Meriç Kozan
"Lamia mı?"Poyraz tepki veren yüzümü ezberlemek ister gibi baktı.
İkimizde ellerimizi Lamia dan çektik yani at olan."Konuşmamız gereken 17 yıllık bir süre var."
Evet vardı.
Hayatımda o kadar şey yaşadım ki ben bile şaşırıyorum nasıl 17 yıla sığdı diye.
Birisi ile yaşadığım her şeyi konuşmak istiyorum omuzumdaki o yükleri atmak özgür olmak istiyorum."Evet var."
Tebessüm edip ellerimi tuttu.
Beni yönlendirmeye başladı.
Bende anne ördeği takip eden civciv edası ile onu takip ettim.Hava hafiften soğumuştu.
İlerledik ve iki ağacın arasına koyulmuş bahçe mobilyalarına oturduk. Poyraz çaprazıma oturdu ellerimi ellerinin arasından çekemeden.
Kaç dakika geçti bilmiyorum. Bir süre ellerimiz kenetli bekledik.
O derin nefesler alınca konuşmasını bekledim.Abiyle ne konuşur ki?
Ya da normal bir aile arasında neler hissedilir neler döner?
Konuşacak hem bir şey yok hem çok şey var.
"nasıl başlamam gerek inan bilmiyorum."
Konuşmaya başladı çekingence.
"Seni yani gerçek kardeşimin sen olduğunu öğrendiğimde istemedim.
Hata olduğunu seni ,gözlerini görünce anladım. Her ne kadar koca adam olmuş olsam da aptal korkum vücudumu sardı."Gözleri doldu. Ebn ise ifadesiz onu izledim.
Niye ağlıyordu?
Sevgisinden mi?
Beni niye sevsin ki?
"Su sen benim biriciğimdin.
Ailede tek ben aldım seni kucağıma işte o an büyüdüm. Dünyanın en mutlu insanı oldum.
Sen küveze alındın ben camdan ayrılmadım seni izledim. Değiştiğinizi ben anladım yıktım ortalığı "bu bebek benim lamiam değil." diye ama çocuktum dinleyen olmadı.
Zaman geçtikçe bebeklerin büyüdükçe değiştiğini öğrendim. İnandım. O kızın yani Cemrenin sen olduğuna. Lamiaydı adı. Büyüdüğünde yıktı ortalığı "senin koyduğun aptal adı taşımam." diye.
Bir çok şey yaşadık. Hepsinde isyan ettim. Neden böyle oldu diye. Meğer seni bulamadığımız içinmiş.
Çok özür dilerim minik kızım.
Biz bilemedik. bilmemiz lazımdı. Sana yaşatılan her şeyin hesabını soracağım.Hakkım değil belki abin olmak. Bunu senden beklemek. Daha tanışalı bir gün bile olmadan sana karşı böyle hissetmem hakkım değil "
Gözlerinden akan yaşlar ile olduğum yere mıhlandım. Benim için ağlıyordu şu an ellerim ellerinin arasında alnına yaslıydı.
Ne yaşadığımı nerden biliyor ki ?
Kocaman adam benim yaşadıklarıma ağlıyor gözlerimin önünde.
Birisi benim içi ağlıyor şu an...
Benim acılarıma ağlıyor.
"hakkım değil biliyorum. Daha dün senden nasıl uzak duracağımı, ailemi senden nasıl koruyacağımı düşünürken şimdi abin olmayı istemek hakkım de-"
ellerimi ellerinden çektim.
Kendi yüzüme kapattım. Hayatım hakkında bildikleri kendimi saklama ihtiyacı duydurdu bana. Ben pistim bir kere beni ne yapsın.
O yaptığım hareketi yanlış anlayıp elleri ile omuzlarımdan kavradı.
Acı çeken bir sesle konuştu;
"affet miniğim. Seni daha erken bulmalıydım." o hıçkırırken tutamadım kendimi gözlerimden akan yaşlara ilk kez kızmadım, durdurmaya çalışmadım kendimi.
"Ben affederim ama sen-sen beni isteme." titreyen sesim ile kollarım dizlerimde yüzümü kapatmış halde konuştum.
Kendi sesimi zor duyarken onun duyduğundan şüpheliyim.
"niye istemiyim abim , güzelim. Sen benim hayalimdin , minik kızımdın." ilgili sesi karışıktı. Ne demek istediğimi anlamadı.
"ben pisim, kirliyim."
Omuzlarımda haraket eden eli durdu. Dondu sanki.
"N-niye öyle söylüyorsun?"
Yazardan~
Poyraz kardeşinden duyduğu cümleleri kardeşi hakkında okuduğu bilgiler ile bağdaşırdı.
Yalvardı Allaha o okudukları yanlışlıktan ibaret olsun diye.
Ama değildi.
Gerçekler canını yakacaktı ince detaylarını öğrenince.
Su ellerini yüzünden çekmeden kafasındaki sesi dinlememeye çalışıyordu.
Ses ona 'sen pissin, iğrençsin, kanın bozuk senin' gibi bir sürü elalemden duyudğu lafları sıralıyordu.Bilmiyordu ki Su; elalem denilen topluluk sadece eleştirmek ve ezik egosunu tatmin etmek için yaratılıştan bile mucize olan canlıyı yani Kadını seçti.
Çünkü o aciz insanlar elleri ile toplum inşa eden, dinlere göre mucize taşıyan ayakları altına cennet serilmiş olan kadından daha güçlüsü ile karşılaşmadılar.
Her insan, her canlı özeldir.
Ama o elalem eğitildiği zaman cağı değiştirebilecek etkiye sahip kadını hedef alır çoğunlukla.
Eğitilmiş bir kadın; evlatlarını eğitir, yetiştirir.
Eğitimli bir toplum ise dünyayı değiştirir.Eğitilmiş ve kendine hayata dair birşeyler katmış annenin oğlu olan Poyraz bu düşünceler içerisinde büyümüştü zaten.
Anladı kardeşinin "Ben pisim" deyişinde yatan kabuk bağlayamamış yarayı.
İşte o an anladı kardeşi hakkında okuduğu şeylerin doğruluğunu.
Gözleri bu kez de elalemin kardeşini yaralanmasına ağladı.
Ağladı çünkü elinin değmediği yerlerde yaralanan kadınlar da miniği gibiydi.
Kalpleri, ruhları yaralı ama onların saracak kimseleri yok.
"Yaralarını saracağım abim. Ne olursa olsun canım üstüne yemin ederim ki bundan sonra yalnız kalmayacaksın."
Herkese merhaba
Hızlıca minik bir kısım yayınlamak istedim.
Aralarında ki ilişkiyi nasıl başlatacağımı bulamadım.
Yazdım yazdım sildim.
🤛🏻Bu yüzden tam buraya sizden gelecek ve okumak istediğiniz sahneyi yazmanızı istiyorum. Abi kardeş ilişkileri nasıl devam etsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hᴇᴅᴇғ; Aɪʟᴇ ᴏʟᴍᴀᴋ!!
ChickLit"Ne demek karışmamışım aptal bir intikam uğruna mı hayatım kaydı." Bana mal gibi bakan ve sırıtan sapık üvey abime hayatım boyunca yapmak istediğini yapıp yumruğu geçirdim. O yere yapışırken tam 17 yasında tanıştığım 6 abim ayaklanmıştı bile. Ben S...