Bölüm 23

1.4K 50 5
                                    

Medya Defne'nin düğün elbisesi ~

İyi okumalar...

"İnanabiliyor musun? Ben gideyum ona gebeyim diyeyum o gitsin karı kızla bekarlığa veda yapsın!" dedi elindeki onuncu peçeteyi kenara atarken. Evet. Beni Vuslat'ın bekarlığa vedaya gitmesi yüzünden çağırmış. Geldiğimden beri bunun için ağlamasını dinliyordum.

"Oğlum sağa mı soracaktu ne yapacağunu?" diye iyice sinirlendirdi Hanife Teyze. Feride de ona inat elindeki sümüklü peçeteyi yere attı. Hanife Teyze'nin temizliğe önemi çok başkaydı. OKB olmasa da bir takıntısı vardı. Feride'nin attığı peçeteyi parmak uçlarıyla alıp çöpe attı.

"Feride b-" diye lafa girecekken susturdu.

"Kalk gidiyoruz." dedi ayağı kalkıp. Dejavu yaşıyorum Allahım... Düğünden önce de basmaya gitmiştik şimdi de basmaya gidiyoruz...

"Feride bak bu abimin bekarlığa vedası, Vuslat'ın yapacağı bir şey yok." dedim bir umut.

"Ha doğru dedun onu. Şu abinin evleneceği kıza da haber verelum. Görsün." dedi ceketini giyerken.

"Feride!" diye uyarınca :

"Tamam da tamam, haber vermeyuz de söylemeyuz de sen beni oraya götur yeter." dedi. Ya sabır! Benim hayatımda niye normal bir tane insan yoktu? Hayır çekiyor muyum arkadaşım sizi?!

"Nerede bilmiyorum." dedim kapıda bekleyen Feride'ye.

"Ben biliyorum. Hadi." diyip evden çıktı. Oflaya oflaya ayağı kalkıp peşinden bende çıktım. Arabayı açıp bindim. Yarın akşam düğün vardı ve benim uğraştığım şeylere bak. Gerçi acele ve düzgün planlanmayan düğüne bu fazla bile. Ben olsam bir kaç ay önceden her şeyi planlayıp, hazır edince yapardım ama abim o kadar ince düşünceli değildi. E Dilan da abimle konuşunca hatta karşılaşınca bile titremekten konuşamadığı için bir şey diyemiyordu.

Yolda giderken bilmem kaçıncı kez Feride'ye yanlış yaptığımızı söylesemde dinlemiyor aksine kendini daha da dolduruyordu. Hatta bir ara karnında daha elma çekirdeği kadar bile olmayan bebeğe Hele bir doğ sana babanın yaptığı bu şeyi anlatacağım sende bana hak vereceksin. demişti.

Tarifiyle mekanın önüne gelince hemen arabadan indi. İçeri girecekken kapıdaki korumalar durdurmuştu. Abime bak sen koruma dikmiş kapıya.

"Ula çekilsene şuradan!" diye kızdı Feride iri yarı adamı iterken.

"Abla izin veremeyiz. Semih abiden kesin talimat aldık." dedi.

"Anandır ula ablan. Çekil!" diye tekrardan itti. Feride sinirle geri çekilip bana baktı.

"Defne söyle de şunlara çekilsinler." diye yanıma geldi ellerini beline koyarak.

"Defne Hanım, abinizin talimatı var siz de dahil kimseyi alamayız." dedi kapıdaki diğer koruma. Feride'ye duydun bakışı attığımda ellerini kolunu bağlayıp düşündü.

"Dilan'ı ortaya atsam bana çok kızar mısun?" diye yaklaşıp sordu.

"Feride, sakın!" diye kızdım. Nefesini dışarı bırakıp başını salladı. Elini karnına koyup somurtarak okşadı.

"Bari içeride kadun var mı öğrensen?" diye sordu.

"Feride, Vuslat'a güvenmeyi öğrenmen gerekiyor." dedim.

"Vuslat'a güveniyorum, etrafa güvenmiyurum." dedi. O sırada kapı açılmıştı. İçeriden Ömer çıkınca Feride hemen yanına gitti.

"Ömer gözünü seveyum beni içeriye sok." dedi koluna yapışarak. Ömer önce bana sonra Feride'ye bakıp:

RizeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin