Mucize

1K 89 22
                                    

🌿Lütfen beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin çiçeklerim öpüldünüz ❤️ 😘🌿

Medyayi dinleyerek okunması tavsiye edilir çünkü çok fazla göz yaşı olan bir bölüm 🌹

Final çok yakın bilginize..😉

Mutfaktan gelen tabak sesleri ile adımlarımı gergince mutfağa doğru attım.
Bulaşıkları yıkayan Meryem halaya bakıp yanında ki suyu açtım elime köpüğe bulanmış tabaklardan birini elime alıp suyun altına sokduğumda elleri ile beni durdu

" Oğlum ne yapıyorsun sen?"

"Yardım ediyorum"

" Olmaz. Sen misafirsin git, Batu ile film falan izleyin " dedi
Tebessümle. Boğazımı temizleyip asıl konuşmak istediğim konuyu açtım.

" Ben bu akşam için gerçekten özür dilerim. Yani densizlik ettim farkındayım ama " dediğimde elleri ile susması işaret etti.

" Yok sen söylediğin her şeyde haklıydın oğlum sana kızmadım sadece ne kadar kötü olursa olsunlar onlar bizim büyüğümüz. Ben bilmiyor muydum sanıyorsun onların ne mal olduğunu ama işte büyüğümüz deyip sustuk hep biz sustukça onlar iyice çirkefleşip yüzsüzleşti bunların farkındayım ama abim o haldeyken onların acıyormuş gibi konuşup aslında keyif almaları benimde yüreğimi yaktı. Söylemek isteyip söyleyemediğim kelimeler gırtlağımı sıkıp nefessiz bıraktı . İşte o anda sen imdadıma yetiştin" dedi gülümseyerek ve devam etti

" Seni ilk gördüğümde ne temiz yüzlü bir çocuk dedim umarım yüzü kadar kalbi de güzeldir ben hiç yanılmam demiştim. Yıllar önce abim yengem Züleyha ile bu eve geldiğinde de aynı hislerle dolmuştum. Daha ilk görüşte yengem için de ne kadar temiz yüzlü kalbi de yüzü kadar güzeldir mutlaka demiştim ve yanılmadım. Rahmetli yengem dünyalar kadar güzel ve iyi kalpliydi senin gibi dedi yanaklarımı okşayarak . Bu sözlerle gözlerim dolu dolu olurken ağlamamak için dudaklarımı ısırdım. Onun da gözlerinden bir damla yaş çoktan özgürlüğüne kavuşmuştu. Kolları ile beni sardığında kapıda bize dolu gözleri ve sıktığı yumrukları ile bakan adamı görüp irkildim.

Meryem haladan ayrılıp bakışlarımı takip edip kapı eşiğinde ki abisine baktı. Abisi gözlerini kaçırıp sandalyeni geri vitese alarak kaybolduğunda ağzını kapatıp ağlayan halaya baktım.
Kendi dertlerime büyük mü demiştim. Unutun! Herkesin kaldırmakta zorlandığı büyük bir derdi var ve kimin kiminkinden büyük önemli değil. Herkesin derdi kendine ağır kimisi benim ki ağır der kimisi benden de dertli varmış der ama yine de çektiği acı yine kendisine ağır.

Bir kitapta okuduğum şu güzel söz gibi;

Ve herkesin derdi kendine ağır.. Gerisinin dili lal, kulağı sağır."

Oturduğum koltukta omuzlarım çökmüş kapalı televizyona bakarken sevgilimin güzel kokusu ile kendime gelip tebessüm ettim.

" Sen odamıza git yat. Ben de babamı yatırıp geleceğim" diyen adama çatık kaşlarım ile baktım.

" Sevgilim ağır kaldırmaman gerekiyor biliyorsun. Babanla yaşadığın son boğuşma da belini incitmişsin, doktor özellikle uyardı. Ben yatırırım " Dedim

" Of sevgilim eve girerken aldığında bileğine tırnaklarını geçirmiş, kanamıştı. Bırak ben halledeyim " dedi yalvarır bir tonda.

" Olmaz ! Babanın odası üst katta sırtında oraya kadar taşımana izin vermem ! Ben çıkartırım" dedim ayaklanarak

" Of inatlaşma işte !" Dediğinde hızla arkamı döndüm.

" Asıl sen benim inatlaşma kötü olur !" Dedim parmağımı yüzüne sallayıp çapkınca göz kırparak.

Aşk Şarabı - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin