DERİNE

Bölüm 14

Yüzümü asıp bir taksiye bindim. Yol boyunca da bu olanları Tarık'a nasıl anlatacağımı düşünüp durdum. Kapıya geldiğimde sessizce odama çıkmayı düşünüyordum. Uzunca bir süre çıkmayı düşünmüyordum da. Parmak uçlarımda, biraz topallayarak yukarıya kadar çıktım. Odamın kapısında Tarık vardı. Görünmeden girmem gerekiyordu ama. Başımı önüme eğip kapıya kadar geldim.

" Hayırdır. Arkadaşın çok mu kötü. İyi görünmüyorsun. "

" Konuşalım mı ? Müsaitsen tabii. "

" O nasıl söz Duru. Tabii müsaitim. Gel odamda konuşalım. "

" Yok ben gelmem odaya. Burada konuşalım. "

" İyi değilsin sen. Noldu ? "

"... çok büyük oyuna geldim. "

" Ben şimdi ona gününü gösteririm. "

Yumruğunu sıkmış zor nefes alıyordu.

" Anlattığıma pişman etme beni. "

" Ya ben sana zarar gelmesin diye uğraşıyorum. Şu olana bak. Resmen kendi elimle verdim o pisliğe seni. Öptü ne demek ya. Birde yatak olayı var. Bırak Duru işini halledeyim. "

" Tarık !! "

Yumruğunu yanında bulunan duvara vurup, odasına gitmişti. Ben Arda diyorum, intikam diyorum o hala Selim diyor. Selim'in bana ne yaptığı veya ne yapacağı umurumda değil. İntikam almamız lazımdı. İşler böyle bitmemeliydi.

Her zaman yaptığımı yaptım. Odamı çikolata ve filmlerle doldurdum. Klasik depresyon hallerindeydim yani. Gecenin geç saatlerine kadar bilgisayarda dizi izlemiştim. Bilgisayar ekranına bakmaktan gözlerim kızarmış ve sulanmaya başlamıştı. Gözlerimi cama doğru çevirince temiz hava almak gelmişti. Montumu giyip arka bahçeye denizin oraya gittim. Bu gün olan biteni iyice düşünüp aklıma ilk gelen şeyi yapmaya gittim. Saat çok geç olmuştu fakat aklımda duracağına yapmayı tercih ettim. Kapının oraya bir taksi çağırdım. Kapıdan çıkarken adamlarda hiç itiraz etmemişti. Büyük ihtimal Tarık rahat bırakmalarını emretmişti.

Taksiye binip Arda'nın evinin bulunduğu sokağa gelince arabadan inip yürüyerek devam ettim. Tam o sıralarda Arda arabası ile geliyordu. Hemen yolun ortasına atlayıp durmasını sağladım. Çok hızlı gelmediğinden ve beni hemen fark ettiğinden durabilmişti. Arabanın içerisinden bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Hemen kapıyı açıp yanındaki koltuğa oturdum.

" Konuşmamız gerek. "

" Sahile gidelim mi ? "

Teklifini başımı sallayarak onayladım. Yol boyunca hiç birbirimize bakmadık ve konuşmadık. Çok geçmeden sahile gelmiştik. Denize yakın bir yere arabayı çekip, sessizce indi. Arabanın önüne geçip denize bakmaya başladı. Sonra bende sessizce arkasından gidip yanına geçtim.

" O gün gerçekten düşündüğün şeyi yapmadım. "

" Biliyorum. "

" Ama... Bırakıp gittin beni orada. "

" Kafam karışıktı. Hala karışık. Ama sen öyle bir şey yapmazsın bundan eminim. "