Bu bölümü yorgunluktan ve can sıkıntısından yazıyorum. Saçmalarsam kusura bakmayın. Bu arada finale yaklaşıyoruz. Finali mutsuz bitirmek var benim aklımda, siz finali nasıl görmek isterdiniz? yorum atarak belirtirseniz sevinirim.
Abimin odaya dalarak girmesi ile annem ve babamda abimin arkasından merakla odaya daldı. Abim büyük ihtimalle bana kızacak ve ağzıma sıçıp İzmit'e gönderecek. Orada tabi ki yalnız kalmayacağım. Benim yanımda gelip benim yaptığım her şeye karışacak.
Kolumdan tuttu ve yatakdan kaldırdı.
"sen gay misin?"
Abim bunu dediği zaman babam ile göz göze geldik ve babam bana acımış gözlerle bakıyordu. Sanki içinden " yazık" der gibi. Belki de diyordur. Hiç umurum da değil. Abimin elini bir anda ittim ve kolunu elbise dolabına çarptı.
Kerem: değilim, olsam da sizi ilgilendiren bir durum değil.
Babam abimi çekti kendisi yanıma geldi.
" o ne demek öyle oğlum?"
"ne anladıysan o demek baba!"
"ne oldu sana? senden hiç beklemeyeceğim şeyler bunlar"
" senin benden tek beklediğin futbol oynamam. Başka ne beklentin var?"
" o ne demek öyle? babanım ben senin it herif! tabi ki senden beklentilerim var"
"olmasın o zaman"
Bunu demem ile babam tokadı yüzüme yapıştırdı ve yatağa düştüm. Bu tokadı hak edecek bir şey yapmadım. Hepsi beni çocuk gibi görüyor. Sıkıldım artık.
Ben yatak da ağlarken babam dışarı çıktı, kapıyı sert bir şekilde kapattı. Pencereden baktığım zaman evden dışarı çıkıyordu. Salondan annemin ağlama sesleri, abimin küfürleri duyuluyordu. Abim küfürleri umurumda değildi ama babamın nereye gittiğini çok merak ettim. Pencere de bir kaç dakika kaldıktan sonra yatağıma geçtim ve yaşadıklarım Halil için değer mi düşünmeye başladım. Gerçekten Halil için değer mi bu yaşananlar?...
Babam 1 saat sonra eve geldi ve odama daldı. Ağlamaktan kızaran gözlerime bakarak derin bir iç çekti. Daha sonra yanıma oturdu.
"kim?"
"ne?"
"sevgilin kim?"
"neden sordun?"
"cevap ver sen"
"Halil"
"var mı fotoğrafı?"
"var, ama sen ne yapacaksın?"
"göster bakalım"
" sevmedim, tipi tip değil"
"baba ya. Dur bir tane daha göstereyim"
" yok oğlum sevmedim, sende sevme şuna bak"
"ben seviyorum ama"
"bana bak kafanı kırarım, baban var yanında"
"tamam, özür dilerim"
"sen bununla konuşuyor musun şimdi?"
"yanii"
"o ne demek?"
" şimdi şöyle bir durum var"
"nasıl bir durum?
" baba çocuk beni kullanıyor, ama sevecek yakında, yani belli seviyor"
"nasıl kullanmak bu?"
"anla işte"
Babam pamuk gibi yumuşakken bir anda taşa dönüştü. Sinirle yataktan kalktı ve odasına gitti hızla. Olsun bu kadar da yeter. En azından abim gibi bir tepki vermedi...