Halil'in yüzünden ya kanser olucam, ya da katil. Beni gerçekten çok sinir ediyor. Ya eski sevgilisi biter ya başka bir şeyi. Biraz sonra ben mafyayım dese inanırım yani. Ara sıra " acaba bana yalan mı söylüyor" diyorum kendime. Olabilir yani, neden olmasın? Ama neden yalan söylesin ki?
Kendi kedime bir şeyler düşünüp duruyorum ama hiç biri mantıklı değil.
Hafta sonu İzmit'e ailemin yanına gittim. Kız kardeşin Reyyan çok beni özlemiş gördüğü an sarıldı, öptü bende onu çok özlemişim valla. Akşam olunca ödevlerine falan da yardım etmemi istedi benden.
Odamda oturup Halil'in hesabını incelerken kardeşim odama girdi
Reyyan: abiii
Kerem: efendim Reyyan
Reyyan: ödevim varda yardım eder misin?
Kerem: tabi ederim, hangi ders?
Reyyan: ingilizce
Kerem: Gel bakalım ödevine
Reyyan yanıma geldi ve kitabına baktım. Reyyan'ı sayfası boştu, anlaşılan bu konuyu anlamamıştı
Kerem: konu neydi?
Reyyan: herkes farklı ülkelerin dillerinde ailesinden birini veya bir arkadaşını tanıtıcak
Kerem: sen hangi dili seçtin?
Reyyan: Felemenkçe
Kerem: o dil hangi ülkede kullanılıyor ki?
Reyyan: Hollanda, ben Halil abi ile yapmak istiyorum
Kerem: sen onu nereden tanıyorsun?
Reyyan: Selim abim ile senin maçını izlemeye gelmiştik, seni bulamadık, Halil abiye sorduk seni, hem bana çikolata verdi hemde orada onunla tanıştık.
Kerem: boşver onu başka bir dil seç
Reyyan: ama abi
Reyyan'a kıyamam. O yüzden Halil'i aradım. Halil'i aramak hiç içimden gelmiyor açıkçası. Ondan gün geçtikçe daha da fazla soğuyorum.
1-2 dakika sonra Halil'i aradım ve ondan bu konu hakkında yardım istedim
Kerem: Alo
Halil: Alo
Kerem: kardeşimin dersi için yardıma ihtiyacı var. Seninle yapmak istiyor. Müsait misin?
Halil: Olur, müsaitim
Kerem: Felemenkçe bize bizim aileden veya arkadaşlarından birini tanıtır mısın?
Halil: Güzel ödev, çeviriden niye bakmadınız?
Kerem: salak mısın? Dedim ya, seninle yapmak istiyor
Halil:Blond haar, kleine gestalte, talent, mooie ogen, vriendelijkheid, tederheid, verlegenheid, alles wat ik zoek, de enige persoon die ik wil...
Sarı saç, kısa boy, yetenek, güzel gözler, nezaket, hassasiyet, utangaçlık, aradığım her şey, istediğim tek kişi...
Kerem: tamam, teşekkürler
Halil: eminim şuan domates gibi kırmızı oldun
Kerem: yoo, iyi geceler
Salak çocuk, kız bunu hocasına nasıl götürsün? Neyse birşey demez herhalde.
Sabah saat 09:07
İnsanın evi gibisi yok valla. Odamı o kadar çok seviyorum ki, burada uyanmak bile çok güzel, farklı bir duygu, ailem ile kahvaltı etmeyi de çok özledim. Annemin poğaçalarını, böbreklerini, leziz menemeni, her şeyi. Sabah yüzümü yıkamak için banyoya gittim ve salonun önünden geçerken beni bir sürpriz kişi karşıladı