I will throw down antyhing in my past life

438 39 28
                                    

Beni serbest bıraktıklarında, işlerini bitirdiklerinde, babam olacak adamın eline verdiklerinde elimden her şeyimi aldıklarını düşünüyorlardı.

Haklılardı...

Elimdeki her şeyi almışlardı.

Aklımı, ruhumu, bedenimi, istemediğim işleri yapmam için zorlamışlar, esir tutmuşlardı.

Ama annemi asla alamamışlardı.

O minicik odada geceleri kabuslarımdan ter içinde uyanırken bile annemin yukarıda hep beni sakinleştirmek için yanımda olduğunu biliyordum.

Bazen saçlarımı okşadığını, uykuya dalmama yardımcı olduğunu, en gergin anlarımda bile elini omzuma koyduğunu, sıcaklığını hissediyordum.

Zaten onun sayesinde bu günlere dayanmış, sonra da babamın yanından kaçmıştım.

Yerimden kalkarken herkesin gözleri bana kitlenmişti, havadaki atmosfer bir anlığına ağırlaşmıştı.

Obito'ya en karanlık bakışımı atıp göz zevkimi bozan insanların arasından geçip dikleştim ve alt dudağımı ısırdım.

Uzun boyumun avantajını kullarak Takehiko'ya böcekmiş gibi baktığımda tombul yüzü sinirle kızarmaya başlamıştı.

Yanından geçtim ve kürsüye gittiğimde açık bilgisayara flaş belleği bağladım ve şovuma başlamaya hazırlandım.

Soğukkanlılığımı korumak için derin bir nefes aldım ve verileri, bulduğum hataları ve bu ihalenin Akatsuki'nin bir kumpası olabileceğini anlatırken, tüm salon beni dikkatle dinliyordu.

Gözlerim bir anlığına Sasukeninkilerle buluştu.

Geri çekip bitirici vuruşu yapacağım sırada siyah gözlerini aydınlatan belli belirsiz bir parıltıyı yakaladım.

Kaşlarım belli belirsiz çatıldı.

"Yani demek istediğim bu 'ihale oyununu' tamamen için boş ve para tuzağı olduğundan başka bir şey değil."

İhaleyi yönetmek için devlet tarafından görevlendirilen şirketin temsilcileri huzursuzlukla yerlerinde kıpırdandılar.

Ama itiraz edemezlerdi çünkü her şey kanıtlarıyla ortadaydı.

Ama eğlence zamanı daha gelmemişti.

O sırada Akatsuki şirketinin olduğu taraftan sarı saçlı, yeşil gözlü bir kadın ayağa kalktı.

Önce kibirle bana, ardından salona baktı, bakışlarında gördüğüm o ifadeden hoşlanmamıştım.

Dişlerimi hafiften sıktım.

Kadın gevşekçe sırıttı.

"Gerçekten çok çalışılmış ve güzel bir değerlendirmeydi, Sakura-san. Lakin..."

Masanın etrafına dolandı ve tüm bu süre zarfında gözlerini benden ayırmadı, tabii ben de ondan...

Masaya kalçasını yasladı.

Tavırları fazla rahattı.

"Madem verileri sizin deyiminizle sabote etmişiz, o zaman sizin verilerinizin güvenirliğini nasıl sorgulayabiliriz? Siz, gerçek olduğunu iddia ettiğiniz verileri nereden buldunuz?"

Lanet olsun!

Bakışlarımı ondan kaçırmak için acele etmedim çünkü kaçırsaydım savaşı kaybederdim.

Ama Sasori'nin devletin veri tabanına sızması sayesinde gerçek verileri elde etmiştik ama bu kanunen suçtıu.

Eğer bunu söyleyecek olursam şirketi zor duruma sokardım.

Trouvaille🥀(Sasusaku Fanfiction) [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin