Merhaba arkadaşlar ben Sevda, hikaye için görüşlerinizi merak ediyorum. Bu bölüm ve devamı için fikirleriniz varsa yorumlara yazmanızı istiyorum. Bölümleri de çok zaman geçmeden atmaya çalışıyorum. Hem tiktok da edit yapıp hem de buraya bölüm atmak çok kolay olmuyor maalesef. Bu yüzden bana istediğiniz olayları mesaj olarak veya yorum atarak bildirirseniz benim içinde, sizin içinde daha iyi olur. Sizi çok tutmadan şimdi hikayeye geçiyorum, İYİ OKUMALAARRR...
Halil bana dün gece "yarın güzel bir gün geçirmeyeceksin" dedi ama bugün de "en güzel günün bugün olacak" diyor. Gerçekten kafamı karıştırıyor bu çocuk.
Sabah kahvaltımızı yapıp evlerimize döndük. Arabanın içinde ben evimin kapısına doğru ilerlerken bağırdı.
"Kerem"
"Efendim"
"Akşam 19:00 da hazır ol, seni bir yere götüreceğim"
"Nereye?"
"Sürpriz olsun, sen hazır ol yeter"
"peki"
Bu dediğini tabi ki koşa koşa Altay'a anlatacaktım. Hemen eve girdim. Banyo yapıp, üstüme rahat bir şeyler giydim ve Altay'ın evine doğru ilerledim. İlerledim dediğim Florya'dan Kadıköy'e gittim. İstanbul trafiği sağ olsun 50 dakikalık yolu 2 saatte gittim. Altay'ı evine gelmeden 10 dakika önce aradım.
"alo"
"alo, Altay"
"ne oldu Kerem?"
"evde misin?"
"kesin bu soruyu evime gelip soruyorsun değil mi?"
"şey... evet"
"evde değilim, bekle 10 dakika, birini göndereyim alsın getirsin seni buraya"
"tamam"
Bir kere de evinde ol be çocuk. Gerçi hata bende aramam lazımdı.
Altay'ın evine gittim ve 10 değil, 20 dakika bekledim. Ama kimse gelmedi. 10 Dakika daha bekledim ve elime telefonu aldım birden bir ses duydum.
"Hoi"
Arkama döndüm ve bana nefret ile bakan Ferdi ile karşılaştım. Evet, tahmin ettiğiniz Ferdi, Ferdi Kadıoğlu. Bana neden nefret ile baktığını bilmiyorum ama benim ona o şekilde bakmam gerektiğini biliyorum. Bana karşı attığı o story sonrası benden özür dilemeden birde nasıl haklı gibi bu şekilde bakabiliyor ki? ne dediğini anlamadığım için ona türkçe cevap verdim. Biliyorum türkçe biliyor. Bir yerde duydum türkçe dersleri alıyor.
" ne dedin?"
" sana selam verdim"
"türkçe biliyorsun, öyle konuşsana"
"seni ilgilendirmez"
"Allah Allah"
"sen anca laf at zaten"
"ne, ben mi laf atıyorum? bana karşı story atan sensin"
"olsun"
"ne demek olsun?"
"Altay seni bekliyor"
"söylersin ona, gelmiyorum"
"iyi"