Medyada Düpris'in görüntüsü var. Kendisi cinsiyetsiz biri. <3
Umarım beğenirsiniz. Beğenmediğiniz yerler olursa lütfen söyleyin. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Beni buralardan bulabilirsiniz;
Instagram: palaxia_
Tiktok: palaxia_Keyifli okumalar! <3
~~~~~~~~~~~~
Önceki Bölümden
Üstelik hasarlı geminin köprüsüne maddeleşmeleri gerekirken bambaşka bir yerdeydi. Burası rastgele bir koridordu. Rüya aceleyle bilekliğine dokunmak için hamle yaptı fakat gelen seslerle donup kalmıştı. İki kişinin ayak sesleri yan koridordan kendisine yaklaşıyordu.
****************
Rüya ne yapacağını bilemeyip duvar kenarındaki kolon benzeri yapılardan birinin arkasına saklandı. Neyse ki elinde bayıltma ayarında çalışan bir fizör vardı. Fizör birden fazla ayarı olan bir çeşit ışın silahıydı. Rüya'nın elindeki silahın fizörlerin son modeli olduğundan haberi yoktu. Elindeki fizörü sıkı sıkı tutarken ayak seslerinin köşeyi dönmesini bekledi. Döndükleri anda onlarla karşılaşmak için ortaya çıktı ve fizörü o yöne doğrulttu. Karşısında Yüzbaşı Hadep'in ve Düpris'in şaşkın yüzünü görünce tüm kasları gevşedi ve silahı indirdi. Rahatlamıştı.
"Refleksleriniz sağlammış Bayan Rüya." dedi Hadep elleri havadayken.
"Hatırlat da seni kızdırmayalım." dedi Düpris gülerek. Rüya utanarak konuştu.
"Sizden farklı bir noktaya maddeleşince panikledim, kusura bakmayın." dedi Rüya. Fakat verdiği tepkiden de pişman değildi. Kendini savunması en mantıklısıydı.
"Diğer mürettebat üyeleri nerede?"
"Bilmiyoruz. Hepimiz farklı yerlerde maddeleştik, sanırım parazit yüzünden. Gemi içi iletişim imkansız görünüyor. Bileklikler de parazit yüzünden çalışmıyor. Bu yüzden Sorina ile iletişim de mümkün değil. Parazitler çoğunlukla mühendislikte yoğunlaşmış o yüzden oraya gidelim. Sorunun kaynağı orada olmalı." dedi Yüzbaşı Hadep ve önden yürümeye başladı. Rüya da arkasından hareket etti.
Turbosansörler çalışmadığı için koridorlar ve güverteler arası tüplerden bir saate yakın merdiven çıkmaları gerekmişti. Bir o kadar da yürümüşlerdi. Rüya çocukluğundan beri tarlada çalışıp ağaçlara tırmandığı için bu tür fiziksel aktivitelere alışkındı. Yine de iki saatin sonunda o da herkes gibi nefes nefeseydi. Koridorlarda yaralı ve hepsi baygın olan subaylar görüp hepsine ilkyardım yaptıkları için yürüyüşleri normalden uzun sürmüştü. Neyse ki yolda kendi mürettebatlarına da rastlamışlardı. Görünüşüne göre herkes farklı bir noktada maddeleşmişti.
Sonunda başarmışlardı. Mühendislik bölümünün büyük yuvarlak kapısının önünde dikilirlerken Düpris kapının yanındaki ekranı sökmüş, kapıyı açmanın yollarını arıyordu. En sonunda kapı ikiye bölünerek açıldığında herkes rahat bir nefes aldı. Fakat rahatlamaları sadece birkaç saniye sürmüştü çünkü karşılarında mühendislik bölümünün yarısını tamamen kapatan ikinci bir metal duvarla karşılaşmışlardı. Ve birkaç tane baygın ya da yaralı yatan subaylar vardı. Sağlıkçılar mürettebat üyeleriyle ilgilenmek üzere hızla içeri girdiler. İçeri girerlerken Yüzbaşı Hadep konuştu. Bilekliğine sesli rapor veriyordu.
"Mühendislik koruma duvarları açık. Işıkötesi çekirdeği korumasında bir ihlal olmalı. Ama patlamamış veya bir şekilde koruma tekrar aktifleştirilmiş. Aksi taktirde şuan burada olmazdık." Birkaç mürettebat üyesi ortada bulunan masa şeklindeki çalışma istasyonuna ilerledi. Rüya da onlarla beraber ilerleyip birden fazla kişinin çalışması için tasarlanmış olan istasyona baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay Rüyası
Ciencia Ficción19 yaşında bir köylü kızı. Bir gün tarlada görünmez bir uzay gemisi bulur. Rüya etrafında gördüğü insanlara şaşkın şaşkın bakıyordu. Onlar insan değildi. İnsansı oldukları kesindi ama kesinlikle insan değillerdi. Her ten renginden, her boydan, vücut...