on dokuz

537 18 3
                                    

Ceketimi girişteki görevliye verip bir elimde telefon diğer elimde Ömer'in eliyle salona girdik sayılırdı. Ömer elimi sıkınca ona döndüm ve bana gülümsedi. "Sakin ol," dedi ve beni kendine çekip saçlarımın üzerine dudaklarını bastırdı.

Bir şey diyeceğim ulan, biz ne ara bu kadar samimi bir çift olduk?

Öpücüğün etkisiyle sersemlerken kürsünün önündeki hocalarla gerildim. On ikinci sınıfların çoğu şu an buradaydı ve dikkatle etrafı inceleyenler bizi ilk fark edenlerdendi.

Bugün sadece cüppe giyinip diplamalarını alacaklardı. Sınavdan iki gün sonra ise asıl baloları vardı. Bugün, bildiğim kadarıyla eğlence ufak olacaktı.

"Ömer ve İlkim!" kafamı sesin geldiği yöne çevirince Ülkü'yü gördüm. Tebessüm edip elimi sallayınca gülümsedi. Ömer'in elini sıkıp Ülkü'yü gösterince oraya ilerledik.

Ülkü'nün üzerinde de beyaz bir elbise vardı. Sadece, hafif bir V yaka detayı ve elbisenin üzerinde hoş dantel detayları vardı. Kolları da İspanyol kol denilen türdeydi, dantelli bir şekilde.

"Çok güzel olmuşsun." deyince gülümsedi. "Sen de," deyip kaşlarını çatarak bana baktı. "Son kararını verdin mi?" Ömer burayı dinlemiyormuş, kürsüde öğrencileri sevdiklerine dair bir şeyler zırvalayan hocaları dinliyormuş gibi yapıyordu. Lakin çatık kaşları kulağının burada olduğunun başlıca kanıtıydı.

"Verdim, babam dün dilekçeyi yazdı." dediğimde gergindim. Kendimi bildim bileli yaptığım bir etkinlikten, artık hayatımın bir parçası olan şeyden ayrılıyordum. Gerekliydi. Bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kalabiliyordunuz. Bu onları sevmediğiniz anlamına gelmiyordu, sadece sizi artık yorduğu anlamı na geliyordu.

"Hayatında hangisi daha iyi olacak biliyorsan onu yap bebeğim, ben hep arkandayım." göz kırpıp masanın üzerinden elime uzandı ve sıktı. Ömer, konuşmamızın bittiğini fark etmiş olacak ki bize döndü ve elini belime attı.

"Birazdan sahneye çağıracaklar. " diye mırıldandı Ülkü. Çok heyecanlıydı, bu her halinden belli oluyordu.

"Bir şey diyeceğim." yanımıza gelen bir kız Ülkü ve Ömer'e bakıyordu. "Mezun oluyoruz!" dediğinde gülümsedim. Lise bitmek üzereydi ve bu beni hem mutlu ediyor hem de geriyordu.

Uzun yıllardır hayatımın bir parçası okan okul hayatı, artık son zamanlarına yaklaşıyordu. Bunca seneyi hem doya doya hem de her türlü acıyı, ihaneti ve sevgiyi tadarak geçirmiştim. Bunları bilmek güzeldi. Burası bana çok şey öğretmişti ve ben ilk aşkımı da bir okul bahçesinde görmüştüm.

Size Ömer'le nasıl tanıştığımızı anlatmış mıydım?

***
ben duygusal dşcöşdmfpdödl
alo ben 11. sınıf oluyorum
(benim için eğlence zamanı bitti demek, çünkü dershane diye bir aktivite katılacak gibi duruyor )
bölüm tamamen, benim son zamanlarda hissettiğim duyguları içeriyor.
bir sonraki bölümde de mezuniyette olacağız <3
:)))))))

alo okul hayatımız bitiyor.
alo ben büyüdüm.

MÜSAİT BİR YERDE İNECEK VAR.

her neyse geometri çalışmaya gidiyorum, hoççakalın.

belki akşama doğru bir bölüm daha atarım

GÖZ ÖNÜNDE | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin