Uzay Rüyası

3. Bölüm

Medyada Rüya ve Yukah'ın görünüşleri var. <3

Umarım beğenirsiniz. Beğenmediğiniz yerler olursa lütfen söyleyin. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Beni buralardan bulabilirsiniz;
Instagram: palaxia_
Tiktok: palaxia_

Keyifli okumalar! <3

***********

Önceki Bölümden

Rüya yüzey boyunca ilerlemeye devam edip başka bir çıkıntı ararken arkasından gelen bir sesle irkildi. Çalılıkların arasından gelen bir hışırtıydı bu. Yine. Taner'in yanındayken de bir hışırtı duymuşlardı. Rüya takip ediliyormuş hissine kapıldı. Taner miydi? Korktu fakat cesur olmalıydı. Arkasını döndü. Sesin geldiği yöne baktı.

"Kim var orada?" Yüksek sesle söylemişti ama sesi korkudan biraz titremişti. Boynunda hissettiği bir soğuklukla aniden gözleri karardı. Bayılmıştı.

**********

"Yardım et de taşıyalım, göründüğünden daha ağır." dedi adam. Görünmez bir portaldan çıkar gibi gelmişti oraya. Çalıların arasından uzun boylu, açık tenli, gri gözleri ay ışığında parlayan açık kahve saçlı biri çıktı. Diğer adama doğru ilerledi ve kızı birlikte taşıdılar ve boşluğa doğru adım atıp gözden kayboldular.

"Onu revire götürelim hemen. Niye bayılttın ki? Onunla konuşmayı düşünüyordum. Belki ikna edebilirdim."

"İkna mı? Ciddi misiniz?" dedi hayretle diğer kısa boylu açık mavi ten rengine sahip adam. Bu adamın boyu normalden de kısaydı. En fazla 1.40 olsa gerekti.

"Göründüğünden daha zeki. Gezegen ortalamasının kat kat üstünde. Bizi anlayabilirdi."

"Ya da çığlıklar atarak bizden kaçardı." dedi mavi tenli adam.

"Neyse Neldon. Şimdilik onu revire yatıralım. Gemiye dönünce üstünde çalışmaya başlarız."

"Tabii Bay Yukah." Kızı revire taşıdılar. Neldon revirde kalırken Yukah köprüye döndü. Küçük mürettebatını selamlayıp kaptan koltuğuna oturdu. Biraz dinlenmek istiyordu sadece. Elindeki cihazdaki okumaları açtı. Tekrar tekrar inceledi. Buldukları deneğin duygusal, görsel ve sayısal zeka seviyesi normalin çok üstündeydi. Neredeyse kendisiyle bile yarışabilecek kadar zekiydi bu kız. Ona rastlaması büyük bir şanstı. Onu uyandırmaları gerekecekti ama riske değerdi. Bu konuda şimdiden Kaptan'la konuşmaya karar verdi. Kolundaki telsize dokundu.

"Kaptan, ben Teğmen Yukah. Sizinle bir konu hakkında konuşmalıyım."

"Devam edin, Bay Yukah."

"Bulduğumuz deneğin beklenenden daha zeki olduğunu tespit ettik. İleri seviyede deneyler için uyandırılmasını talep ediyorum. Beyin yapısını anladığım kadarıyla basit bir amnezi işlemiyle hafızası silinebilir."

"Kendinize güveniyorsanız devam edin Bay Yukah. Benim size güvenim tam."

"Teşekkür ederim Kaptan Martel. Birazdan Sorina'ya dönmüş oluruz."

"Anlaşıldı." Yukah telsizi kapattı. Sevinç içinde ayağa kalkıp revire yöneldi.

İçeri girdiğinde ilk olarak yatakta yatan kıza yöneldi. Yüzüne dikkatle baktı. Uzun koyukahve saçlı, buğday tenli, küçük yüzlü bir kızdı. Hatırladığı kadarıyla gözleri yeşildi. Yüzünde küçük açık kahverengi benekler vardı. Etkileyici bir güzelliği vardı fakat bundan da önemlisi çok nadir bir beyni vardı.