yanına vardı.Cem onun en iyi dostuydu.Ona güvenerek yatın kontrolünü vermişti.
"Nasıl gidiyor?"diyip kapıya yaslandı.
"Biraz daha ilerleyelim."dedi Cem yatı çalıştirmıştı ve hızla gidiyordu.
Oğuz"Niye bu kadar hızlandık?"diye sordu.Tuhafına gitmişti.
Cem bozuntuya vermeden"Halledeceğim.Sen merak etme."diyip düğmelerle oynama başladı.
"Cem ne yapıyorsun sen?"
"Yatı sürüyorum."dedi Cem ifadesizce.
"Sürdüğüne emin misin?"
"Evet.Sanırım."
"Bana bildiğini söylemiştin!"diyerek Oğuz kızdı.
"Televizyonda denk gelmiştim.Kolay sandım."dedi Cem gülümseyerek.
"Çekil şurdan.Bu niye ötüyor?"diyip dümenin başına geçti Oğuz
Yatın alarmı çalmıştı.Müzik susmuştu ve çığlıklar yükselmişti.
Gökçe içeri daldı ve "Bir tekneye çarpacağız!"diye bağırdı.
Sarah gözlerini kapatmış uyuklarken babasının seslenişiyle uyandı.
"Sarah!Uyan.Bir yat bize doğru geliyor."
"Hı?Hani?"diyip Sarah aceleyle etrafına bakındı ve gözleri fal taşı gibi açıldı.
Hızla kendilerine doğru gelen beyaz iki katlı bir yattı.Ve onların minik teknesini paramparça edecekti.
Babası onun üzerine atladı ve sıkıca sarılarak tekneden atladı.
Ve tam o sırada yat hızla tekneye çarptı.Teknenin parçaları havaya uçtu.
Sarah ve babası denizin içinde batıyordu ve babasının eli Sarah'ın elini tutarak yüzeye cekneye çalışıyordu.Sarah kendini boğulacakmış gibi hissediyordu.Tüm gücunü babasının elini tutmaya odakladı.
Eli kaydı ve nefesinin tükendiğini hissetti ve buz gibi suya kendini bıraktı.
Babası kızını tutmaya çalıştı ama yapamayınca yüzerek yukarıya çıktı ve nefes nefese etrafına baktı.
Çaresizlikle haykırdı.
"Sarah!Kızım!"
Yattaki herkes şok olmuştu.Hiçkimse korkudan hareket edemiyordu.
Gökçe ve Oğuz adamın sesini duyunca birbirlerine bakakaldı.
Oğuz anlamıştı.kamaradan dışarı çıktı.Tekneden kalan parçalara ve suda o teknenin parçalarından birine tutunmaya çalışan bahçıvanı gördü.
Hemen bir simit fırlattı.Adam yorgun bir sekilde simite uzandı ve onu yata çekmeyi başardılar.
"Kızım!Onu kurtarın!"diye yaşlı gözlerle adam ağlıyordu.
Gökçe anlamaya çalışıyordu.Yoksa Sarah bahçıvanın kızı mıydı?
Oğuz direk suya atladı.Maral arkasından bağırdı gitme diye ama dinlemedi.
Derinlerde aradı.Son nefesine kadar olsa da Sarah'ı bulmalıydı.
Gökçe sahil güvenliğini aradı.Bulundukları yerin koordinatını söyledi ve umutla çabuk gelmelerini bekledi.Kafası karışıktı ve korkuyordu.
Oğuz'un gücü tükeniyordu.Sürekli dalıp çıkmak enerjisini bitirmişti.
Gözünü bir ışık kamaştırdı.Sahil güvenliğiydi bu.
Ona bir simit attılar ve o da yata geri çıktı.
Adam çaresizce Oğuz'a baktı.Oğuz ne diyeceğini bilemiyordu.
"Üzgünüm...Bulamadım..Ama ekipler onu bulacaktır."dedi ve babasını aradı.Olanları anlattı.
Hiçbir şey demeden babası telefonu kapattı.Oğuz birazdan olacakları düşünmemeye çabaladı.
Sahil güvenlikten bir görevli ricayla teknenin başına geçti ve kıyıya getirip demirledi.Babası ve annesi gelmişti ve yatın yamulan ön tarafına bakıyorlardı.
Yattan herkes telaşla inmişti.
Arkadaşları Oğuz'a teselli etmeyen birkaç üzgün olduklarını söylemeye yetecek kelimelerle oradan ayrıldılar.
Bir tek Cem kalmıştı.Kendini suçlu hissediyordu.Sürekli yere bakıyordu ve Oğuz'un babasının önünde diz çöktü.
"Hepsi benim hatam.Lütfen beni cezalandırın."dedi
Oğuz'un babası şaşırmıştı.Kendini hemen topladı ve "Cem ayağa kalk.İsteyerek çapmadığını biliyorum.Onemli olan yat değil.Sizin hayatta olmanız."Sesi sakindi.
Annesi suçlayıcı bir ifadeyle"Bundan sonra daha reşit olmamış bir çocuğa koca yatı vermeden önce iki kere düşün."dedi ellerini birbirine kavuşturmuştu ve ritmik bir hareketle ayağını yere vuruyordu.
Sarah'ın babası başı eğikti. Onların yanından geçerken Gökçe durdurdu.
"Kızınız bulundu mu?"dedi.
"Hayır.Arıyorlar."
"Koray Bey!Size mi çarptı?"diye telaşla oğuzun annesi sordu.
"Malesef evet."
Koray'ın üstü başı ıslaktı ve saçlarından sular damlıyordu.
"Bulduk!Kızı bulduk!"diye kurtarma ekibinden bağırışlar yükseldi.
Ambulans getirildi ve Sarah hastaneye kaldırıldı.
Hastaneye hep birlikte gittiler.Koridordaki sandalyelere oturdular.
Gökçe şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramış hissediyordu.Bahçıvanın kızıyla arkadaş olmuştu.
Kolejdeki arkadaşları bunu duyarsa onunla dalga geçeceklerdi.Zavallı Gökçe,arkadaş bulamayınca evlerindeki bahçıvanın kızıyla arkadaş olmuştu!
Sarah ona söylemeliydi ne olursa olun.Kabullenemiyordu.
Sarah'ın durumu düzelince odaya ziyaretçi almayı kabul ettiler.
Babası içeri girdi.Sarah uyanıktı.Odada Gökçe'yi gördü.Utandı.Başını çevirdi.
"Sarah bana söylemeliydin."
"Biliyorum."
"Iyi olmana sevindim ama seninle bir süre konuşmak istemiyorum."diyip Gökçe odadan çıktı.
Sarah'ın gözlerinden yaşlar süzüldü.
Babası elini tuttu.Babasının bakışları anlayışlıydı.Böyle olacağını biliyordu.
Oğuz'un babası ve annesi içeri girdi.
Geçmiş olsun diyip ayrıldılar.
Sarah Oğuz'u görmemişti.İçi burkuldu.
Babası çok üzgün görünüyordu.Çünkü tekneleri onları her şeyiydi.Balık avlamak için artık bir teknesi yoktu.
...
Oğuz arabanın içinde havluya sarılmış bir halde camdan dısarı bakıyordu.Sarah'ı görmek istememişti.Kendisinden hoşlanıyor gibiydi ve bu Oğuz'u tuhaf hissettiriyordu.Sarah narin bir kızdı.Cam parçası gibi.
Ve kendini ona karşı bir çekim hissediyordu.
Babası"Neredeyse hayatlarına mal olacaktı.Yeni bir tekne verip bu olayın kapanması için kızlarını Oğuz'un okuduğu okula kayıt edeceğiz."dedi arabayı o sürüyordu.Çünkü haberi alınca telaştan şöforu unutmuşlardı.
Oğuz"Yeni bir tekne yeterli."dedi
"Hayır.Kız az kalsın ölüyordu.Hem hayır yapmış oluruz.Yardımcı olmak iyidir.Bu olay gazetelere düşmemeli küçük adam."dedi ve konu kapandı.
...
Sarah rüyasında kendini denizde boğulurken gördü ve nefes nefese uyandı.Kendi odasındaydı.Hastaneden çıkmıştı ve günlerden cumartesiydi.
Resim kağıtlarını ve boya malzemelerini sırt çantasına koydu.Sahildeki parkta resim yapmaya gidecekti.Haftasonları arada sırada sahile inerdi.
Babası gülümseyerek odasına girdi
"Baba ne oldu?"
"Kızım artık geleceğin daha parlak olacak."
Sarah çantasını sırtına geçirdi.
"Neden?"
"Çünkü artık sende koleje gidiyorsun!"
Sarah olduğu yerde hareketsiz kaldı.
"Biliyorum.Bizi susturmak için beni koleje yazdırdılar değil mi?"
"Kızım senin iyiliğin için."
"Istemiyorum."diyip koşarcasına evden çıktı.
Bisikletine binip hızla sahile indi.Hava biraz esiyordu ama güneş vardı.
Aileler çocuklarıyla piknik yapıyordu.
Sahilin biraz gerisineki parkta saha vardı.Saha parkın içindeydi ve ağaçlarla çevriliydi.
Bisikletini bir bankın kenarına koydu.Bank sahanın karşısındaydı.
Çantasını çıkardı ve kağıtlara öfkeyle rasgele şeyler çizmeye başladı eli titriyordu.
Gökçe onu kendinden aşağı görmüştü.Basit bir kızdı sadece.Birde onların parasıyla koleje mi gidecekti?Orada da rezil olurdu kesin.
Başını kaldırdığında basketbol oynayan çocuklar gördü.Ve onların içinde Oğuz da vardı ve topu kapıp basket attı.Gülümsüyordu.Mutlu görünüyordu ve ona baktı.Sarah heyecanlandı.Başını dizinin üstündeki kağıda çevirdi ve onun resmini çizmeye başladı.
Kendini durduramamıştı.Yine onu çiziyordu!
Gülüşünü,bebek gibi bakan bir çift mavi gözleri çizmişti.Tam basket atarken hem de.
Yine oraya baktı ama bu sefer göremedi.
"Bu kim ben miyim?"
Hemen soluna döndü.Oğuz bankın üstüne oturmuş ayaklarını oturma yerine koymuştu.
Sarah korktu.Kalkmak istedi ama Oğuz kolundan tuttu.
"Bırakır mısın?"dedi Sarah sert bir sesle.
Oğuz"Çocuklar bana bakın!"diyip kağıdı onlara doğru gelen gençlere tuttu.
Hepsinden zenginlik kokuyordu.ve Sarah'a ıslık çaldılar.Sarah kolunu çekmeye çalışırken Oğuz kolunu onun omzuna attı.
"Artık bizim okulda okuyacağına göre çocuklarla tanışman iyi olur."
"Bırak beni!"diye bağırıp Sarah olanca gücüyle Oğuz'u iktirdi e Oğuz dengesini kaybederek banktan geri geri düştü.
Sarah aceleyle eşyalarını topladı çantasını alıp bisikletine bindi ve hızla oradan gitti.
Oğuz gülümsedi.Ayağa kalktı.
"Bakalım okulda ne yapacaksın?"diye kendi kendine fısıldadı.
Eve vardığında annesi çok sinirli görünüyordu.Annesi hışımla yukarı çıktı.Oğuz sus pus oturmuş boş boş televizyona bakan Gökçe'ye "Neler oluyor?"diye sordu.
"Babam iş yerindeki bir Kadınla yatmış"dedi ona bakmayarak.
Oğuz tokat yemiş gibi olduğu yerde kaldı.
Yukarıya annesiyle babasının yatak odasına gitti.
Annesi gardıroptan babasının kıyafetlerini alıyor camdan aşağı atıyordu.
"Anne sakin ol!"diyip annesini tutmaya çalıştı.
Annesi o kadar çok sinirliydi ki kolları bir hayli zayıf olmasına rağmen Oğuz'dan kurtulmayı başardı ve ağlayıp bağırarak kıyafetleri atmaya devam etti.
Babası gelmişti.Aşağıdan"Hayatım dur!Konuşabiliriz!"diye seslendi.Bir yandan da eşinin attığı kıyafetleri tutmaya çalışıyordu.
"Konuşacak neyimiz kaldı?Defol evimden!"diye bağırdı.Pencerenin kenarlarını sıkıca kavramıştı.
Arkasını döndü en son siyah büyük boş bir valizi camdan fırlattı.Az kalsın Erkan'ın kafasına geliyordu.Valiz yere açılarak düştü.
Oğuz ilk defa annesini bu kadar kontrolden çıkmış bir şekilde görüyordu.
"Odadan çık."dedi annesi.Sesi titriyordu.Yere çöktü sarı saçlarını elleri arasına aldı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Oğuz annesine sarıldı.sarılması annesini rahatlatmıştı.
Oğuz kendini boş hissediyordu.Ne üzgün ne de kızgındı.Duyguları silinmiş gibiydi.
Erkan düşen kıyafetlerini valize aceleyle tıktı.Evdeki hizmetçiler kaçamak gözlerle onu izliyorlardı.
Sarah'ın babası da arka bahçeden seslerin duymuş ön bahçeye yaklaşmıştı.
Erkan Bey çaresizlikle bahçıvana baktı.Sarah'ın babası başını Öne eğdi.
Erkan"Bu ev sahip olduğun tek şey olacak Işıl!"diye bağırdı ve arabasına binip gitti.
...
Sarah evde yemek masasında oturmuştu.Yine her zamanki gibi yemeği hazırlamış babasının gelmesini bekliyordu.
Kapı açıldı babası odasına gitti.Beş dakika sonra masaya oturmuştu ve yemeğini yiyordu.
Sarah merak ederek"Baba köşk'te bir şey mi oldu?"diye sordu.
"Erkan Bey başka bir Kadınla birlikteymiş.Işıl hanım onu evden kovdu."
"Ne?"
Sarah şaşırmış o adamdan böyle bir şey beklememişti.Oğuz üzülmüştür diye düşündü.Onu düşündüğü için kendine kızdı.sonuçta onu ilgilendirmezdi.
"Evet.Çocuklar için kötü oldu."dedi babası ve masadan kalktı oturma odasına gitti.
Babası sanki Oğuz'u düşündüğünü fark etmişte söylemiş gibi hissetti.Bulaşıları yıkadı ve odasına gidip ders çalıştı.Mola verince pencerenin önündeki menekşelerini sevdi.
"Ben ne yapacağım?"diye mırıldandı.
Elini çenesine dayadı.Gideceği okulu hayal bile etmek istemiyordu.Gökçe de geri donecek miydi?Belki de okuluna geri dönmesi için kendisini kullanmışlardı.
Evleri yüksek bir tepede olduğu için yukardan denizi ve yazlık evleri görebiliyordu.O köşkü de...
Hala Gökçe ona kırgın mıydı?
Acaba Oğuz ne yapıyordu şimdi?

SARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin