Bu hareket tam da Halil'in yapacağı bir hareketti. Zaten ondan anca bu beklenir, pislik. Beni ne sanıyor ki? Hayır yani ben biliyorum bende de suç var. Var, yok değil ama bu kadar da üstüme gelinmez ki ama. Terbiyesiz, sapık, haysiyetsiz, pislik, hadsiz, salak çocuk.
Bir banka oturdum ve kendi kendime konuşmaya başladım.
Hayır benim anlamadığım bu özgüven ne? kimsin sen ya, kendini ne sanıyorsun? Hayırdır yani. Kendini niye bu kadar yukarda görüyorsun ki? Sanki senden vazgeçemem. Ben seni çok seviyor olabilirim. Senin için falcıya bile gitmiş olabilirim, senin ağlamışta olabilirim. Hatta senin için abim, babam, annem ile aramı bozmuş olabilirim. Bunlar senin niye götünü kaldırıyor ki? Neden yani? Ayrıca benim aşkım karşılıksız değildi ki. Sen benim için Trabzon dan Bodrum'a gelmedin mi? Sen benim için Taylan ile kavga etmedin mi? Neden beni platonik gibi görüyorsun? Allah belanı versin senin. Pislik herif.
Halil: Allah, seni bana göndererek en büyük belamı verdi zaten Kerem. Neden kendi kendine konuşuyorsun burada?
Arkama baktığım da Halil vardı. Ben ona 'arkamdan gelme' demiştim, sallamıyor mu bu beni?
Kerem: Ben senin belan değilim
Halil: Yok ya, bela ne demek Kerem?
Kerem: şey işte
Halil: ne işte?
Kerem: ya off, tamam başına bela olabilirim ama seviyorum.
Halil: sevdiğin için mi bela okuyorsun?
Kerem: hayır
Halil: niye okudun?
Kerem: o kadar şey dedim, aklında kalan sadece bu mu?
Halil: hangi birini aklımda tutmamı bekliyorsun ki?
Kerem: iyi geceler
Ayağa kalktım ve ben gidecekken kolumu tuttu. Etrafta çok insan olmasa da bir kaç kişi vardı ve birinde Galatasaray forması vardı. Bizi çok dikkatli bir şekilde izliyordu. Onun önünde kavga etmek istemedim.
Kerem: bırak kolumu!
Halil: nereye?
Kerem: insanlar bize bakıyor, ne yapıyorsun?
Halil: sikerim bakmasını
Kerem: bağırmasana!
Halil: hani lan kim bakıyor?
Kerem: bak
Halil çocuğa iyice baktı. Bende dikkatli bir şekilde baktıktan sonra bir kaç şeyden şüphelendim. Çocuk en fazla 6-7 yaşındaydı.
Halil: bu saatte bunun burda ne işi var amk
Kerem: bilmem
Halil: evden mi kaçtı acaba?
Kerem: bu yaşta mı?
Halil: evden kaçmanın yaşı mı olur?
Kerem: canım şimdi bu çocuk evden kaçmaktan ne anlar?
Halil: ne saçmalıyorsun amk? Gidelim yanına bir konuşalım. Belki de kayboldu.
Kerem: herkese pollyanna bana-
Halil: eee
Kerem: hehe😂 ne olucak canım? Hiç...
Halil: iyi
Halil çocuğun yanına gitti ve çocuk ile konuşmaya başladı.
"Selam, nasılsın?"
"İyi"
